Гордости tradutor Turco
541 parallel translation
у тебя совсем нет гордости?
Kim Nam Il, senin hiç gururun yok mu?
Но, конечно, если подобное произойдёт здесь вы не сможете меня упрекнуть за чувство гордости.
Ama, şüphesiz böyle bir şey burada da olursa övünç duymamı ayıplamazsınız.
она сейчас лопнет от гордости!
Kibirinden patlayacak.
Я сделал так из-за гордости, не из-за денег.
Ben gurur için yaptım, para için değil.
У тебя нет гордости?
Hiç gururun yok mu?
Разве у тебя нет семейной гордости? - Не-а.
Aile gururu gibi bir şey yok mu sende?
Мира и счастья им, гордости великого клана Кэмпбелл.
Huzur ve mutluluk onlarla bulunsun. Büyük Clan Campbell'ın gururu.
- Ее чуть не разорвало от гордости.
- Kibirinden çatlayacak. - Merak etme.
Это просто гордость, вот что это. Глупая сторона гордости.
Sadece gurur, bu kadar, saçma bir gurur.
Мужчина испытывает чувство гордости за ту, о которой он заботится.
Bir erkek için gerçekten önem verdiği bir şey, onun gururudur.
- Это вопрос гордости.
- Bu bir gurur meselesi.
Вы упрямы, но у вас нет гордости.
İnatçısınız fakat gururlu değilsiniz.
Вы должны служить народу, а не собственной гордости.
Sorumluluğunuz insanları korumak, kendi onurunuzu değil.
У этого пластинчато-жаберного моллюска, гордости залива Аркашон, которого наши предки, варвары франки...
Çünkü politik hırsı Arcachon körfezinin gururu olan çift valfli yumuşakçalar kadardır. Barbar ecdadımız Ren sakinleri Frank'lar...
И ты не думай, что это - из гордости.
Gurur kırıcı.
Ни гордости, ни стыда.
Ne övünürdü ne de utanırdı.
Сколько гордости в твоих словах!
Seninle övünüyorum!
Никаких знаний о своей стране. Никакой гордости. Только гимн ненависти.
Memleketim hakkında hiçbir şey bilmiyorum, gurur duymuyorum, sadece nefret ediyorum.
Я был воспитан в гордости за свою страну. Называл это чувство солидарности.
Ben gururlu bir şekilde yetiştirildim, birlik ruhu da diyebiliriz.
Нашей гордости!
Onurumuzu!
Но я продолжала, снова и снова, поднимать свое знамя. Всегда без гордости.
Ama ben mücadeleme devam ettim pankart taşıdım, gururumdan dönmedim.
У тебя нет ни гордости, ни храбрости, Пауло.
Çünkü Paulo'dan daha mağrur ve de tez canlı değilsin.
У меня нет ни гордости, ни тщеславия.
Gurur yok bende. Kibir de yok.
Когда кто-нибудь принимает меня за его подружку, его так распирает от гордости и протестует :
Onunla gezmemi istiyor. Gittiği her yere götürüyor.
Ѕыть под моей властью не хуже дл € человеческой гордости, чем быть под властью других людей.
Benim egemenliğim altında yaşamak, insan gururunuz için türünüzdeki başka ırklar tarafından yönetilmekten daha kötü bir şey değil.
Разве вы не ощущаете гордости за то, что служите в полку, где самое большое количество боевых вылетов?
Öteki birliklerden daha fazla görev ortalaması olan bir birlikte bulunmuş olmak seni gururlandırmaz mı?
Один из предметов гордости правительства в том, как они борются с преступностью :
Hükümetin büyük övünç kaynağı bildiğiniz gibi efendim, suçla başetme yöntemleri :
Желаем всего самого наилучшего нашей гордости... красоте... нашим женщинам, самым красивым в мире...
En içten dileklerimiz cesur... zarif... en güzel bayan olan...
Убивает из-за гордости.
Gurur için öldürüyor.
Ты одна в своей гордости.
Sen, gururunla yalnızsın.
Для меня это не вопрос гордости или чести.
# Şanla da, şerefle de ilgim yok.
У вас есть все основания для гордости, вы - король художников!
Milis Birliği ( Gece Nöbeti ) resmindeki cesur inatçılığını övüyorlar, biliyor musun?
Их мечта могла расти и процветать благодаря поддержке миллионов граждан по всей Америке. В то время, когда цинизм стал всенародной эпидемией. Они дали нам повод для гордости.
Amerika'nın her yanındaki milyonlarca vatandaşımızın desteği sayesinde hayalleri büyüyüp gelişecek ve çıkarcılığın ulusal bir salgın haline geldiği günümüzde bize iftihar duyacağımız bir şey vermiş olacaklar Ölmesine asla izin verilmemesi gereken bir hayal.
Торнов так распирает от гордости, что им в магазине размеров не хватает.
Benim ihtiyar derdi ki Thornlar kendi şapkalarını kendileri yaparmış çünkü hiçbir mağazada koca kfaları için yeterince büyük şapka bulamazlarmış.
Распирает от гордости? - Нет.
Kendinle gurur mu duyuyorsun?
Это вы из гордости так говорите.
Senin bir papaz gibi konuşuyor olman. Sakin ol.
Кроме обычных проявлений амбиций, жадности, национальной гордости и жажды приключений, голландцами также двигало сильное научное любопытство и восхищение всем новым.
Hollanda'lıların açgözlülük, tutku, milli gurur ve macera arayışının yanı sıra güçlü bir bilimsel merak ve yeniye olan arzuları söz konusuydu.
Эти роскошные хрустальные украшения служат символом великой гордости за успех и процветание.
Bu gösterişli kristal avizeler başarı ve zenginliklerinin haklı gururunu yansıtıyor.
Оно приходит от работы и гордости за то, что ты делаешь.
Çalışmaktan ve yaptığın işteki onurdan gelir.
Если бы я так и написала, вы бы просто лопнули от гордости за меня?
Böyle yapsaydım benimle acayip gurur duyardın, değil mi?
К великой гордости Нью-Йорка, Медаль за Доблесть... вручается Зелигу Картером Дином.
New York'un en yüksek onuru, Kahramanlık Madalyası... Zelig'e Carter Dean tarafından takıldı.
Но Кто-то поджидает его, без оружия, без титула, без гордости
Ama birisi... "Görünmeyen birisi onu gururuyla bekliyordu : Tanrı!"
Заботясь о чистоте и гордости, я и сейчас не буду логичен!
Madem sırf kibrinizden dolayı bu kadar ileri gittiniz şu an mantıklı olmamı beklemeyin benden.
У меня нет гордости.
Bende gurur yoktur.
Это из-за гордости!
Gururun yüzünden.
У меня хоть немного гордости осталось.
En azından benim biraz gururum ve prensiplerim var.
Наше чувство гордости останется нетронутым.
Hala bununla övünebiliriz.
Моя дочь лопалась от гордости.
Kızımın gururdan koltukları kabarmıştı.
{ C : $ 00FFFF } У тебя совсем гордости нет?
Sende hiç gurur yok mu?
забыв о гордости и усталости к ней ".
ve hiçbir bedel gururumun ve yaşam yorgunluğumun yerini almadı.
Мгновение гордости для всех американцев.
Tüm Amerikalılar için gurur dolu bir an.