Willing tradutor Turco
28 parallel translation
Are you willing to take a chance?
- Bir şans daha verecek misin? -
Ты готов? Или, может, хочешь убежать?
Are you ready maybe are you willing to run?
- И он готов был принять это? - And he was willing to accept that?
Ve bunu kabul mu ediyordu?
"Вы не получили больше того, что мы предлагали вам дать, - ещё в начале войны. " You didn't get more than we were willing to give at the begining of the war.
Başta vermeye hazır olduğumuzdan fazlasını almadınız.
* Ты решил испытать
# You were willing to try #
С другой стороны, ты поставлена перед выбором, as to what you're willing to do to have that chance.
Diğer yandan sen, istediğin şeyi yapmaya karar verme şansına sahipsin.
Ganz contacts you, I want you ready, willing, and able.
Ganz seninle irtibata geçtiğinde göreve hazır, istekli ve muktedir olmanı istiyorum.
No, our first purchase should send a clear message we're willing to blow all $ 125 million.
Hayır, ilk alımımız net bir mesaj göndermeli : 125 milyon doların tamamını yemeye hazırız.
She is grounded unless she is with someone responsible, you know, in loco parentis, if you would just be willing to be driven loco for the evening.
Güvendiğimiz biri yanında olmadığı sürece dışarı çıkması yasak. "Loco parentis" durumu yani. Annecilik oynamak ister misin?
Мы с д-ром Уиллингом поработали над вами. Снаружи и внутри.
Doktor Willing'le beraber senin üzerinde harikalar yarattık.
Несказанно благодарен пластическому хирургу д-ру Герберту Уиллингу, и своему психиатру, д-ру Бартоломью Вольперу.
Estetik cerrahım Doktor Herbert Willing ve psikiyatristim Doktor Bartholomew Wolper'a duyduğum şükranı kelimelerle ifade edemem.
Someone willing to try something new.
Yeni bir şeyler denemek isteyen birini.
You're willing to do that?
Sen buna razı mısın?
♪ Я добровольно страдал ♪
? And I your willing victim?
But I'm willing to do it now.
Ama şu an bunu yapmaya niyetliyim.
And Elena was willing to take the fall for a husband who cheated on her?
Ve Elena, kendisini aldatan bir kocanın suçunu üstlenmeye razı mı oldu?
You'd be surprised what wives are willing to forgive their husbands for.
Kadınların kocalarını affetmek için nelere razı olduklarını duysan şaşırırdın.
Well, then, Donnie has got to sacrifice what's important to him because you're just not willing to sacrifice what's important to you.
Donnie kendi isteklerinden vazgeçmeye hazır çünkü sen,.. ... sana göre önemli olan şeylerden fedakârlık etmiyorsun.
I am not willing to gamble on this.
Bu konuda kumar oynamak istemiyorum.
That's a gamble I'm willing to take.
Bu oynamak isteyeceğim bir kumar.
Sheer recklessness of, like, what a show is willing to do.
Bir dizi bölümünün konusu kendisinin tamamen umursamazlığı oluyor.
As long as everyone is still willing,
Herkes istekli olduğu sürece...
That's work I'm willing to do.
- Bu üstesinden gelebileceğim bir fazlalık.
"Целеустремленный", двадцать пушек.
"Willing Mind" 20 ağır silah.
- Заявление в компанию "Ллойд" о том, что ущерб, нанесенный "Целеустремленному", произошел не по нашей вине, а значит, является страховым случаем.
Lloyd'lara maruzat, dün gece "Willing Mind" ın başına gelenler bizim suçumuz değildi bu nedenle zararlar sigortadan karşılanabilir.
Yeah, but he'd have to be willing to talk.
Evet, fakat bunun için kendisinin konuşmaya gönüllü olması lazım.
But Enzo Ferrari was willing to trade outright speed for gains elsewhere.
Ama Enzo Ferrari düzlük hızını başka avantajlara takas etmeye gönüllüydü.
You know, perhaps instead of confronting them, we should see how far they're willing to spin their tangled webs.
Belki de onlarla yüzleşmek yerine bu kör ağı ne kadar götürmeye istekli olduklarını görmeliyiz.