Дары tradutor Turco
315 parallel translation
У дары судьбы для неё были смягчены, и всегда будут.
Asla yumuşamayan ve........ yumuşamayacak olan bir rüzgardı.
" Благослови, Господь, посланные тобой дары.
" Bahşettiğin bu nimetler için sana şükürler olsun Tanrım.
Твоя дочь не напрасно приносила дары Шиве.
Kızın boşuna Shiva'ya dua etmemiş.
И Бог, Иегова, отомстит всем, кто презирает его жертвенную любовь и попирает ногами его дары.
Şimdi Tanrı'nın intikam zamanı onu küçümseyenleri ayaklar altına alacak.
У дары в места, помеченные красным, являются смертельными.
Kırmızı boyalı yerlere vurunca anında öldürürsün.
Даже для того, чтобы принести им самые чудесные дары.
Ve onlar kendilerini uyandırmak isteyenlerden hep nefret edecekler.
Мне не требуются эти дары.
Bedenimin bu kadar fazlasına ihtiyacı yok.
Дары Бога нашего, Иисуса Христа... любовь Бога и единство Святого духа... навеки с нами.
Efendim İsa'nın inayeti Tanrımın sevgisi Ve Kutsal ruhun dostluğu her daim bizimle olsun.
Отнесу ей официальные дары.
Ona, getirdiğim resmi hediyeleri vereceğim.
Благодарим тебя, Господи, за дары твои...
Yaradanım, bize verdiğin bu nimetler için sana şükürler olsun.
Возблагодарим Господа за дары,... снизошедшие на сей стол в виде плодов его щедрости.
İhsan ettiği yemişlerle bu masayı kutsadığı için Tanrı'ya şükredelim. Rab İsa Mesih adına, amin.
Благодарим за дары, которые ты нам посылаешь. Надеемся оставаться достойными любви твоей.
Sana bize sunduğun nimetler ve umut için sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Благодарим тебя, Боже, за все твои щедрые дары.
Bütün bu cömert nimetler için Tanrı'ya şükürler olsun.
Мы принесли дары.
Hediyeler getirdik!
В благодарность за многочисленные дары богов наши предки создавали творения непревзойденной красоты.
Tanrıların zengin armağanlarına karşılık atalarımız onlara estetik yapılar adadılar.
И дары его мне не нужны! Не буду танцевать.
Hediyelerini de istemiyorum!
А заодно и прощальные дары. Прощайте.
Lordlar, Ikoma ve Ogura, bizim yararımıza... iyi çalıştınız.
Эти дары природы падают прямо с неба!
Gökyüzündeki buzdolabından buraya düştüler...
Позвольте проверить наши дары.
Hadi bakalım!
Ветер-в-Его-Волосах сказал, что если утром семья невесты заберёт дары моё предложение будет принято.
"Rüzgar Saçlı bana, eğer sabaha tüm hediyelerim gitmiş olursa... "... teklifimin kabul edilmiş olacağını söyledi.
" Благослови нас, Господи, и те дары, которые мы получили.
Yüce Tanrım, bizleri ve verdiğin bu nimetleri kutsa.
Спасибо, Господи, что не покидал нас весь этот год и за эти дары. Прими нашу благодарность.
Tanrım, bizleri koruyup, minnettar olduğumuz bu nimetleri bize verdiğin için sana şükrediyoruz.
Я люблю её, как сестру, но я не могу принять её дары.
Onu kardeşim olarak da seviyorum. Ama hediyelerini kabul edemem.
Налоговая позволяет единовременные дары одному из супругов на сумму до $ 60000.
IRS eşinize bir kerelik olmak üzere 60 bin dolara kadar hediye vermenize izin veriyor.
Эти видения - дары.
Bu öngörüler bana bağışlandı.
Наши дары неприятны вашему правительству?
Hediyelerimiz hükümetinizi gücendiriyor mu?
ДАРЫ ТАЛАНТЫ Наша наследственность, наш дар, выстраданный поколениями.
Nesillerin acısından bize kalan bir hediye ve bir mirastır.
Как Икар, мы обрели дары :
Tıpkı İkarus gibi, bizlere de bazı değerler verilmiştir :
Это дары в честь рода Фа.
Bunlar Fa ailesine onur verecek armağanlar.
- Он уносит с собой дары вашего искусства.
Yanında ona öğrettiğiniz bir çok değerli bilgi ile birlikte gidiyor.
Может, мне бояться адвокатов, дары приносящих?
Bu güzel değil mi? Hediye getiren avukatlardan sakınmalı mıyım?
Это дары нашему повелителю, чтобы он ни в чём не нуждался в раю.
Bunlar bizim Lordumuza armağanlarımızdır cennette de Krallığını sürdürmesi için.
Вручит мне святые дары и скажет :
Bana ödülümü vermesini bekledim.
Мы можем добраться до Ха'Дары?
Ha'Dara'da kazanabilir miyiz?
Вам придется подождать, пока мы не достигнем Ха'Дары.
Ha'Dara'ya varıncaya kadar beklemek zorundasınız.
Мы благодарим за дары земли.
Toprağın meyveleri için sana şükrediyoruz.
Отец наш Небесный, благодарим Тебя за дары Твои и уповаем на милость,..
Tanrım, bize bağışladıkların için sana minnettarız sana sığınıyoruz, senden medet umuyoruz...
Мы должны помнить великие дары Фрэйра и должны быть благодарны ему за жизнь, которую он дал нам.
Freyr'in bize verdiği büyük hediyeleri hatırlamalıyız, ve bize verdiği hayatlar için minnettar olmalıyız.
¬ згл € ните, вот дары волхвов :
Ve bakın, Bilge adam hediyeleri :
Благодарим тебя, Господи, за твои дары, посланные нам щедростью Иисуса Христа, Господа нашего.
Bizi kutsa Tanrım, çünkü senin nimetlerine sahibiz kurtarıcımız Hz. İsa'nın cömertliği ile.
Бойся нанайцев, дары приносящих.
Dikkatli olsan iyi edersin.
- Бойся копа, дары приносящего.
Dikkat, polis hediyeler getiriyor.
Господи... за дары твои.
Şükürler olsun Tanrım... verdiğin bütün bu nimetler için. Amin.
Мы принимаем ваши дары с благодарностью... и смирением.
Hediyelerinizi minnetle... ve de alçakgönüllülükle kabul ediyoruz.
Господь, недостойны мы благословения твоего, и все же с радостью и смирением благодарим тебя за дары земель твоих.
Bize verdiğin nimetlere minnettarız Tanrım. Tanrının armağanları için ona dua edelim.
Мы благодарим силы земли и неба за то, что они дали нам особые дары.
Doğanın güçleri için ve cennetin bahşettiği özel yetenekler için teşekkür ediyoruz.
[soba noodles - гречневая лапша ] [ tempura - жареные дары моря или овощи]
Tempura soba = deniz mahsulü ve bazı sebzelerin kızartılıp makarnanın üzerine eklenmesidir
Спасибо тебе, Господи милосердный, за твои дары, которые мы собираемся вкусить.
Ulu Tanrım.
Но не зря говорят, опасайся волхвов, дары приносящих.
"Hediye taşıyan Yunanlılara dikkat edin."
Зти дары преподнести святому отцу. С Богом!
Bu hediyeler mukaddes kişiye götürülecek.
Дары, которых никто бы не посмел ожидать от нашей победоносной жизни.
Bir insanın hayatta isteyebileceği en güzel şeyler... ve gerçek çok basit.