В тени tradutor Turco
1,194 parallel translation
Проведи по каждому из них расследование, но постарайся оставаться в тени.
Yaptığım bu araştırmayı Ailedekilerin haberi olmadan yaptım.
Он был в тени всё это время
O bir aralar buranın tamamen beğim adamıydı.
Если оставаться в тени... стараясь опередить движение терминуса,
Gecenin arkasında ve... güneşin önünde kal.
Оставайтесь в тени горы.
Dağın gölgesinde kalın. Beni beklemeyin.
Тут к нам подошла одна девушка, и я пошел с ней, а Марион смотрела на нас, сидя в тени.
Yaptım. Marion bakarken...
Того, что стоит сзади, в тени.
Arkadaki. Güneş gözlüklü.
Люблю посидеть в тени.
- Evet, biraz gölgede durayım dedim.
Я пою в тени Твоих крыл.
Kanatlarının gölgesine sığındım.
И, несмотря на хорошие рецензии, моя книга оказалась в тени другого литературного события.
Eleştirmenlerce övgüye değer bulunmama rağmen... kitabım bir başkasının gölgeside kaldı : 'Nasıl gol atarsın'İlk baskı 500,000 adet.
До сих пор ты был в тени, наблюдая, как другие проживают свои жизни.
Bugüne kadar oturup başkalarının hayatlarını izledin.
Безразлично была ли она в молодости под скалой... или в тени большого дерева.
Ya ağaç gençken bir kayanın gölgesinde kalmış,.. ... ya da yanında büyük bir ağaç varmış.
Вам лучше оставаться в тени.
İçeride kalmanı istiyorum.
Изуродованный и покинутый крадущийся в тени.
Sakat ve terk edilmiş karanlıkta kalmaya mahkum.
Должно быть, это очень тяжело - провести всю жизнь в тени Рейфов.
Tüm hayatın boyunca Wraithlerin gölgesi altında yaşamak senin için çok zor olmalı.
Или она всегда за стойкой кровати, или в тени.
Ya bir karyola direğinin arkasındadır ya da gölgede kalmıştır. Asla...
И всегда в тени более великого человека
Hep daha iyi bir adamın gölgesinde kaldım.
Я положу тебя в тени, под дерево.
Sen biliyor musun ben seni çok seviyorum.
В тени магнолиевого дерева,
# Bir manolya ağacının gölgesinde #
" Я нахожусь в тени.
" Üzerime bir gölge çökmüştü.
Полежи в тени и старайся как можно меньше двигаться.
Biraz uzan, ve hareket etme.
А вместо этого я обречён провести остаток моих дней в тени.
Bunun yerine kalan günlerimi karanlıkta geçirmeye mahkum edildim.
Они больше не желают быть в тени и выжидать подходящего момента.
Artık gölgede kalıp uygun zamanı kollamak istemiyorlar.
Я сделаю Вас своей королевой Я увидела свет в тени решеток
Oğlum, kimin için kolumu verirdim
Тебе не укрыться даже в тени.
Güvende olabileceğin hiçbir gölge yok artık.
Но, вероятно, большая честь работать в тени доктора Страйклэнда.
Evet... Ama Dr. Strictland'ın gölgesi altında... Çalışmak büyük bir onur olmalı.
Ей лучше оставаться в тени.
Lucy'nin cildi hassas, gölgede durması lazım.
День за днем они сидели вместе в тени и познавали друг друга.
Her geçen gün, gölgede oturup birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı.
Возможно, он расстроен, ему же приходится жить в тени своего отца, и рычит он, как девчонка.
Babasının gölgesinde yaşamaktan bıktığı için somurtmuş ve kız çocuğu gibi kükrüyor olabilir.
Значит, будем драться в тени.
O zaman biz de gölgede savaşırız.
- "Будем драться в тени!"
- "Gölgede savaşırız."
Пусть здесь и не хватает воды и тени, зато в избытке страшной жары и слепящего света!
Bu yerin eksiği su ve gölgelik, ama onun yerine sıcak ve göz kamaştırıcı güneş var.
После смерти от твоих товарищей останутся лишь тени, но твое имя в истории будет жить вечно.
Yoldaşların, bir gün yeraltı dünyasındaki gölgelere karışacak Ama senin adın en şanlı genç olarak tarih boyunca, sonsuza dek yaşayacak.
Вы не более, чем тени самих себя в прошлом.
