Жара tradutor Turco
679 parallel translation
ни снег, ни дождь, ни жара, ни ночная тьма.
Ne kar, ne yağmur, ne sıcak, ne de kasvetli bir gece!
Ну и жара!
Ne sıcak!
Там тропики, жара, мне необходимо подобрать соответствующую одежду, вотя и вытащила из комода кое что по погоде.
Tek problem kıyafet! Giyebilecek bir şey var mı diye bakmak için sandığın altını üstüne getirdim.
Ну и жара!
Çok sıcak!
Жара нас всех опъяняет!
Bu sıcak adamda akıl bırakmıyor ki.
Во всём городе жара.
Ateş bütün şehri sardı.
Разве у бразильцев нет лекарства от повторения жара? Конечно!
Acaba Brezilya'lılarda susuzluğa çare olabilecek bir şeyler yok muydu?
Каждый год, в июле, когда жара становилась невыносимой, они отправляли своих женщин и детей вверх по реке, к прохладным горам... или, если получалось, на морское побережье.
Her Temmuz, hava sıcaklığı dayanılmaz olduğunda kadınlarını ve çocuklarını uzağa gönderirlerdi. Nehrin karşısındaki dağlara ya da, eğer mali güçleri yeterse, deniz kıyısına.
Боже, какая жара!
Of be, bu ne sıcak!
Нет, там ужасная жара.
Hayır, yukarısı berbat.
Первое лето в Нью-Йорке, и жара меня просто убивает.
Bu benim New York'taki ilk yazım ve beni öldürüyor.
Ужасная жара, правда?
Sıcak, değil mi? Çok sıcak bir hava dalgası.
Это всё жара.
Sıcaklardan.
Это путешествие и жара...
Yolculuk ve hava...
Какая жара.
- Amma sıcak!
На улице жара.
Dışarısı çok güzel.
Мне жаль этих бедолаг. Такая жара!
Bu sıcak havada zavallıların haline çok acıyorum.
- Какая жара!
- Korkunç sıcak!
Возможно, на него подействовала эта невыносимая жара.
Belki de bu sıcak havalar onu zayıf düşürdü.
Эта жара - ужасна.
Hava müthiş sıcak.
Такая жара.
Hava çok sıcak.
Невероятная жара!
Sıcaklık dayanılmaz.
Если не жара, так холод.
- Eğer sıcak değilse, soğuk.
Почему-то всех беспокоит, что у меня нет жара или чего-то другого.
Herkes ateşim falan olmadığı için endişeli gözüküyor.
Прости, я забыл, что жара на дворе.
Özür dilerim, unuttum - sıcak dalgası var!
Хотя жара у тебя нет.
Ateşin yok.
Полуночная жара
Nasıl da tehlikeli, nasıl da parlaklar! Gecenin sıcağında!
Да. "Жара, как на Вулкане." Теперь я понял, почему так говорят.
Şimdi "Vulcan kadar sıcak" deyimini anlıyorum.
Жара такая, что просто умереть можно.
İnsanlar sıcaktan ölüyorlar.
Ужас, такая жара.
35 derece!
Жара-то какая!
Çok sıcak.
Ну и жара тут.
Burası çok sıcak.
Ударила жара.
Sıcak hava dalgası bugün başladı.
Пресвятая Дева, какая невыносимая жара.
Sıcak korkunç!
Жара. Ха-ха, а я люблю жару.
Bense sıcağı severim.
Жара!
Sıcak mı?
Жара.
Sıcak.
Не жара убивает, а влажность.
- Sorun sıcak değil, nem.
Круглый год жара.
Yıl boyu sıcak dalgası.
В твоей комнате невыносимая жара.
Odanın sıcaklığı dayanılır gibi değil.
Помню, однажды летом после полудня стояла невыносимая жара.
Bir yaz öğleden sonrasını hatırlıyorum. Hava dayanılmaz sıcaktı.
Какая жара!
Çok sıcak!
Эта жара, конечно же а также однообразие.
Hayır. Sıcaklık, tabii ki ama aynı zamanda monoton.
На Вас вредно влияет жара?
Başınıza sıcak falan geçmiş olmalı!
Летняя жара. Парень с девушкой.
Ama o yaz geceleri
Солнце - ближайшая к нам звезда, горячий газовый шар, сияющий от собственного жара, как раскаленный докрасна металл.
Kırmızı küre şeklinde gaz yığınını, bize en yakın yıldız olan Güneşin parlamasının nedeni O'nun sıcaklığındandır.
Жара адская
Bugün hava cehennem gibi.
В Ономити сейчас, наверное, жара.
Hava daha serin burada.
убийственная жара.
- Evet, sıcak her şeyi mahvediyor...
А жара была еще сильнее, чем в Калькуттe.
Çeviri :
- Ну и жара здесь!
- Burası ne kadar sıcak.