English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ З ] / Запутать

Запутать tradutor Turco

264 parallel translation
Он просто хочет запутать вас.
Sadece ortalığı karıştırmaya çalışıyor.
Ты пытался запутать следствие.
Başından beri adaleti engellemeye çalışıyorsun.
По крайне мере, он даёт мне шанс и не пытается меня запутать.
O en azından bana bir şans verir. Benim elimi kolumu bağlamaya uğraşmaz.
Они делают это, чтобы запутать наблюдателей.
Genellikle kaçmaktan ama işin içinde gizem barındıran her şeyden kısacası.
Мой корабль в беде, мои старшие офицеры больны, и эта чепуха о слушании о компетентности. Этого достаточно, чтобы запутать любого.
Gemimin başı belada, subaylarım hasta, ve yeterlik hakkındaki bu anlamsız oturum insanı şaşırtmak için yeterli.
Я не должен был позволить им запутать и сбить себя с толку.
Aklımı karıştırmalarına izin vermemem gerekirdi. Beni korkutmalarına.
Мы все знаем, что убийца сидит прямо здесь, рядом с нами, но вы пытаетесь запутать дело.
Siz olayı bulandırmaya çalışıyorsunuz.
Вы пытаетесь запутать меня, чтобы я что-то сделала?
Aptalca bir şey yapayım diye kafamı karıştırıyorsun.
- Запутать следствие... и скрыться. - Какими?
Kötü niyetle.
Теперь мы можем запутать следы и брать их один за другим.
Artık gidip onları teker teker öldürebiliriz.
Они поняли, что смогут перебраться через нее на плоту, а потом запутать след.
Oradaki salla karşıya geçtikten sonra... yola devam edebileceklerini düşünmüşlerdi. Ama birşeyi bilmiyorlardı.
Жители Гидеона явно телепортировали капитана Кирка на копию "Энтерпрайза", чтобы запутать его и сделать более восприимчивым к какому-то странному опыту.
Gideonlular, Kaptan'ı Enterprise'ın kopyasına naklettiler. Bu yolla onun aklını karıştırarak, bir deneye uygun hale getirdiler.
- "Не чтобы запутать..." - Не чтобы запутать следствие!
- "Yanlış yönlendirmemek..." - soruşturmaları yanlış yönlendirmemek için!
Не чтобы запутать следствие!
Soruşturmaları yanlış yönlendirmemek için!
Или запутать, зная о её частной жизни.
Hayatı hakkında bildiklerini sayıp, tepesini attırdın.
Я пользовался служебным положением в Министерстве... для того, чтобы запутать наших союзников в Остазии... также в коррупции молодежи посредством развратной литературы и наркотиков.
DoğuAsya'daki müttefiklerimizi yanlış yola saptırmak için... aynı zamanda gençliği, isyana teşvik eden kitaplarla ve uyuşturucuyla bozmak için Barış Bakanlığı'ndaki güvenilir pozisyonumu kullandım.
Не знаю точно.. Похоже, он пытается нас запутать, каким-то образом сбить нас с толку.
Bizi şaşırtmaya, yanlış yönlendirmeye çalışıyor gibi.
Мне не нужно никого убеждать, мы просто хотим запутать их, пока не достигнем Вулкана.
Onları ikna etmem gerekmiyor. Sadece Vulkan'a ulaşana kadar kafaları karışsın yeter.
Она всё пыталась запутать следы.
Beni tekrar tekrar atlatmaya çalışıyordu.
Но не позволяй моему прозвищу запутать тебя.
Ama adım seni yanıltmasın.
Вы пытаетесь запутать меня.
- Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun.
И сверх того, пытаться все... Запутать.
Her şeyin de üzerinde tam bir karmaşa yaratmak.
Кручу, верчу, запутать хочу.
Dönmeye başlıyor. Nerede duracağını kimse bilmiyor.
Всего лишь кручу, верчу, вас запутать хочу.
Dönmeye başlıyor. Nerede duracağını kimse bilmiyor.
Кручу, верчу, вас запутать хочу.
Dönmeye başlıyor. Nerede duracağını kimse bilmiyor.
Ты хочешь меня запутать и выставить дураком?
Beni aptal yerine koyma. Beni aptal yerine koymak mı istiyorsun?
Как ты умудрилась так запутать свои волосы?
Saçını nasıl bu hâle soktun?
- Нет! Ты пытаешься меня запутать.
- Kafamı karıştırmaya çalışıyorsun.
Вы пытаетесь все запутать, Пуаро.
Senin yaptığın sadece kafa karıştırma, Poirot.
- А вдруг он фальшивый? - Чтобы специально запутать.
Belki de bu bir tuzaktır.
Чтобы их запутать.
Sadece onlarla oynuyorum.
Черт, правильно. Я хотел вас запутать.
Gerçekten de iyisin.
♫ Пытались меня запутать! ♫
Utangaç sazanlar söyledi
Это чтобы тебя запутать.
Seni atlatmak için öyle dedi.
Хотя, конечно, её могли запутать усы.
Bıyık onun bu konudaki fikrini etkilemiş olabilir tabii.
- Умолять её, обмануть, запутать.
Bir plana ihtiyacın var. Haklısın.
Он хочет запутать.
Akıl karıştırmak istiyor.
Прости. Я вовсе не стараюсь тебя запутать.
Kafanı karıştırmaya çalışmıyorum.
Кручу, верчу, запутать хочу!
Daraltmak! İçimi daraltıyorsun.
Кручу, верчу, запутать хочу?
"İçimi daraltıyorsun" mu?
Всё, что я хочу, найти того, кто сможет, выработать какой-нибудь план, что-бы запутать этих ребят, водить их за нос... What I want is somebody that can lay up some plans to trap these guys и выбивать бесов из них. Поубивать некоторых из них, вот что я хочу сделать.
İstediğim kişi bu adamları tuzağa düşürüp canlarına okuyacak planlar yapan biri.
Отпечатки пальцев коал настолько схожи с человеческими, что могут запутать на месте преступления.
"Koalaların parmak izleri insanlarınkine çok benzer bu yüzden olay yerinde karışıklığa sebep olabilirler."
Он попытается запутать вас, играть вашими эмоциями, чтобы вы ослабили охрану.
Kafanızı karıştırmaya çalışacak. Gardınızı düşürmeniz için duygularınızla oynayacak.
Знаешь, если ты и в правду хочешь запутать их, ты должна сделать это со мной.
Sen de onları delirtmek istiyorsan, bir kere de beni denemelisin.
Он хотел запутать нас с помощью виртуальной реальности. На то была причина.
Beni bu kabus benzeri yapay deneyime sokup uzaklaştırmaya çalıştılar.
Главное сейчас. Мне нужно запутать следы.
Nerde olduğunu umursamıyorum, fakat şimdi.
Хочешь меня запутать?
Kafamı karıştırmaya mı çalışıyorsun?
Чтобы запутать его немного.
Kafasını biraz karıştırır.
- Всего было 11. Хочешь меня запутать, Kлери?
Kafamı karıştırmaya mı çalışıyorsun?
Все запутать!
Beni tahrik... tahrik...
- Не пытайся меня запутать.
Bana masum numarası yapma prenses.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]