Злости tradutor Turco
409 parallel translation
Мы были просто вне себя от злости.
Biz de sinirlerimize hakim olamadık.
Все, кто меня ругал, пусть позеленеют от злости.
Bana kötü davranan herkes kıskançlıktan yemyeşil olsun istiyorum.
От нападок и злости я могу сломать кости. ( Идиома )
Sopalar ve taşlar kemiklerimi kırabilir
Я сходила с ума от злости.
Çılgına dönmüştüm kötülükten.
Мне казалось, что я могла бы сделать настоящую карьеру на злости.
Gerçek bir uğraş olabilirmiş gibi geldi bana kötülük.
Я ни о чем не думала, кроме злости.
Kötülükten başka bir şey düşünemiyordum.
Она лопнет от злости.
Deliye dönecek.
И умерли от злости.
Bırak deliye dönsünler.
Я говорил от злости.
Söylemek istediğim şeyler onlar değildi.
И принцесса от злости повесилась на собственной косе, потому что он совершенно точно сосчитал сколько зерен в мешке, сколько капель в море, и сколько звезд на небе. Так выпьем же за кибернетику!
Ve prenses hırsından kendi saçları ile kendini asmış, çünkü o, tam olarak tahıl çuvalında kaç tane tene olduğunu, denizde kaç tane damla olduğunu ve gökte ne kadar yıldız olduğunu saymış.
От злости готов грызть нейтроний, но ведет себя прилично.
Nitronyum çiğneyecek kadar kızgın, ama terbiyeli davranıyor.
Я схожу с ума от злости и отчаяния, которые он во мне вызывает, и так только подтверждаю его слова о том, что я безумец.
Beni öfkelendirdiğinde çılgına dönüyorum, o da benim deli olduğum fikrini kanıtlamış oluyor.
Вместо того, чтобы улыбаться мне, вы должны кричать от злости.
Bana gülümseyeceğine, öfkeyle bağırmalısın.
Лопните от злости!
Siktir!
Был лишь один ответ для злости, терзающей его так он совершил свое первое убийство.
Çektiği çileyi dindirmenin tek yolunun, gazap dolu olduğunu anladı. ... böylece ilk cinayet eylemini gerçekleştirdi.
Был лишь один ответ для злости, терзавшей его.
Çektiği çileyi dindirmenin tek yolunun, gazap dolu olduğunu anladı.
Не теряй злости.
Bunu kaybetme.
А мама Джеффри... ее волосы распустились только тут болтался клубок с гелем. возникшие из-за злости глубже вросли в лицо. она выглядела уставшей.
Annesininse topuzu bozulmuş, sarkıyordu. Rimeli öfkesinden oluşan çizgilerden akıyordu. Daha yaşlı ve yorgun görünüyordu.
Я просто не осознавал тогда, сколько во мне было злости...
Ne kadar para kazandığımın farkında değildim.
Приходить в восторг от злости... вытягивая всех демонов из прохожих и гнать их на свет.
Bir kere de olsa kötülükten heyecan duymak. Geçen insanlardan dünyanın tüm kötü ruhlarını ve şeytanlarını alıp, onları dünyaya saçabilmek.
Я вне себя от злости.
Öfkeden çatlayacağım.
Откуда в тебе столько злости?
Neden bu kadar öfkelisin?
От злости! Мама.
Anne.
Или, может, со злости?
" Acıma duygusu yüzünden mi?
Он забирает коробочку, а она со злости уезжает домой.
Kokaini elinden aldı ve kadın evine gitti.
Он ворвался в дом, Он был вне себя от злости, он был одержим.
Eve zorla girdi,... sinirliydi, gözü dönmüştü.
Он был вне себя от злости, Он был одержим.
Çok sinirliydi,... gözü dönmüştü.
Когда тюрьма сломала мою мечту, я был полон злости и жажды мщения.
Hapishane kabusu bittiğinde, olaylara daha geniş ve karşılıklı olarak bakıyorsun.
Ты можешь описать чувство злости без использования других чувств?
Öfke duygusunu, başka duyguları referans almadan tarif edebilir misin?
Много злости, много ярости.
Çok fazla öfke, çok fazla hiddet var.
Я чувствую внутри так много злости, и не знаю, откуда она берется.
İçimde öyle büyük öfke var ki. Neden kaynaklandığını da bilmiyorum.
Мэр вне себя от злости.
Çok fazla düşünen var buralarda.
Не вижу ничего в ее мерзкой выходке, кроме ее собственного невежества и злости на Дарси!
Bu önemsiz saldırının nedeni, kendi cehaleti ve Mr Darcy'nin duyduğu nefretten kaynaklanıyor!
Этот человек полон злости!
Bu adam kin dolu.
Вот он взовьется от злости!
Olanları görünce deliye dönecek!
Они сказали, во мне было много подавленной злости.
İçimde bastırılmış büyük bir öfke olduğunu söylediler.
Но это будут не слезы печали или злости а просто сопутствие этого разговора.
Ama bu gözyaşları, üzüntü ya da öfkeden değil bu tartışmayı yaşadığımız için.
- Немного злости полезно для сердца, для кровообращения, кожи.
- Biraz öfke, kalp dolaşım ve cilt için yararlıdır.
Ты ударила его со злости.
Kendini korumuyordun. Ona, kızdığın için vurdun.
Долгих ему лет и не ведать злости, аминь.
Çünkü o şikayet etmeden işini yapar.
Может эта война замешана не на злости, 170 00 : 09 : 41,738 - - 00 : 09 : 45,765 а на страхе. Страхе перед неведомым.
Belki de soğuk savaş, nefretle alakalı değildi.
Аура злости выходит через каждую твою пору...!
Her yerinden öfke fışkırıyor...!
Да! И принесла в него столько злости, что сделала возможным мой приход.
Gelişime izin vermek için yeterince hoşgörüsüzlükte bulundunuz.
По крайней мере, так вы сможете избавиться от злости...
Nasıl olurda kendinizi sadece öfkeye...
И для тебя выбросить белый флаг, позволить злости победить, даже не попытавшись, даже не поговорив...
Ve şimdi konuşmadan, beyaz bayrağı sallayarak, öfkenin kazanmasına... ... izin veriyorsunuz.
У меня со злости чуть крыша не поехала.
O kadar kızdım ki, doğru düşünemiyorum.
Я не претендую на звание психолога но для меня очевидно, что в вашем мальчике много злости.
Size psikolog numarası yapmak istemiyorum. Fakat çocuğunuzun içinde derin bir öfke olduğu ortada.
Когда я расскажу своему отцу, что настроил эту навигационную систему он от злости парик сорвёт.
Babama navigasyon cihazını çözdüğümü söyleyince ağzı kulaklarına varacak.
У тебя серьезные проблемы с контролем своей злости.
Umarım Capeside Danışmanlık Programı kiminle uğraştığımı biliyordur. Ciddi bir öfke sorunun var.
Не было бы такого уровня злости, враждебности и непонимания.
Ama bu ölçüde öfke, düşmanlık ve yanlış anlama olmazdı.
Ну смотри Пелле. У тебя слишком много злости.
Bunu bana söyleyecek kadar küstah mısın?