Ерунда tradutor Turco
2,740 parallel translation
Ничего серьезного, просто ерунда.
Bir şeyler karalıyorum.
Ерунда.
Saçmalık.
Ерунда, ничего особенного.
O büyük anlaşmamız böyle değildi.
Тебя арестовали за курение травки в Центральном парке, и это ерунда?
Ot içerken Central Park'ta tutuklanıyorsun, ve bu büyük bir anlaşma değil.
Я бы с радостью узнала, в каком месте это ерунда!
Bunun büyük bir anlaşma olmamasını duymaya bayılıyorum!
- Ерунда!
- Saçmalama.
Это драгоценности, а сестра Джульенна так надеялась, что украденное - просто всякая дешевая ерунда.
Bunlar pahalı mücevherler... Ve Rahibe Julienne tüm umudunu ucuz şeyler çaldığınız gerçeğine bağlamış durumda.
Ерунда!
Saçmalık!
Ну получилась такая вот ерунда.
Söyledikleri doğru.
Ерунда.
- Yok bir şey.
Вовсе и не ерунда, если бы это была ерунда, мы бы это не обсуждали.
Sen yok bir şey dediğin zaman genelde bir şey olduğu anlamına geliyor çünkü gerçekten öyle olsaydı, şu anda konuşuyor olmazdık.
Да это ерунда.
İyiydi. - O mu? Bir şey değildi o canım.
Интернет отключился. Возможно это ерунда, и единственное, что я хорошо знаю, это то как восстановить Интернет подключение.
- Belki bir önemi yok ama şu hayatta bildiğim bir şey varsa o da internet bağlantısını düzeltmektir.
Лечение это ерунда.
Terapi saçmalık.
Все-таки в пистолете не было пуль, так что... это ерунда.
En sonunda silahta mermi olmadığı ortaya çıktı, bu yüzden büyütülecek bir şey değil.
Это ерунда.
Hayır. Önemli bir şey değil.
Да это ерунда, старик.
Sadece aptalca bir eğlence, o kadar.
Да ерунда, только выкини их при первой же возможности.
Sorun değil. İlk bulduğun fırsatta çöp kutusuna at onları.
Да вообще, ерунда полная
- Doğru, biraz aptalcaydı.
Это все ерунда.
Bu önemsiz bir şey.
Ерунда какая-то.
Bu hiç de mantıklı değil.
Это ерунда.
Önemli bir şey değil.
Вся эта политическая ерунда.
Politik şeyler konuşuluyor.
- Что за ерунда. А что я должна думать?
Aklıma gelen diğer yargı ne?
Это ерунда.
Şakaydı.
Да ну! Ерунда!
- Sen neden bahsediyorsun?
Это чистейшая херня, дешевка, чушь и ерунда.
Bu uydurmaca.. saçmalık ve birsürü sırvadan başka birşey değil.
- Ерунда! Вставай!
Kalk yüzünü yıka.
Это ерунда.
Olabilir bunlar.
Он сказал, что "Крепкий орешек" ерунда.
Oranın müdürüyle düşmanız. Die Hard için kötü dedi.
- Он сказал, что "Крепкий орешек" - ерунда! - Знаю, дружище.
- Die Hard için kötü dedi.
* ЭТО большой, глупый рыжий пес, и синяя ерунда вырывается из выхлопа.
Kabul ediyorum mükemmel bir yarış arabası değil çünkü lastiklerinin değişmesi gerekiyor bu bir problem ve nasıl olduysa frenleri haşlandı ancak bu büyük, deli bir turuncu köpek ve egzozundan mavi şeyler çıkıyor.
- Ерунда.
- Tabii.
Форма - ерунда.
Form basit.
Ерунда. Это чрезвычайная ситуация.
Boş laf bunlar, acil bir durum söz konusu!
А, ничего, обычная для сна ерунда.
Ne görüyorsun?
Что это ещё за ерунда?
O ne ya öyle?
Это ерунда.
Yok bir şey.
Что за ерунда.
Saçmalık.
- Да ерунда.
- Hiç sorun değil.
Вся эта цифровая ерунда не дает ощущения глубины.
Şu dijital saçmalıklarda derinlik denen bir şey yok.
Ерунда какая-то.
Tam bir saçmalık.
Может для тебя, это и ерунда.
Senin için önemli olmayabilir.
Ага, в общем-то безалкогольные выходные - это ерунда.
Evet ama bir haftasonu içmesem de olur yani.
Ерунда какая.
Katiyen.
Эй, что за ерунда!
Saçmalık bu!
Это всё ерунда.
Şu zulaya bakın. Bu daha bir şey değil.
Да ерунда, папа.
- Baba, önemli bir şey değil.
Ерунда.
Tabii.
Не помогает. Всё это ерунда.
İşe yaramıyor.
Ерунда.
Bu kadar yeter, kerata.