English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ М ] / Мосты

Мосты tradutor Turco

307 parallel translation
"и, возвращаясь на север, сожжём все мосты, отрезав их армию от провизии."
Kuzey... -... ilerlerken biz tüm köprüleri yakacağız, ordunun desteğini keseceğiz.
Она сожгла мосты ещё до вас.
Senden önce onun için bitmişti.
Буду строить огромные аэропорты, стоэтажные небоскребы, длиннющие мосты.
Hava alanları, 100 katlı gök delenler yapacağım. Kilometrelerce uzun köprüler...
Я стряхну пыль этого городка со своих ног и увижу мир. Буду строить огромные аэропорты, стоэтажные небоскребы, длиннющие мосты. Потом я начну строить.
Hava alanları, 100 katlı gök delenler inşa edeceğim.
Риск для жизни представляют мосты, построенные в 1885-ом - самые знаменитые во всем мире.
Büyük ölüm tehlikesine rağmen, bu köprüler 1885 yıIında inşa edildi. O zamandan beri Dünyaca ünlü bir cazibe merkezi.
С другой стороны, у меня есть офицеры, Ривз и Хьюз, например, строившие мосты по всей Индии.
Diğer taraftan, bizde öyle subaylar var ki, örneğin Reeves ve Hughes bunlar Hindistan'da birçok köprü inşa etmişlerdir.
Выгнал их, сжёг все мосты, начал бракоразводный процесс.
İkisini de kapı dışarı ettim, açılır köprüyü indirdim ve boşanma işlemlerini başlattım.
Мосты над реками, дороги, прорезающие пустыни... машины, извлекающие из земли минералы.
Nehirler üzerinde köprüler, çölleri aşan yollar yerin altından madenleri çıkartacak araçlar!
Индейцы не взрывают мосты. Поднажми!
Kızılderililer köprüleri uçurmuyor.
с удивлением смотрел на это обнаженное бесконечное треволнение сотов ; безостановочное, загадочное и безумное трепетание кормилиц у выводковых камер ; одушевленные мосты и лестницы, которые образуют работницы, выделывающие воск ;
Panellerin sabit sallanmasını gören kimse yuvalarının üstündeki erkek arıların anlaşılmaz ve delirtici, aralıksız vızıltısı balmumundan yapılmış köprüleri ve merdivenleri kraliçenin saldıran...
Ты прошёл мимо входа в Катакомбы, постоял под Эйфелевой башней, взобрался на кое-какие памятники, перешёл через все мосты, прошёл по всем набережным, зашёл во все музеи, во Дворец открытий и изобретений и в Аквариум Трокадеро, посмотрел на розы в парке Багатель, ночной Монмартр, Ле-Аль на рассвете, вокзал Сен-Лазар в час пик, площадь Согласия в полдень 15-го августа.
Yer altı mezarlarının önünde dolanıp duruyorsun gidip Eyfel Kulesi'nin önünde dikiliyorsun birkaç anıtı ziyaret ediyorsun tüm köprülerden geçiyor, rıhtımın önünde yürüyor, Keşif Sarayı'nı Trocadero Akvaryumunu, tüm müzeleri ziyaret ediyor Bagatelle'in Gül Bahçesi'ni, geceleyin Montmartre'ı günün ilk ışıklarında Les Halles'ı en yoğun saatlerinde Saint-Lazare garını 15 Ağustos'un gün ortasında Concorde Meydanı'nı izliyorsun.
проходишь через призрачный город, через покинутые строительные леса вокруг выпотрошенных многоквартирных домов, через мосты, дрейфующие в дожде и тумане.
Hayalet şehirde dolaşıyorsun, bitap düşmüş apartmanların terk edilmiş iskeleleri sis ve yağmurda sürüklenen köprüler.
Ты был один и хотел сжечь все мосты между собой и миром.
Yalnızdın ve dünyayla arandaki tüm köprüleri yıkmak istiyordun.
Что если они будут снимать и то, как похищают богатых наследниц... угоняют 747-е Боинги, взрывают мосты и убивают иностранных послов.
Ve belki de kaçırdıkları zengin kadınların, el koydukları 747 uçakların bombaladıkları köprülerin, öldürdükleri elçilerin filmini de çekerler.
Есть много загадочных галактик, где произошли какие-то ужасные нарушения, где случаются столкновения и взрывы, выбросы газа и звезд, образующие мосты между галактиками.
Bir çok gizemli galaksi gazlar ve yıldızlarla dolu kollarının çarpışma ve patlamalarla birleştiği felaket yaratan noktalarda keşişebiliyor.
Я наведу мосты между нами.
Bu işi ayarlarım.
Мы блокируем мосты, дороги
Köprüleri, yolları tutuyoruz...
- Мосты сожжены.
- Köprüler yıkıldı.
Нельзя сжигать мосты.
Asla köprüleri yıkma.
О том, как строить мосты... как похудеть, как управлять государством.
- Köprü yapmak... kilo vermek, ve devleti yönetmekle ilgili.
