Weak tradutor Turco
15 parallel translation
He thinks I'm weak.
Benim zayıf olduğumu sanıyor.
Ты слабак, братишка.
You are weak, brother.
Я слаб.
I am weak.
( weak laughter ) Кто твой папочка?
Baban kim bakayım?
JT wasn't weak, he was conflicted.
JT zayıf değildi, o bir şeyler için güç sarfediyordu.
Nature protects the weak from thoughtless jerks.
Doğa zayıfı düşüncesiz pisliklerden koruyor.
Fuck his weak-ass rhymes, fuck that tree frog-lookin'doctor, and fuck all the fuckin'money I spent on condoms for the last 20 years.
- Evet sorun. Sikmişim onun ucuz kafiyelerini de, ağaç kurbağası kılıklı doktoru da ayrıca son yirmi yıldır kondoma harcadığım paranın da amına koyayım.
You have a weak case at best, Don.
Bu olsa-olsa zayıf bir dava olur, Don.
There's nothing weak about holding down a woman and sawing through the muscles, the tendons, in her neck, all while she's looking up at you with her windpipe cut, trying to breathe.
Bir kadını tutup boynundaki kasları, tendonları kesmek ve bunları boğazı kesik bir halde nefes almaya çalışarak sana bakarken yapabilmek kesinlikle zayıflık değildir.
Find the weak link.
Zayıf olanı bulun.
♪ And though it's not right ♪ ♪ I'm too weak to fight it somehow ♪
Savaşmak için çok zayıfım
♪ When he looks at me, I go weak at the knees ♪
Bana baktığımda dizlerim çözülüyor
♪ First they got weak, then they cried ♪
Önce zayıf düştüler Sonra ağladılar
She's still weak, but...
Hâlâ hâlsiz ama...
# Является ли ваш рот # Немного слабый?
â ™ ª Is your mouth â ™ ª A little weak?