Work tradutor Turco
237 parallel translation
I wouldn't have to work hard
Çalışmazdım böyle,
Мне пора на работу.
Uyanın ve giyinin. l gotta get to work.
I need a good lie to explain why I wasn't at a work thing today.
Bugün neden işle ilgili bir olaya katılmadığımla ilgili bir yalan.
Hey, man, I work out
Dostum, ben vücut çalıştım!
Дрочи-на-работе-точка-нет!
Jerk @ work.net
Дрочи-на-работе-нет, смотрите Зака О'Тула в прямом эфире!
Jerk @ work.net. Zack O'Tool'u canlı izleyin.
Посетите Дрочи-на-работе-точка-нет.
Jerk @ work.net. Selam.
Посетите Дрочи-на-работе-точка-нет.
Jerk @ work.net. Siteye göz atın.
Заходи на Дрочи-на-работе-точка-нет – и очень скоро ты увидишь нас снова.
Yakında tekrar Jerk @ work.net'e uğrarsan onu yeniden izleyebilirsin.
Если хочешь образец товара – подпишись на Дрочи-на-работе-точка-нет.
Üründen örnek görmek istiyorsan, Jerk @ work'e girmen gerekecek.
Я хозяин Дрочи-на-работе-нет.
Jerk @ work'ün sahibiyim.
Дрочи-на-работе-точка-нет. Это ты?
Jerk @ work.net
... the third went to work for $ 65 a month и был чертовски счастлив что имеет работу.
İşi aldığına öyle memnundu ki.
После ухода на пенсию он продолжал заниматься проблемами бедности, всемирного здравоохранения и экономического развития. Robert S. McNamara served as President of The World Bank from 1968 to 1981. Since his retirement, he has continued to work on problems of poverty, world health and economic development.
Emekliliğinden beri yoksulluk, dünya sağlığı ve ekonomik gelişme gibi sorunlar üstünde çalışıyor.
THIS IS CORE WORK.
Bu komple bir karın hareketi.
A LITTLE BIT MORE WORK.
Bu biraz daha zor.
THAT'S IT, JASON, WORK.
İşte bu, Jason.
NICE WORK, THAT'S THE WAY TO FIGHT.
Güzel, işte böyle savaşılır!
AND YOU ARE DONE, NICE WORK, MY MAN.
Ve tamamladın, süpersin!
THE MAN'S MAKING CONTACT, ELBOW-THIGH, NICE WORK.
Dirseğini bacaklarına dokunduruyor, işte bu!
YOU DON'T WORK OTHER PARTS OF YOUR BODY EVERY DAY, AND YOU SHOULDN'T WORK ABS EVERY DAY,
Vücudunuzun diğer bölgelerini her gün çalıştırmıyorsunuz, karın kaslarınızı da her gün çalıştırmamalısınız.
NICE WORK.
İyi iş çıkardınız!
Подумаю кое над чем...
... and work some stuff out.
Помните, когда он поспорил со мной, что "Мужчины за работой" пели "Голоден как волк", и, когда он обнаружил, что это не так, он пытался дать им денег, чтобы они спели эту песню?
Bana Men at Work'ün " Hungry Like the Wolf'u söylediğini iddia ettiği zamanı hatırlıyor musunuz? ve söylemediklerini öğrendiğinde de, onları söylemeleri için kiralamayı denediğini?
I'm here to work.
Burada çalışıyorum.
А это - Мр. Джон Ворк из Университета Фиска.
Bu da Fisk Üniversitesinden Bay John Work.
Разно-рабочий?
Work Man - işçi?
Это - хит группы Men at Work.
Benim favorim, Men At Work'ten.
мы поняли что для 100 % гарантии успеха нам понадобится ещё один Код { I'd like to write "Then what have I been [fighting for]?" but without the verb it wouldn't work } таких трагедий больше не будет никогда. - Код C.C.
Ama araştırmalarımız devam etti, ihtiyacımız olan diğer Kod'un yani C.C.'nin, 100 % garantili olması gerekiyordu.
I just sometimes think maybe you would appreciate the value of a dollar more if you had to work outside the home.
Bazen düşünüyorum da, eğer evin dışında bir işin olursa, doların değerini biraz daha iyi anlayabilirsin.
Trust me. I used to work in construction.
Bir ara inşaatta çalışmıştım.
" If you ever need any work done, call me!
"Bir şeye ihtiyacın olursa, beni ara!"
Well, I was hoping you could cut back on your hours at work.
Belki sen, iş saatlerini düzenlersin diye düşünmüştüm.
That's a little soon, but, uh, sure, I could make that work.
Bu oldukça yakın bir zaman ama eminim bunu halledebilirim.
We agreed I could go back to work after I gave birth.
Doğumdan sonra, işe girmem konusunda anlaşmıştık.
Looking for work.
Ve iş arıyorum.
Oh. Eli, I-I don't have any work for you today.
Eli, bugün senin için işim yok.
And then I work my way down, and I just hit it.
Sadece vuruyorum ve vuruyorum. Biraz dövüş biliyorum.
I'm sure we can work something out.
Bir şeyler yapabileceğimizden eminim.
Можем что-нибудь придумать.
Birşeyler halledebiliriz. We can work something out.
( игра слов : rock'n'roll и work'n'roll, буквально "работаю и кручусь" )
Ben yemek hazırlıyorum.
Get me a work-up on Clark Kent - -
Bana Clark Kent ile ilgili bilgi topla.
I did everything I could to make today work.
Bugünün düzgün gitmesi için elimden geleni yaptım.
Can't we stay and work this out?
Kalıp bu problemi çözemez miyiz?
There's nothing to work out.
Çözülecek bir şey yok.
I can work with that.
Bu bana uyar.
I guess I need to work a little on my dismount.
Sanırım inme üzerine biraz daha çalışmalıyım.
Работоспособность
Work-wise.
And you know this from watching us work together for, what, two days?
Ve bunu bizi iki gün birlikte çalışırken görerek mi anladın?
No, that's not going to work.
Hayır, o işe yaramaz.
That is why I wanted to work with her then,
Ben istedim yüzden Onu o zaman çalışmak