English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ З ] / Заперт

Заперт tradutor Turco

558 parallel translation
Стол мистера Стивенса заперт.
Bay Stephens'in masası kilitli.
Думать, что я здесь заперт когда, она нуждается во мне больше всего.
Hele ki bana en çok ihtiyaç duyduğu anda burada tıkılı kaldığımı düşününce.
- Он не заперт.
- Kilitli değil.
Дом был заперт.
Ev kapalıydı.
Я в тюрьме, заперт за вечными стенами океана.
Parmaklıkları sonsuza dek okyanus tarafından kilitlenmiş, Bir mahpushanedeyim.
Он был заперт в этой хижине...
O kilitli kulübede...
Я думал он был заперт.
Kilitli sanıyordum.
Может, он заперт в ванной?
Belki de banyoda kilitli kalmıştır.
- Сэм, я не нашел Фрэнки. Но Боггс здесь, он заперт.
- Sam, Frankie'yi bulamadım, fakat Boggs burda, Bir odada kilitli tutuluyor.
Неужели ты был заперт здесь все эти месяцы?
Aylardır burada tıkılı kalmaktandır.
Но даже если он выбрался, он заперт там внизу!
O şeyden çıksa bile, aşağıdan çıkamaz!
А, как я ему скажу, если я тут заперт?
Peki, burada kilit altındayken bunu nasıl yapacağım?
Я в телефонной будке, заперт в стеклянной клетке.
Kulübenin içindeyim Cam bir kafesle çevrelenmişim
Этот ящик с инструментами был заперт на кодовый замок, но вы сумели его открыть, как профессионалы.
O araç kutusu kombine bir kilitle kapatılmıştı ve sen açtın.
- Эй. - Мужской туалет заперт.
Erkekler tuvaleti kilitli.
я был заперт в психушке после того, как в газетах написали, что я сошел с ума.
Gazetelerde çıktıktan sonra kafayı yedim. Oğlunuzun adı ne demiştiniz?
" наешь, в таких ситуаци € х, как эта, когда € заперт в вогонском воздушном шлюзе с человеком с Ѕетельгейзе и скоро умру от асфиксии в космосе,
Böyle zamanlarda ; Betelgeuse'dan gelen bir adamla birlikte, bir Vogon uzay gemisinden atılıp uzayda havasızlıktan ölmek üzereyken, keşke annemi dinleseymişim diyorum.
Нет, полагаю ни одно место не может быть хорошим Если ты заперт в нём.
Hapsedilince hiçbir yer iyi değil.
Заперт как зверь в клетке!
Hayvan gibi kafeste! İş :
- Хочу. Что ж, если честно, я не думаю, что смогу не нарушать порядок пока я заперт в этом или любом другом сральнике с договором или без, так что, нет смысла этого обещать!
Madem öyle dürüstçe konuşmak gerekirse bu pislik yuvasında ya da başka bir pislik yuvasında sözleşmeli veya sözleşmesiz olarak hapsedilmişken uzlaşma yapabilirim dememin hiçbir anlamı yok, değil mi?
Он заперт.
Kilitli kalmış.
- Хлев не заперт? - Нет.
Kim var orada?
Эй, а почему я заперт?
Öyleyse neden kilitlendim?
- Почему твой ящик не заперт?
- Niye sandığın kilitli değil?
Так... Почему вы употребляете слово "заперт"?
Yani... neden "kapana kısılmış" dersiniz?
Очевидно, известный гангстер был там заперт, и с голодухи съел сам себя.
Kötülüğüyle ünlü gangster arabasında kilitli kalmış, kendini ölümüne yemiştir.
Я заперт в гараже.
Biff'in garajında mahsur kaldım.
Я был заперт в этой вашей темнице одинокий, беспомощный, доведенный до слез.
Senin şu mahzene tıkılıp kalmışım. Yalnız, yardıma muhtaç, göz yaşlarına boğulmuş olarak.
Лио заперт внутри голодной лошади.
Leo Hungry Horse'da kilitli.
Слово "заперт."
Kilitli kelimesine gelince,...
Лио Джонсон был "заперт" в тюрьме Голодной Лошади, в Монтане.
Leo Johnson Hungry Horse Montana'da bir hapishanede kilitliymiş.
Я, бля, заперт в нём!
Burada kapana sıkışıyorum!
Она тебя испугала? Ты слишком долго был заперт в этом замке.
O kalede çok uzun zamandır tıkılı kalmışsın.
Однажды я нашел 14-футового калдорианского угря на борту торговца, он был заперт в чьем-то ящике.
Bir keresinde birisinin dolabında bir şilep ve içinde de on dört ayaklı Kaldoryan yılan balığı buldum.
- Заперт, а?
- Kilitlenmiş ha?
Там 2 человека, один из них заперт.
Biri kilitli. Ben hallederim.
Извини, что заперт бар.
İçki dolabındaki kilit için özür dilerim.
Плохо, что он заперт внутри
Ne yazık ki içine hapsolmuş ama.
Ты тоже заперт
Sen de hapsolmuşsun.
Нет, насколько нам известно, он заперт в блоке обработки руды.
Hayır son duyduğumuzda cevher işleme birimlerinin birinde kısılıp kalmıştı.
Он был заперт в подвале все это время.
tüm süre boyunca bir mahzende kalmak felan.
Дукат - герой, а Гарак по-прежнему заперт в своем магазине с неподшитыми брюками.
Dukat kahraman oluyor ve Garak halen terzihanesinde pantolon düzeltiyor.
Учитывая, что я заперт в МедЛаб'е почти всё время и что обычно я узнаю о происходящем в последнею очередь и что не давно мы были заняты но может быть, кто-нибудь объяснит мне, кто такие эти Тени?
Zamanımın çoğunu klinikte geçirdiğimi düşünürsek ve her şeyi en son benim öğrendiğimi de hesaba katarsak ve sizlerin de son zamanlarda işinin başınızdan aşkın olması sebebiyle biriniz bana lütfen şu Gölgeler'in ne menem bir şey olduğunu anlatabilir mi?
Он заперт в офицерской комнате, но я не знаю, как долго мы сможем его задерживать.
Subay misafirhanesinde gözaltında ama onu daha ne kadar orada tutabiliriz bilmiyorum.
Я и не думал, что может быть что-то хуже, чем потерять его в тот первый раз на "Дефаенте", пока не оказался стоящим там, глядя на его пустую кушетку, зная, что он жив, но заперт где-то вне времени.
Onu Defiant'ta kaybettiğim ilk sefer daha kötü bir şey olamaz sanıyordum orada dikilip boş yatağına bakıp, hayatta ama zamanın dışında bir yerde kısılıp kaldığını bildiğim ana kadar.
Я заперт в этом вагоне.
Ben o vagonun içinde kilitli kaldım.
Мы пришли найти место, где был заперт Бу Рэдли.
Boo Radley'in kapatıldığı yeri bulmaya geldik.
Я был заперт в клинике!
Bir kliniğe kapatıldım!
Занятие от нечего делать, когда заперт в сортире.
Hiçbir şey yapamazsın boş bir odada kilitliyken.
Он заперт.
Kilitli.
Он крепко заперт.
Sıkı kilitlenmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]