Задело tradutor Turco
405 parallel translation
Куда тебя задело, Кеммерих?
Seni nerenden vurdular, Kemmerick?
Тебя задело, Кат?
- Sana isabet mi etti?
Она боялась, что его задело что-то, что она сказала ему утром.
Bu sabah onu kırmış olmaktan korkuyormuş.
Судья, вас задело?
Canın yandı mı Yargıç?
Сильно задело, Блин?
Agir mi yaralandin, Flapjack
Никого не задело?
Kimse yaralandı mı?
Ногу задело.
- Bacağım çok acıyor Mariıo.
Черт, меня задело в бок.
Sanırım bir yerimi burktum.
Это как-то задело Роду?
Rhoda olaydan etkilendi mi?
Может, задело кость, но ничего не сломано.
Çatlak bir kemik olabilir, ama kırık değil.
Беги, меня задело.
Koşmaya devam et.
Меня здорово задело?
Durum kötü mü?
Ничего, задело осколком.
Hiçbir şey, şarapnel parçası.
Задело осколком на войне.
Savaştan bir şarapnel parçası kaldı.
Это меня задело.
Ve bunu çok kötü bir şekilde söyledin.
- Вас не задело?
- Bir şey oldu mu?
Это задело меня... и я хотел рассказать тебе об этом.
Bu beynime kazındı... ve sana bunu anlatmak istedim.
Что тебя так задело?
Seni ısıran ne?
Оно просто задело нас.
Bizi sıyırıp geçti herhalde.
Просто покроссил, а у меня такое чувство... это меня сильно задело, короче.
Onlar oraya gittiler, ve şimdi hissediyorum... bu canımı sıkıyor, biliyor musun?
Меня задело, что они нас раскусили меньше, чем за минуту
1 dakikadan az bir sürede bizi etkilediğinden onurumu epey kırdı.
- Тебя сильно задело, да?
Sana dokundu, ha?
- Боже, чуть не задело.
Çok yakından geçti.
Почему это так тебя задело, если ты даже не был с ним знаком?
Hiç tanimadigin biri için neden bu kadar - endiseleniyorsun?
- Не задело?
- Sen iyi misin?
Я думал, меня не задело.
Merminin beni ıskaladığını düşünmüştüm.
Меня задело осколком бомбы в войну. И с тех пор я ничего не чувствую, ну просто ни черта.
Savaşta bir şarapnel saplandığından beri hiçbir şey hissetmiyorum!
Ничего важного не задело.
Yakın geçmemiş.
Если бы задело, я бы умерла.
Riggs, o kadar yakından geçse ölürdüm.
Другое здесь и почти задело меня, а другое справа. Я оставалась в середине как в пещере. Мне не было больно, но было очень страшно.
Başka bir tanesi de diğer yanıma, birisi neredeyse bana çarpıyordu, ben bir mağara gibi... ortasında kaldım.
Видимо, его это задело.
Görünüşe göre bu söz içine oturmuş!
- Ухо задело.
Kımıldama.
Кого-нибудь задело?
Yaralanan var mı? Hayır!
- Это тебя задело?
- Sinirine mi dokundu o?
- Да, это меня задело.
- Evet, sinirime dokundu.
Дета, проложите курс от возмущения, причем так, чтобы оно не задело наш второй двигатель.
Data, bozulmanın dışına doğru rota çiz. Diğer motorumuza değmediğinden emin ol.
Глубоко задело. Так.
Derin bir yara.
Видимо, нам повезло и оно нас не задело.
Sanırım fark etmedik burada.
- Его задело бортом такси но он в порядке.
Hayır ama bebeğimin olmasını isterim.
Гэри, должен сказать, меня немного задело то что ты не захотел мне довериться.
Gary, bana sır vermediğin için sana biraz kırıldığımı söylemek istiyorum.
- Тебя задело?
vuruldun mu?
Это меня немного задело.
Bu beni biraz rahatsız etti.
- Отойди! - Лёху задело!
Alex vuruldu!
Просто слегка задело.
Buna ramak kalmıştı.
Так это действительно тебя задело?
Yani seni gerçekten etkiledi mi?
Электромагнитный импульс с поверхности планеты, нас слегка задело.
Gezegenin yüzeyinden gelen elektromanyetik darbe. Bizi de etkiledi.
Возможно это меня слегка задело.
Galiba beni biraz rahatsız etti.
Ну меня же не задело.
Olsun, bana değmedi ki.
Задело вас?
Yaralandınız mı?
Задело за живое.
İngiltere Kralı olduğum zaman, kimse bana'Şortlu-Yağlı-Leke'diyemeyecek!
Но меня задело то, что ты сказал.
Sadece senin söylediklerin beni gücendirdi. Ve bunu nasıl yapabildiğini de anlamıyorum.