English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ К ] / Кузов

Кузов tradutor Turco

130 parallel translation
Прыгай в кузов.
Tamam. Arkaya atla.
Полезай в кузов, сынок.
Arabaya bin evlat.
Я займусь им, а ты отнеси керосин в кузов.
Arabadan gazyağı tenekesini indirelim.
Мы хотим проверить кузов вашего вэна.
Kamyonetin arkasını arayacağız.
Грузовик - это здесь Забирайся в кузов немедленно!
Haydi! Haydi, kıpırda! Haydi şimdi!
Он запрыгнет в кузов и его отвезут к границе.
Kamyonun arkasına atlayacak ve sınıra götürülecek.
- Может, я в кузов?
- Arkaya ben mi otursam?
Положи сумку в кузов.
Herşeyi arka tarafa koy.
Обтекаемый кузов, в несколько слоёв покрытый ярко-красной краской.
Burnu eğimli. Elle sürülmüş, on kat, elma şekeri renginde cilası vardı.
Кузов провисает, задок еще больше.
Eski modellerin güzel hatları zamanla zarafetini kaybeder.
- Я могу сесть в кузов.
Ben arkaya binerim.
Они подняли её и бросили снова в кузов грузовика.
Kaldırıyorlar onu... kamyonetin arkasına koyuyorlar...
Ну, раз назвался груздем, полезай в кузов.
Ateşi karistiriken elbisen yaniyor mu diye bakmazsın degil mi?
Как я понимаю, вы обратили внимание на несущий кузов.
Tek dingil olduğunu fark ettiniz.
Ничего, ты знаешь - велосипед можно и в кузов положить.
Sorun yok, biliyorsun.
Я просто демонстрировал Кэролайн кузов своей новой машины и свой язык.
Tam da Caroline'a yeni arabamın arka kısmını ve dilimi gösteriyordum.
Полезай в кузов, коль назвался груздем.
Konuşmayı bileceksin, yürümeyi bileceksin.
И подъёмный кузов сзади!
Köftecinin arabası dışarıda.
Знаешь, это удивительно, как ты можешь всю свою жизнь погрузить в кузов грузовика.
Tüm yaşamını, bir kamyonetin arkasına sığdırabilmek inanılmaz.
Для наших неспокойных времен я выбрал Кевлар кузов, окна - оргстекло толщиной пять сантиметров, как на русских подводных лодках К-19.
Son zamanlarda pek çok kargaşa yaşandığından, Rus Widowmaker deniz altısı gibi gövdesi Kevlar'la güçlendirilmiş 5 cm kalınlığında pleksicam pencereleri olan bu aracı seçtim.
А кузов будем рихтовать потом.
Kaportayı halledin daha sonra alacağız.
Забрось велик в кузов и садись.
- Teşekkürler, efendim.
О, Боже. Потом он бросил его в кузов грузовика, и грузовик уехал.
Tanrım.daha sonra onu bir kamyonun arkasına atmış ve kamyon hareket etmiş
"Назвался, грузнем, полезай в кузов"
"Bunu başına sen açtın, şimdi cezasını çekmek zorundasın" der gibiler.
Кузов всмятку, двигатель разбит.
Kaporta parçalanmış. Motor ölmüş.
Давайте ка его в кузов.
Onu sepete koyalım. Hazır mısınız?
Он включает новый задний кузов для моего Приус неделю аренды машины и 1.15 долларов стоимости банок.
Prius'um için yeni bir arka tampon, bir haftalık araba kiralama bedeli, ve 1.15 $ lık teneke kutu bedelini içeriyor.
- Откройте кузов.
Arkayı aç.
- А кузов ремонтируете?
- Karoser tamiratı yapıyor musunuz?
— Опускай кузов.
- Aşağılık.
Кто-то был очень добр и пробрался в кузов моей машины.
birisi arabamın bagajına girmiş.
Заведи тачку. Положи одежду в кузов.
Kamyoneti çalıştır, bunları da arkaya at.
Он разбил ему стоп-сигнал и габариты. Прилично побил кузов, пока этот ублюдок пытался уехать.
Ahmak herif arabasına binip... gidene kadar arka farlarını kırıp... kaportasını çökertti.
Нейт снаружи грузит части машины в кузов грузовика.
Nate, kapının önünde, araba parçalarını kamyona yüklüyordu.
Я загляну в кузов, не возражаете?
Sakıncası yoksa arkaya bir bakabilir miyim?
- Откройте кузов, мэм. Ладно.
- Arka tarafı açın, hanımefendi.
Билл, скажи своей жене... назвался груздем - полезай в кузов.
Bill, karına kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini söyler misin?
Кузов машины забит отравой для сорняков.
Kamyonun arkası otkıran ile dolu.
Прыгай в кузов!
Kamyonetin arkasına atla!
Забирайте этих в кузов.
Bunları kamyonete bindirin.
Давайте все заберёмся в кузов моего пикапа и проделаем свои собственные дороги в лесу за торговым центром.
Benim aracın arkasına doluşalım ve alışveriş merkezinin arkasındaki ormanda kendi yolumuzu bulalım.
Кузов, кухонная раковина?
İskelet, mutfak lavabosu? - Çok genel.
Нет, нет, не надо лезть в кузов.
Hayır hayır, arkaya gitmeyin.
Сейчас, кузов выглядит так, словно ее помял большой гризли, но трансмиссия и двигатель все еще живы.
Tavan biraz şey görünüyor, ayı toslamış gibi. Dingil, şanzıman ve motor ise canavar gibi.
Мне в кузов садиться?
Özür dilerim. Affedersin...
Я просто дверь закрыл! - Не сиди здесь! Полезай в кузов!
Dinle, dostum, bu kız için yarım dünya yol kat ettin.
Садись в кузов.
Yani, anne.
Ну, если это случится, просто кинем её в кузов моего пикапа.
Öyle bir şey olursa kamyonetimin arkasındaki yatağa yatırıp götürürüz.
Конечно, прыгайте в кузов.
- Tabii, arkaya atlayın. - Teşekkürler.
Залезайте в кузов!
Kamyonete bindirin!
Давай в кузов, опаздываем.
Haydi arabaya bin, geç kalacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]