Знаем tradutor Turco
25,094 parallel translation
Плавали, знаем.
Sen giderken, ben dönüyordum.
Мы знаем.
Biliyoruz.
Мы не знаем, кто взял почетную доску.
Plaketi kimin aldığını bilemiyoruz.
- Мы уже знаем.
- Bunu zaten biliyorduk.
Основываясь на том, что мы знаем о Коронере, можно с уверенностью предположить, что почти все детали ее жизни - ложь.
Koroner hakkında bildiklerime göre hayatı hakkında bildiğimiz her şeyin yanlış olduğunu düşünebiliriz.
Мы знаем, что вы сделали.
Ne yaptığını biliyoruz.
Мы все знаем, что ты права.
- Hepimiz senin hatan olmadığını biliyoruz.
Мы оба знаем что пожар не начался сам.
İkimiz de biliyoruz, yangın kendiliğinden başlamadı.
Мы знаем, что у вас был на неё зуб.
Marjorie'ye karşı olan kinini biliyoruz.
А ещё мы знаем, что вы провели большую часть последнего десятилетия, стараясь разрушить её карьеру.
Son on senenin büyük bir kısmını kadının kariyerini bitirmek için harcadığını da biliyoruz.
Минутку, мы её знаем.
Bir dakika, onu tanıyoruz.
Видимо, мы не так уж плохо знаем друг друга.
Sanırım birbirimizi sandığımdan daha iyi tanıyoruz.
Мы не знаем, действительно ли это Кэйси.
Casey olup olmadığını bilmiyoruz.
Мы знаем, что между вами были конфликты, в том числе - драки.
Aranızdaki argümanlar olduğunu biliyoruz, Fiziksel kavgalar.
Мы знаем, что ваш брат писал книгу.
Kardeşinin bir kitap yazdığını biliyoruz.
Они могут атаковать в любой момент, а мы не знаем где, как и когда.
Her an harekete geçebilirler ve ne zaman, nerede, nasıl bilmiyoruz.
Мы всё ещё ничего не знаем о второй фазе.
- 2. aşama hakkında hâlâ bilgimiz yok.
Да, мы не знаем, что на чипе.
Evet, çipte ne olduğunu bilmiyoruz.
Но мы оба знаем, что за пределами офиса всё немного сложнее.
Ama ikimiz de biliyoruz ki uzaktayken işler biraz karışabiliyor, değil mi?
Мы все знаем, что вы с нетерпением ждёте возможности провести время наедине.
Birlikte biraz kaliteli zaman geçirmeyi iple çektiğinizi biliyoruz.
Мы знаем, что ему нужно было?
Neden böyle bir şey yaptığını biliyor muyuz peki?
Ж : Мы оба знаем, что времени прошло гораздо больше.
İkimiz de çok daha uzun bir süre geçtiğini biliyoruz.
М : И мы знаем, что ваш отчим, Джо Хёрли руководил этой группой.
Ve üvey baba Joe Hurley'nin o grubun başında olduğunu... biliyoruz, tamam mı?
И мы знаем, что вы пытались причинить вред Джо, и для девочки в таком возрасте на это должна быть серьезная причина, и мне нужно знать...
Ve senin Joe'ya zarar vermeye çalıştığını biliyoruz. yani senin yaşında bir kız için çok büyük bir nedenin olmalı... ve bu yüzden bilmem gerekiyor...
Но сейчас, мы знаем, кто соловей, Рейми. М : После 20и лет, мы возьмем Дьякона.
Ama artık Nightingale'in kim olduğunu bildiğimize göre... 20 yıldan sonra papaz yardımcısını yakalayacağız.
- Мы знаем почему парень с Уолл-стрит вообще таким бы занимался?
Her şeyden önce, bir Wall Street adamının bu şey üzerinde neden çalıştığını biliyor muyuz?
Как мы это знаем?
Nasıl bildiğimizi hiç merak ettiniz mi?
Мы знаем, что ты нам врала, что ты всё это время работала на ФБР.
Bize yalan söylediğini biliyoruz, bunca zaman FBI'a çalıştığını.
- Мы не знаем.
- Bilmiyoruz.
Мы хотя бы знаем, куда едем?
Nereye taşınacağımızı biliyor muyuz ki?
Пока мы еще не знаем что и думать, но мы пытаемся раскрыть эти убийства, а вы нам не помогаете.
Şu an ne düşündüğünüzü bilmiyoruz, ama bu cinayetleri çözmeye çalışıyoruz ve siz de hiç yardımcı olmuyorsunuz.
Мы не знаем, как работает ваша группа.
Grubunuzun nasıl çalıştığını bilmiyoruz.
На основании того, что мы знаем это выглядит, как первый шаг к захвату интернета.
Bildiklerimize göre, ilk adım olarak interneti ele geçirmek olabilir.
Мы знаем, что вы работали на него.
Ona çalıştığını biliyoruz.
Мы оба знаем, как это опасно.
İkimiz de bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz.
Мы обе это знаем.
Bunu ikimiz de biliyoruz.
И мы знаем, что он преследует своих жертв
Kurbanlarını izlediğini de biliyoruz.
- Что? - Мы знаем, где он должен быть
Nereye gideceğini biliyoruz.
Мы знаем, что он выслеживает жертву и через два дня он нападет на Аманду Болдвин
Kurbanlarını izlediğini biliyoruz ve iki gün sonra Amanda Baldwin'i kaçıracak.
Официально. Мы оба знаем, что это началось задолго до этого.
İkimiz de iki haftadan daha fazla olduğunu biliyoruz.
Мы знаем, что Соловей выслеживает свою жертву так что мы начнем следить за ней надеемся, что сможем поймать его в такой способ
Nightingale'in kurbanlarını izlediğini biliyoruz. O yüzden biz kadını izleyeceğiz. Umarım böyle yakalayabileceğiz.
Мы оба знаем, что это плохое время, чтобы иметь дело с чужой наркотой
Başka birinin uyuşturucusunu satmak için tehlikeli zamanlardayız, biliyorsun.
Или нет. Мы не знаем
Bilmiyoruz ki yani.
Даже не пытайтесь, мы оба знаем, что это не сработает.
Deneme bile. İşe yaramadığını ikimiz de biliyoruz.
Мы знаем, где он будет.
Nerede olacağını biliyoruz
М : мы же все знаем правду, да?
Çünkü gerçeği biliyoruz, tamam mı?
Мы ничего не знаем о тех, кто его сюда прислал.
Onu buraya gönderenler hakkında hiçbir bilgimiz yok.
Ну, мы знаем, что они были достаточно умны, чтобы избавиться от него.
Onu uzağa gönderecek kadar zeki olduklarını biliyoruz.
Что мы знаем о влечении Новака к несовершеннолетним?
Novak'ın küçük kızlara karşı bir eğilimi var mıydı acaba?
То есть мы все ещё не знаем, кто этот парень.
Yani hala adamın kim olduğunu bilmiyoruz.
Мы знаем, Дэрин.
Biliyoruz Darin.