Абрикос tradutor Turco
26 parallel translation
Ладно, сейчас... Вы, мистер Абрикос.
Şimdi, Bay Kayısı.
Покойный мистер Абрикос, полностью обезоружен.
Merhum Bay Kayısı etkisiz hale getirildi.
- -Не надо еще абрикос?
- Daha kayısı ister mi?
- Абрикос.
- Aferin, çok iyi.
Абрикос и прочее вам нравится.
Ulaştırırlar mı? Kayısı falan aldım. Sen seversin ya.
Каждое утро, абрикос, стакан воды.
Mesela sabah kalkıp iki tane salata yiyorum.
Абрикос скидывает себя на землю
"Kayısı kendini yere atıyor."
По дороге сюда я нашла абрикос
Yolumun üzerinde bir kayısı buldum.
Ты на вкус как абрикос
Tadın kayısı gibi.
Немного репы... две ложки тофу три ягоды "волчьего куста" десяток абрикос... немного коры дуба и баклажан.
Yarım şalgam, iki yemek kaşığı soya loru... üç sap kurt üzümü,... on kayısı, bir parça meşe ve patlıcan.
Посмотри на этот абрикос.
Şu kayısıya bir bak.
Я знал парня, который ел абрикос с жаренными мясными тефтелями.
Bir tanıdığım ızgara köftenin üzerine kayısı reçeli sürüyordu.
Гладкая, как абрикос!
Bir şeftali kadar pürüzsüz ve yumuşak.
Пусть это будет "абрикос".
Kelimemiz "kayısı" olacak.
- Что? - Я слишком часто использую слово "абрикос" в повседневной жизни.
- Kayısı kelimesini normalde de çok kullanırım.
Почему ты используешь "абрикос" так часто?
Neden kayısı kelimesini çok kullanasın ki?
Абрикос!
Kayısı.
Абрикос уезжает!
Kayısı ayrıldı.
Абрикос уезжает! О-о, хорошо.
Kayısı ayrıldı.
♪ И ты получишь яблоко, сливу и абрикос ♪
♪ Sana vereceğim ♪ ♪ Elma ve erik ve de bir kayısı ♪
♪ Я дам тебе грушу, абрикос всё ради этих волос ♪
♪ Sana vereceğim ♪ ♪ Şeftali ve armut ♪ ♪ Ve saçlarını seviyorum ♪
"Абрикос".
Kayısı.
Она была похожа на гнилой абрикос.
Çürümüş kayısıya benziyordu.
Абрикос.
Kayısı.
кос... абрикос... кос
Sı. Kayısı. Kay.