Гравий? Мосты?
Ya da bir köprüden?
В каких городах есть мосты?
Nerelerde bu tip demiryolu var?
Во всяком случае, это не Жаккар, я убежден, я ему делал все его мосты!
Arada Jacquart olmasaydı onun canına okumuştum.
Именно поэтому мы строим мосты, покоряем горные вершины исследуем белые пятна на карте Земли.
Bu yüzden köprü yapıyor, dağlara tırmanıyor, keşfedilmemiş yerlere gidiyoruz.
Пусть перекроет мосты к северу от 49-й.
59. caddeden itibaren bütün köprüleri kapatmasını söyle.
Ну, нa улицах много экипaжей. Мосты нaд реками. И высокие, как деревья, дома.
- Faytonlarla dolu sokakları, nehirlerinin üzerinde köprüleri var... ve ağaçlar kadar uzun binaları.
Как я люблю говорить : вы всегда должны сжигать за собой мосты, ведь вы никогда не знаете, кто может последовать за вами.
Eskiden dediğim gibi... geçtikten sonra bütün köprüleri yak. Peşine kimin düşeceğini asla bilemezsin.
Наши войска уже захватили все мосты через Мердер, кроме двух.
82nci Hava Tümeni'ne bağlı uçaklarımız Merderet boyunca ikisi hariç her köprüyü yok etti.
- Ведь ты сжигаешь все мосты, старик.
İşe yaramazsa, gemileri yakmış olacaksın.
Зимой они предпочитают мосты.
Kışın köprüleri tercih ederler.
И потом, мосты - слишком неспокойное место, чтобы с них прыгать.
Zaten köprüler atlamak için fazla kalabalık yerlerdir.
Торопись наводить мосты, потому что чем старше ты становишься,..
Coğrafya ve yaşam stili arasındaki farklılıkları kapatmak için çok çalış.
Мы сожгли мосты, Магнус.
Gemileri yaktık, Magnus.
Не сжег за собой мосты.
Sürekli açık kapı bırakıyordum.
Он строил мосты и плотины по всему миру.
Tüm dünyada köprüler ve barajlar inşa etmiştir.
"Я ехал через мосты..." Что, не так?
"Senin için köprüler geçtim..." Yanlış mı söyledim?
Ищи глазами здания, фермы мосты, дороги, деревья.
Evleri, binaları, köprüleri, yolları, ağaçları görmek için gözlerini açık tut.
Чувак, добавлю на халяву "Мосты округа Медисон".
- Sana yanında Madison County'nin Köprülerini veririm.
Мой обожаемый дорогой Эрнест само твоё имя вдохновило меня теперь взять своё будущее в свои руки сжечь все мосты за собой
"Canım, sevgili Ernest'ım," "adın bana geleceğimi kendi ellerime alma konusunda büyük bir" "ilham kaynağı oluyor ve adın, varlığıma işlenmiş durumda."
На эти чудесные мосты и в эти лунные ночи.
En güzel kemerli köprüleri En harika mehtaplı geceleri
Мосты сожжены.
Artık dönüş yok.
Мосты.
Köprüler.
Так значит ты строишь мосты, плотины, дворцы...
- Nicola tatilde geliyor mu?
Видите ли, в нашей стране есть большие трещины. Глубокие пропасти, через которые нам нужно проложить мосты.
Bu ülkede, kapatmamız gereken... bazı farklar, derin uçurumlar var.
Если бы я сжёг все мосты и переехал в другую страну... И отдал бы всё женщине, которая сбежала с одним...
Eğer dünyaya birkaç kere gelebilseydim ve değişik bir yabancı ülkeye taşınırdım... ve herşeyimi bir kadına yatırır hayatımı ona emanet ederdim...
Уже перекрыли все мосты и тоннели.
Bütün köprüleri ve tünelleri kapattılar.
Похоже, вы сожгли все мосты за собой.
Bu işe çok hevesli görünüyorsunuz, Cromwell.
с удивлением смотрел на это обнаженное бесконечное треволнение сотов ; безостановочное, загадочное и безумное трепетание кормилиц у выводковых камер ; одушевленные мосты и лестницы, которые образуют работницы, выделывающие воск ;
Panellerin düzenli sallanmasını gören kimse yuvalarının üstündeki erkek arıların anlaşılmaz ve delirtici, aralıksız vızıltısı balmumundan yapılmış köprüleri ve merdivenler kraliçenin saldıran dönüşleri kitlelerin bitmek bilmeyen sürekli hareketleri merhametsiz ve kullanışlı çabaları hararetli geliş ve gidiş hareketleri umursanmayan uyku sersemlikleri ertesi günün işini haber veriyor.
новые вещи такие как дома, мотоциклы, мосты, города, ракеты...
Evler gibi... Trenler, motorsikletler, köprüler, şehirler ve roketler...
Амебы не строят дома и мосты.
Amipler evler ve köprüler inşa edemezler.
Мы смотрели "Мосты округ Мэдисон *"...
Çok uzun zaman önce değil miydi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]