Бьемся tradutor Turco
50 parallel translation
Каждый вечер мы бьемся за то, чтобы девушки... не снимали одежду.
Her akşam kızlarla elbiselerini çıkarmasınlar diye savaş yapıyoruz.
- Знаешь, обо что бьемся?
- Neye çarptığımızı biliyor musun?
Не мы бьемся, а нас бьют.
Biz çarpmadık. O bize çarptı.
Мы бьемся головой об стену.
Kafamızı boş yere duvara vuruyoruz.
- Нет, я уверен, что мы все очень стараемся, вот только бьемся головой о стенку.
Elimizden geleni yapıyoruz. Ama bir tuğla duvara çarptık.
Ты знаешь, как долго мы бьемся над этим делом без успеха?
Burada başarılı olmadan daha ne kadar çalışabileceğimizi biliyo musun?
Или мы все бьемся головой о стену в этот сияющий триумфальный миг?
Yoksa bu parıltılı anlarda kafalarımızla dövdüğümüz bir sefalet duvarı mı var?
Мы сейчас бьемся за углы, и как только я смогу с ним поговорить... я отправлю его к тебе, обещаю.
Köşelerle uğraşıyor. Ona ulaşır ulaşmaz sana yönlendireceğim, söz veririm.
Мы бьемся о кирпичную стену.
Duvara tosladık.
Мы бьемся об стену с этой пропавшей учительницей.
Öğretmenin kaybolmasında davasında duvara tosladık.
И что бы не сказал тебе там Оливер, мы с Лексом пока не бьемся насмерть.
Oliver sana ne söylediyse söylesin Lex ve ben ölümüne bir savaşta değiliz.
Мы бьемся над этим уже пять часов.
- 5 saattir bununla uğraşıyoruz.
Мы бьемся насмерть.
Ölümüne çatışalım.
Мы бьемся на паpу, бpат!
Yanımda dövüşeceksin.
Мы бьемся о кирпичную стену.
Duvara tosluyoruz.
Мы с отцом все время бьемся за нее.
Çoğu zaman babamla bunun için mücadele ederiz.
Мы который месяц бьемся над этим делом.
Aylardır bu dava üzerine çalışıyoruz.
Мы все бьемся в конвульсиях и жизнь покидает наши тела.
Hayatlarımız son bulurken, istemsiz olarak silkineceğiz.
Бьемся об зеркало лицом
Yüzümüzü cama yapıştırıyoruz
Мы бьемся взглядами.
Bir çıkmaz yaşıyorum.
Да мы год над проектом бьемся!
Bunu konuşalı bir yıl oluyor. Sadece bankanın onayını bekliyoruz.
Мы бьемся с ходячими, а не с другими людьми.
Biz zombilere karşı savaşırız insanlara değil.
или триумфальное возвращение на Родину или становимся врагами и бьемся насмерть.
Ya görevimizi tamamlayıp kardeşler olarak ülkemize dönecektik... Ya da düşman olacak ve birbirimizi öldürecektik.
Бьемся головой об стену в надежде, что придумаем название для группы, которое удовлетворит королеву.
Gruba uygun bir isim bulmak için kafa patlatıyoruz ki kraliçeyi memnun edelim.
Бьемся насмерть!
Ölümüne!
Но мы бьемся не за то, чтобы сделать вас правительницей Королевской Гавани.
Ama sizi Kralın Şehri'ne kraliçe yapmak için savaşmıyoruz.
Когда мы шагаем мы бьемся за мужчин ведь они женщин сыны и мы примем их вновь.
Biz ilerlerken, yürürken Erkek için savaşırız Çünkü onlar bir kadının çocuğudur ve bizim çocuğumuz olurlar
Да, мы бьемся здесь за хлеб, но и за розы тоже!
Biz ekmek için savaşırz Ama güller için ağlarız
Мы тут киркой размахиваем и электричеством бьемся!
Burada kazma yapıyoruz. Elektrikle çarpılanımız var.
Мы не можем подтвердить или опровергнуть, пока мы не узнаем, бьемся мы за это или нет. Мы будем бороться?
Savaşa karar verene kadar ne onaylayabilir ne de inkar edebiliriz.
Пусть сосредоточат свое внимание на нас, потому что пока мы бьемся у главного входа, команда Индры освободит пленников через тоннели жнецов.
Gözlerinin bizde olmasını istiyoruz çünkü biz ön kapıda savaşırken Indra'nın ekibi arkadan tutsakları çıkaracak : Biçici tünellerinden.
Сегодня мы бьемся за Уэссекс!
Bugün Wessex için savaşacağız!
Просто хочу убедиться, что мы бьемся с настоящим, а не прошлым.
Arkamızdaki değil, önümüzdeki mücadeleye baktığımızdan emin olmak istedim.
С тех пор мы бьемся с Землянами
O zamandan beri dünyalılarla savaşıyoruz.
Мы бьемся над контактом и никогда не найдем его.
Bağlantı kurmak için çok çalıştık, ama başarısızlığa mahkum olduk.
Мы бьёмся как единое, нерушимое целое.
İçine girilemeyen tek parça halinde savaşırız.
Мистер Русс, мы бьёмся над одним и тем же весь день, итак, ещё раз, кто дал Вам яд?
Bay Rouss buna bütün gün devam edebiliriz. Bu yüzden tekrar soruyorum. Sana zehri kim verdi?
Бьёмся?
İnelim mi?
Но за что мы бьёмся?
Buna bir savaş diyoruz ama ne için savaşıyoruz?
Бьёмся головой об стену.
Yani sıkıştık kaldık.
Мы бьёмся за наш кусочек мира!
Bugün, dünyadaki kendi yerimiz için savaşacağız.
Теперь бьёмся на смерть, ясно?
Ölüm kalım meselesi bu, anladın mı?
Теперь бьёмся на смерть, ясно?
Bu ölüm kalım meselesi, tamam mı?
Я думал мы насмерть бьёмся тут!
Kavga ettiğimizi sanmıştım!
Мы бьёмся над этим уже час.
Bir saattir bunu konuşuyoruz.
Мы бьёмся уже почти полгода, и я падаю, едва сделав пару шагов.
Neredeyse altı aydır bununla uğraşıyoruz ve yere kapaklanmadan iki adımı ancak atabiliyorum.
Нет. Мы до сих пор над этим бьёмся.
Hala üzerinde çalışıyoruz.
– Эй, народ, мы над этим часами бьёмся.
- Sıkıldım. Saatlerdir bunu tartışıyoruz.
А мы бьёмся с врагом, мечтающим разрушить всю цивилизацию.
O sırada biz de buradaki medeniyetin çöküşünü izlemek isteyen bir düşmanla savaşıyoruz.
Мы бьёмся над этим много недель.
Haftalardır üzerinde çalışıyoruz.