Eski biçimlerinizin gölgesinden başka bir şey değilsiniz.
Твой отец, наверное, влиятельный человек... с кучей денег, а ты в его тени
Senin baban büyük ihtimalle tam bir işadamıdır. Çok parası var ve sen hep onun gölgesinde kalmışsın.
Мы проводили полдня в моей спальне, просто слушая музыку и проверяли ужасные тени для глаз, и вот таков был каждый вторник.
Bütün günümüzü yatak odamda müzik dinleyip, gözümüze aptal şeyler sürerek geçirirdik. Ve bu sadece salı günleriydi.
- Потому что я всегда нахожусь в твоей тени.
- Çünkü senin yanında duruyordum.
Бедняга всегда оставался в моей тени.
Zavallı adam hep gölgemdeydi.
И в последующие дни... были другие пустоты и другие света и тени.
Ve günler günleri kovalamış. Diğer boşluklar ve diğer aydınlıklar ve karanlıklar da varmış.
Может, он... Может, он пытается найти себя, свой путь. Я хочу сказать, он постоянно находится в вашей тени!
Şey, belki de belki de kendi yolunu, kendi rotasını bulmaya çalışıyor demek istediğim, o'nun üzerine büyük bir gölge düşürüyorsunuz.
То же самое случилось с моей подругой Тени, когда она была в Мердол Бич.
Aynı şey Myrtle Sahili'nde arkadaşım Tammy'nin de başına gelmişti.
В то время, как наши герои пробирались через все препятствия на острове Метро Нуи, тени орды Висорака следовали за ними по пятам.
Cesur kahramanlarımız Metru-Nui adası üzerinde tehlikeli bir yolculukla boğuşurken, Visorak ordularının gölgesi çok da uzakta değildi.
tooku sora no kanata kara mazariatta bokura no kage И тени наши сливаются вместе в дали, где-то там у грани неба hitsuzen to kimagure no naka shirusareta kioku И сами мы мечемся выбрать не можем - каприз, необходимость.
{ \ 4cH2800DD } Bizim gölgelerimizi gökyüzünün çok uzaklarında bulacaksınız.
Придём в шок от бегущих рек или отбрасывающих тени деревьев?
O zaman nehirlerin akmasına... ağaçların altının gölge olmasına da şaşıralım.
Представляю, как вы думаете о переправке золота в Денвер, расчёсывая волосы, и отправляете его без тени сомнения и всякой осмотрительности.
"Altınım gizlice Denver'a götürülmeli..." Sizi, belki de saçınızı tarayıp... çok fazla efor sarf etmeden altını yollayışınızı düşünürken... hayal ediyorum.
Несколько недель назад я прочитала в газете, что скоро будет эпизод в сериале "Мрачные тени", где Барнабас освобождается из своей могилы, а я так любила "Мрачные тени", и я просто вдруг очень захотела посмотреть.
Birkaç hafta önce gazetede "Dark Shadows" un yayınlanacak olan bir bölümünde Barnabas'ın mezarından kaldırılacağını okudum. Dark Shadows'a bayılırdım. Birden canım izlemek istedi.
Сказать ему, что тебе нужен один вечер в неделю для себя, чтобы посмотреть "Мрачные Тени"?
Dark Shadows'u izlemek için bir gece kendine ayırmak istediğini söyleyemez misin?
Ты не просто говорила, ты все время меня прерывала, не обращая внимания на то, что это мое шоу! У меня ощущение, что я всегда в твоей тени.
Hayır konuşmuyordun, sözümü bölüyordun, o programı sunan kişi bendim ve sen buna saygı göstermedin, her zaman senin için varmışım gibi hissettiriyorsun.
Я вызвался быть в расстрельной команде, и исполнил свой долг без тени сожаления.
İdam mangası için gönüllü oldum. Hiç pişmanlık duymadan görevimi yaptım.
А в воде не появлялись тени, может, что-то всплывало на поверхность?
Suda gölge gördünüz mü, Belki de, yüzeye yakın bir karaltı?
Я не работаю ни в чьей тени.
Ben kimsenin gölgesi altında çalışmıyorum. Çalışmadım.
Сару шокировало, как легко Брэд в этом признавался без тени смущения за свой неуспех.
Sarah Brad'in bu itirafına çok şaşırmıştı. Sesinde en küçük bir utanma belirtisi bile yoktu.