English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ З ] / Загадку

Загадку tradutor Turco

354 parallel translation
Почему? ты не сможешь решить эту загадку.
Neden mi? Ne yaparsan yap bu meseleyi kendin öğrenemeyeceksin.
что Нефритовый Император позволит нам так легко решить эту загадку до полной луны.
Gökyüzü Kralı zamanım dolmadan bu meseleyi böyle kolay çözmeme izin vermezdi.
Проплыв под водой 50 000 километров, я все еще не разгадал загадку капитана Немо.
Deniz altında 10,000 fersah yol aldıktan sonra bile hala Kaptan Nemo'nun sırrını çözememiştim.
Ты раскрыли загадку?
Gizemi çözdün mü?
Отгадайте мою загадку!
Bilmeceme cevap ver.
Росс не мог знать, что Карсвелл разгадал загадку.
Ross, Carswell'in Ipcress dosyasına çözdüğünü bilemezdi.
Если не будете осторожным с этим, получите еще загадку. Большую.
Eğer o şeye dikkat etmezsen bir gizemin olacak, hem de büyük bir tane.
Я придумал чудесную загадку. Послушайте.
Harika bir bilmece öğrendim.
В далёких 1920-х годах советский учёный Л. А. Кулик организовал экспедиции, чтобы попробовать решить эту загадку.
1920'lerin sonlarında bir Sovyet bilim adamı olan L.A. Kuvik bu gizemi çözmek üzere geziler düzenledi.
Он происходит из того же человеческого стремления - решить загадку космологии.
İnsanoğlunun kozmik bilmeceyi çözme içgüdüsünden geliyor.
Каждая культура на планете придумала собственный ответ на загадку, предложенную вселенной.
Bu gezegen üstündeki her kültür, evren tarafından ortaya atılan bilmeceye kendi farklı yanıtlarını verdi.
Я загадал ему загадку. Этот чурбан всю ночь будет ломать над ней голову.
Ona bir bilmece sordum ve bilmeceyi çözmek bu adamın tüm gecesini alır.
Отгадаешь мою загадку - и ты прощён.
Bilmecenin cevabını ver biz de her şeyi unutalım.
Отгадай загадку, и я тебя прощу.
Bana cevabı o verecek. Biz de bunları unutacağız.
Только ты можешь разгадать эту загадку.
Bu bilmeceye sadece sen çözebilirsin.
Холмс, я разгадал ту загадку!
Holmes, bilmecenin cevabını buldum.
У нас в офисе все надеются, что вы прольете свет на эту загадку.
Bürodakilerin çoğu bu konuya açıklık getireceğinizi umuyor.
Поимка йети породила загадку века.
Kocaayak'ın geçen hafta yakalanışı yüzyılın bilimsel sorununa dönüştü.
Агент Купер, вы не поверите, но я нашёл ответ на загадку, которую вы мне задали сегодня утром.
Ajan Cooper, biliyor musunuz ne oldu? Sabah anlattığınız bulmacayı çözdüm.
Эй, помните того человека-загадку, о котором я вам говорила?
Hey, o gizemli adam hakkında söylediklerimi hatırlıyor musun?
Давайте решим загадку.
Yapbozları çözmeyi severdim.
Древнюю загадку.
Antika kahkaha!
Твоя очаровательная жена только что намекнула, что потеряла для тебя всю загадку.
Güzel karın sadece senin için tüm gizemini kaybettiğini ima etti. Hadi ama. Doğru mu değil mi?
Возможно, месье Райс сможет решить еще одну загадку?
- Belki Monsieur Rice bir başka bulmacayı daha çözebilir.
Они тайны, завёрнутые в загадку.
Muammayla bürünmüş gizemdirler.
- Я хочу разгадать эту загадку.
- Bu bilmeceyi çözmek istiyorum.
- На самый верх. Отгадай загадку :
Kırkdört, üst düzey katı.
Решил загадку пирога?
Turtanın sırrını çözebildin mi?
Думаю, мы разрешили загадку нашего юного гостя.
Genç misafirimizin sırrını çözdük.
Мальчики и девочки мисс Крабаппл, сегодня я вышел к вам чтобы разрешить загадку веками мучавшую человечество.
Arkadaşlar, Bayan Krabappel bugün insan oğlunun yıllardır çözemediği bir muammayı aydınlatmaya geldim.
- Ты не загадаешь загадку, чтобы остановить его?
Bunu durdurabilecek bir bulmaca yok mu bu sefer?
Отгадай загадку, Цезарь Мы давно не видели ни одного НЭБовца.
Peki söyle bakalım, Sezar. 6 aydır, hiç NEB askeri görmemiştik değil mi? - Ee?
Где вы предлагаете доброту, я предлагаю загадку.
Ama sizin merhamet gösterdiğiniz yerde ben gizem sunacağım.
А я не могу послать свою загадку... пока не отгадал эту.
Benimkini yollayamam... bunu çözmeden.
Он не даст тебе разгадать эту загадку.
Rüyamda onu gördüm. Onu ve masasını.
- Можно я загадаю тебе загадку?
- Sana bir şey sorabilir miyim?
Разгадайте загадку рун... и я покажу вам мое настоящее могущество.
Bilmecenin ipuçlarını çözmelisiniz..... ve ben yapabileceklerimi göstereceğim.
Попробуем разгадать загадку рун.
Şimdi bilmeceyi çözmeye çalışacağız.
Мы сделаем все возможное, чтобы разгадать эту загадку.
Bu gizemi çözmek için bütün kaynaklarımızı kullanacağız.
Вот и ответ на ту загадку.
İşte bulmacanın yanıtı.
Благодаря встрече с вами, я полностью разгадал, загадку улыбки Кейко
Görüşürüz millet, Sonunda çözdüm Keiko'nun gülümsemesinin sırrını.
Отгадай загадку, Риддлер.
Şunu çöz bakalım, Bilmececi.
Еще две частицы, и мы решим загадку!
İki parçayı bulursak bulmacayı tamamlarız!
Потому что вы - ответ на загадку Самсона.
Çünkü Samson'un bilmecesinin cevabı sensin.
Нет, вы же разгадали эту загадку, Тувок.
Hayır, o gizemi sen çözdün.
Может, вам понравится разрешить эту загадку.
Meydan okunmak hoşuna gider diye düşündüm.
О, я бы дал ей разгадать свою загадку.
Oh! O kadın benim gizemimi bir gün çözebilir.
Я согласился задержаться на денёк, надеясь разгадать загадку : как может городок казаться таким странным и таким знакомым.
Bir yerin nasıl hem yabancı hem de tanıdık olabileceğini görmek için öğleden sonrasını onlarla geçirdim.
Однако, лишь один свидетель может пролить свет на эту трагическую загадку.
Mahkumun kendisi.
Он загадал мне загадку.
Beni güldürdü!
Может, вы поможете мне решить одну загадку.
Belki de benim bir gizemi çözmeme yardım edebilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]