Докажу tradutor Turco
712 parallel translation
" Я тебе докажу.
" Sana bunu kanıtlayacağım.
Тогда почему ты боишься того, что я докажу тебе это?
O halde, neden kanıtlamama izin vermekten korkuyorsun?
Я покажу и докажу это.
Sana göstereceğim, kanıtlayacağım.
Вот, я докажу вам...
Evet. İşte sana kanıtlayacağım.
Послушайте... Но я им докажу. И к черту этику.
- Delilim olunca ahlaki ya da değil...
Я докажу это.
Kanıtlayacağım...
Я докажу.
Sana göstereceğim.
Я не сержусь и докажу это.
Kızdığımı düşünüyorsun, bana inanmıyorsun. Sana kanıtlayacağım.
Я докажу, что вы ошибаетесь.
Yanıldığınızı kanıtlayacağım.
Погодите, я вам докажу!
Bekleyin, size bunu ispatlayacağım.
Я вам докажу, что вы все лжёте!
Hepinizin yalancı olduğunu kanıtlayacağım.
Я вам докажу!
Bunu sana kanıtlayacağım.
Вам будет не легче, если я это докажу только себе самому.
Kanıtlarsam senin için kötü olur.
Я докажу это тебе.
Bunu sana kanıtlayacağım.
Я докажу, что я умный, приятель.
Sana zeki olduğumu ispatlayacağım, aynasız.
- Я тебе докажу.
- Hayır, Polly.
Я вам докажу.
Sana kanıtlarım.
Свою любовь к родившему вас древу я докажу, целуя плод его.
Sana can veren ağaca duyduğum sevgiyi, meyvesine kondurduğum bu sevgi dolu öpücükle kanıtlıyorum.
И я говорю себе : "Пойду в клуб, посмотрю на игру и закажу лишь стакан воды. Я докажу себе, что умею воспротивиться соблазну!"
Kulübe gidip kağıt oyunlarına bakıyorum, günaha karşı koyduğumu kanıtlamak için bir bardak su söylüyorum.
Хочешь, я докажу, что ты заблуждаешься?
- Hatalı olduğunu göstereyim mi?
- Вы не сможете меня остановить, операция без боли возможна, и я не буду отдыхать, пока не докажу вам этого, всем вам.
Size söyledim, beni durduramazsınız. Acısız ameliyat mümkündür bunu sizlere kanıtlayana dek durmayacağım.
- Докажу, отец.
Yapacağım baba.
Я вам сейчас докажу...
Şimdi size ispatlayacağım...
Я Вам это быстро докажу, дитя мое.
Bunu kanıtlamaya istekliyim çocuğum.
Он мошенник и я докажу это.
- O bir sahtekar ve bunu kanıtlayacağım.
- Он не колдун, и я им это докажу.
- O büyücü deildir bunu ispatlayacağım!
Как только я докажу, что в этой статье, нет, что в этой газетёнке чистая ложь, поднимется шум.
Beni dinleyin. Bu işin sonunda... Bu makalelerin saçamalıkların yalan olduğun kantladığımda gürültüyü o zaman göreceksiniz.
Я докажу тебе.
Sana kanıtlayacağım.
Пойду проведаю вашего брата... и докажу вам, что я всегда держу... свое слово.
Bu arada kardeşini almaya gidiyorum. Belki bu, verdiğim sözleri her zaman tuttuğumu kanıtlar.
- Нет, мы сильнее. И я вам это докажу. Вы можете причинить вред человеку, которому служите?
Kanıtı, hizmet etmeye programlandığın birine zarar verebilir misin?
Я докажу, что говорю правду.
Doğruyu söylediğimizi ispat edebilirim.
Потому что я не успокоюсь, пока не докажу народу, что ты не бог.
Öldür beni. Halkıma tanrı olmadığını ispat edemezsem rahat edemeyeceğim.
Я докажу тебе, что я мужчина.
Doğru! Bir erkek olduğumu sana ıspatlayacağım.
— Уже день и я это докажу.
- Gündüz işte, sana kanıtlayacağım.
Мечом я докажу, что ты неправ!
Kılıcımla, söylediğin yalanı kanıtlayacağım.
Ты неправ, я докажу.
Hayır değil! Sana göstereceğim.
И сегодня я докажу это, проведя вскрытие.
Bunu kanıtlamak için onu kesmek istedim...
Эми, Эми... Эми, а если я докажу, что мои слова - правда?
Amy, peki ya sana anlattıklarımın gerçek olduğunu kanıtlarsam?
Нет, мы не проиграем. Я докажу всем, что я мужчина.
Herkese erkek olduğumu ispat edeceğim.
Я докажу связь между игровыми аппаратами, преступлением и Меккаджи.
Rojinski, şimdi Meccacci ve makineler arasındaki bağlantıyı bulmam gerek. Makineler beni suça, suç da Meccacci'ye götürecek.
- Я докажу Вам.
- Kendimi sana ispatlayacağım.
Я тебе докажу.
Bunu sana ispatlayacağım.
Я докажу, что невиновен. Дайте мне только время.
Zaman verirseniz, suçsuzluğumu kanıtlayabilirim.
Я просто докажу тебе, что он блефует.
Blöfünü gördüm.
Я докажу, что я на твоей стороне.
Senin tarafında olduğumu sana ispatlamak istiyorum be adamım.
И однажды я докажу это!
Bir gün kanıtlayacağım!
Я еще докажу.
Sana göstereceğim!
Я тебе это докажу.
Ve bunu sana kanıtlayacağım.
Я вам докажу.
Sana bunu kanıtlamayı plânlıyorum.
Телепортируйте меня туда, и я сам докажу этим господам. Мистер Скотт, идите в комнату для телепортаций и ждите моих приказов. Есть, мистер Спок.
Nakil odasına giderek, komutlarımı bekleyeceksiniz.
Хотите докажу.
Yahudi. Kanıtlayabilirim.