English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Ж ] / Жратву

Жратву tradutor Turco

52 parallel translation
Готовьте жратву, я вам скажу, если будет что-нибудь интересное.
Siz yemeği hazırlayın. ilginç bir haber olursa, sizi çağırırım.
Кто то должен положить яд В её чёртову жратву.
Birisi onun mide ilacına zehir karıştırmalı.
Да любой из них утопиттебя за жратву.
Bugünlerde 5,000'e yapıyorlar o işi.
А когда хотели есть, притворялись санитарными инспекторами, ходили и конфисковывали жратву и выпивку, пока не отравились!
Aç olduğumuz zaman, sağlık denetçisi kılığına girer, yiyeceklere ve içeceklere el koyar, sonra gıda zehirlenmesine uğrardık!
А то инвалиды сбесятся, если не получат жратву.
Bu uzuvsuzlar yemeklerini almayınca çok çirkinleşiyorlar.
Жратву я все это время экономил и сюда приносил.
Hep arttırıp buraya stokladım, düzenledim, süsledim.
Я покрою все твои расходы - жратву, жилье, вступительные взносы.
Tüm masrafları ben karşılarım- - yemek, oda, giriş ücretleri.
Ты жрущий фасоль латинос, по 15 в машине,.. по 30 в квартире, носящий зауженные ботинки, красные шмотки,.. .. любящий острую жратву, педерастический Пуэрториканский членосос..
Seni fasulye yiyen, bir arabaya 15 bir daireye 30 kişi doluşan puanlı ayakkabılı, kırmızı elbiseli "menudo, mira" filan diyen Puerto Rico'lu homo.
Мы найдем жратву.
Yiyecek bulacağız.
Массирует тебе спину, жратву тебе приносит. По-моему, даже колесо тебе меняла.
Sırtını kaşıdığını gördüm, gelip sana yemek getiriyor.
- Хочешь попкорна? - Нет, я жратву принесла.
- Patlamış mısır ister misin?
ЭТО ВСЕ ПОТРАЧЕНО НА ТВОЮ ЖРАТВУ!
HEPSİ SENİN YEMEKLERİN İÇİN KULLANILDI!
Негодяи! Совсем обнаглел тырить у нас жратву!
Bir kez bile istemediniz ve yemeğimizi çaldığınızı düşününce...
Ты 2 раза подала мне жратву, и мы уже друзья?
Bana biraz yemek verdin diye arkadaş mı olmamız gerekiyor?
Остынь. Наверное, это жратву поднимают.
Yemek almaya gitmiştir.
Жратву? На час раньше?
Saçmalama, şimdiye kadar hiç 1 saat önceden gitti mi?
Ну, на виски, тёлок и жратву уже заработал.
Viski, fahişe ve yemek için günlük kotamı tutturdum.
Чёртова лошадь напугалась, и мулы пустились наутёк... и рассыпали жратву повсюду.
Lanet at korktu ve eşekler de yemekleri her yere döktü.
Они хотят, чтобы люди сидели дома и боялись, а жратву заказывали по телефону.
İnsanları korkutmak istiyorlar. Böylece insanlar evde kalıp televizyon seyrediyorlar. - Canınız cehenneme.
... За деньги я достану даже жратву из Макдональдса! - Правда?
Ve ufak bir ücret karşılığında, sana McDonald's bile bulabilirim.
Ты же в курсе она за жратву ебётся.
- Karnını doyurmak için yattığı belli.
Что, будешь подавать жратву в каком-то пидорском кафе?
Bu ibne restoranında yemek mi dağıtacaksın?
Я себе сейчас, наконец, нормальную жратву приготовлю, а то ведь у вас одно говно на столе!
O boktan yemeklerinizin aksine güzel şeyler pişireceğim!
Вьi любите вино, вкусную жратву?
Şarap sever misin? Güzel bir yemek?
Мама с трудом переносила его. Мой бедный тринадцатилетний братишка плохо переносил жратву, он все время вываливал обратно то, что слопал.
Annem bunu kaldıramıyordu. 13 yaşındaki zavallı kardeşim Henry de... bu meseleler yüzünden o kadar kaygılıydı ki ne yese kusuyordu.
Соберите ему жратву.
Kalan eti de ona paket yapın.
Застегните ширинки, или мы перенесем спектакль компании голодных "Псов Дьявола" набросившихся на жратву.
Birbirinizi sikmeyi bırakın yoksa bu güzel piyes, karakolda bitecek! Hem de, bir avuç azgın denizci kıçını sürükleyerek kaçacak!
Снэки, жратву, фруктовые рулетики!
Kuru yemiş, yiyecek, meyve.
Пашешь без продыха почти каждый день. Ешь холодную жратву в холодном кузове фургона слежки! Вечно в тебя стреляют!
Böyle bir odada tek başına oturarak geçirdiğin onca zaman gözetleme aracının arkasında buz gibi hazır yemekleri yemek sürekli bağrışıp durmak hareket eden bir araçta şişeye nasıl işeyeceğini öğrenmek.
Да я Китайскую жратву разношу просто, чувак, и подумал, почему бы не захватить на шоу для Чонга.
Çin yemekleri yapan ufak bir yerdeyim, dostum, dedim ki, salona gideyim de Chong'a biraz getireyim.
Она приносит им гамбургеры, потому что они сидят целый день в машине, и успевают проголодаться, так что она приносит им жратву, а они делают ей скидку в несколько баксов.
Bunlar sürekli arabada oturdukları için acıkıyorlar, kız da hamburger götürüyor. Kız yemek getirdiği için de fiyattan biraz kısıyorlar.
Да, но они отвлеклись на жратву.
Evet ama besleniyorlardı. Dikkatleri dağılmıştı.
Приготовь чертову жратву!
Hazırla şu soktuğumun yemeğini!
Она также ненавидит хорошую жратву, пошлые анекдоты, общество потребления, атомную энергетику, фильмы с Аленом Делоном и словом "менты" в названии, Мирей Матье, слова "Марсельезы", пресыщенность запада и магазины, торгующие кониной.
O ise zengin Fransız halkından güzel yemeklerden, zevksiz şakalardan, tüketici toplumdan, nükleer enerjiden Alain Delon'un polisiye filmlerinden Fransız milli marşından, avcılık ödüllerinden kendini beğenmiş Batı'dan ve at eti satan kasaplardan nefret etmektedir.
- Там про бабу, которая достигла нирваны через жратву... -...
- Kendi zirve noktasını yemek...
- Через жратву!
- ve sevişmekle bulan
Жратву привезли.
Fatburger kamyonu.
Обсуждаем мы здешнюю жратву, и всего-то
Yemek sandığınız şeylerin ne olduğunu tartışıyorduk sadece.
Мне жратву несут.
Sandaviçim geldi.
Это мне жратву несут.
Sandaviçim geldi.
А я не хочу готовить чёртову жратву каждый день и...... подтирать тебе зад, но делаю это!
Ben de her gece senin lanet akşam yemeğini pişirmek ve koca götünü temizlemek istemiyorum, ama yapıyorum.
Ещё раз для тупых : если ты покупаешь жратву, я её ем.
Söylemiştim, erzak alacak kadar aptalsan ben de hepsini yerim.
Тромбуют в себя жратву, позабыв обо всём на свете.
Olarak görünmez yiyin.
Сняли номер в отеле, и спустили все бабло на жратву и порнуху.
Otelin tekine yerleşip paranın hepsini oda servisi ve pornolara harcadık.
- Они находят жратву...
- Azıklarını gerekirse...
- Жратву?
- Asık ne demek?
Не знаю почему, но они попадаются на индийскую жратву.
Hint yemeği, bir sebepten dolayı işe yarıyor.
Таскать жратву голливудским засранцам.
Bir avuç Hollywood götverenine gidip yemek alma.
Немедленно убрать отсюда всю эту жратву!
Tart da neymiş! Yemekleri derhal kaldırın!
Просто отдай ему эту жратву.
Bir şeyler yedir şuna.
Спасибо, что зашёл на "Жратву". Мы в эфире!
- Ziyaret zamanındayız!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]