Надоела tradutor Turco
263 parallel translation
Надоела эта война!
Boşver savaşı.
Ты мне глубоко симпатична... Но я тебе надоела.
Çok çekicisin, hoşsun ama...
Мне надоела эта музыка.
Müzik rahatsız etmeye başladı.
Я тебе надоела? Я не люблю переживать... из-за мужчин.
Erkeklerin başına bela olmak istemem.
Да. Фамилия Свон мне надоела.
Swann'dan sıkılmıştım.
Если тебе надоела эта обезьяна, я в твоем распоряжении.
O büyük maymundan kurtulmak istediğin zaman, ben müsaidim.
Честно говоря, надоела эта каша.
- Bulamaç yemek beni yordu.
Но мне надоела такая жизнь.
Bu şekilde yaşamaya dayanamıyorum.
Видишь, ты надоела мне!
İyice gına geldi artık!
Я не хочу с ней разговаривать, она мне надоела.
Uğraşamam şimdi onunla. Başının çaresine baksın.
Я б тебя ссильничал в два счета, да, между нами говоря, надоела мне такая любовь.
İstesem seni kaçırabilirdim... fakat ben o çeşit bir aşka inanmıyorum.
Жизнь надоела?
Canına mı susadın?
Дафна, ты нам надоела.
Daphne, bizi sıkıyorsun.
Уже 4 часа ты повторяешь одно и то же, эта история мне надоела!
Dört saattir aynı şeyi söyleyip duruyorsun. Yeter artık! Eve gitmek istiyorum!
Она мне надоела.
Görüntüsü beni hasta ediyor.
Нет ты надоела нам.
Hayır sen başa bela oluyorsun.
Я тебе надоела, то ведь ты знаешь, какой он беспокойный. Все печется о нашем добром имени.
Hele bir de ailenin şerefi söz konusu ise.
надоела работа.
Bu işten bıktım.
Может быть. Надоела эта головоломка.
Amma da sorun ettin.
Мне надоела эта головоломка!
Bıktım sizin bu yapbozunuzdan!
Знаешь, мне так надоела моя неустроенная жизнь, моя работа...
Kimseyle bu kadar iyi anlaşamazdım. Gerçekten.
Он сказал, что, когда ему надоела Марианна, он уступил ее Вам, но сможет вернуть, когда захочет.
Bu gerçekten imkansız. Marianne'den sıkıldığını, senin O'nunla birlikte olmana izin verdiğini,
Нет, но жизнь не надоела.
- Hayır, ama hayatı seviyorum.
Так, мне эта фигня надоела!
Bu adil değil.
Ну, если я тебе еще не надоела.
Bana biraz daha katlanabilirsen.
Если бы ты знал, как мне надоела эта жизнь, пойло, дружки, работа!
Şu hayattan erkeklerden, işten ne kadar sıkıldım bir bilsen!
- Она мне надоела, черт возьми!
- Gına geldi artık ondan, kahretsin ya.
Думаю, я ему надоела.
Sanırım benden bıkmaya başladı.
Надоела мне эта беседа. Люк!
Çok sıkıcı bir görüşmeydi.
- Ты нам надоела.
Hayır, sıkmaya başladın.
- Она нам надоела.
Bizi rahatsız ediyor.
Мне надоела пустая болтовня.
Artık önemsiz saçmalıklar hakkında konuşmak istemiyorum.
Мне показалось, что тебе надоела старая одежда.
Giyecek yeni bir şey. Hoşuna gider belki.
Ну, мне надоела профессия, которую я выбрал.
Seçtiğim meslekten sıkılmıştım.
Мне так надоела вся эта ерунда!
Bugüne kadar başıma gelenlerden artık bıktım.
Мне так надоела моя работа, я боялась, что вся моя жизнь пройдет вот так.
İşimden bıkmıştım. Tüm hayatımın öyle geçecek olmasından korkuyordum.
Но мне уже надоела эта профессия.
- Artik bu meslekten bikip usandim.
Мне надоела Лаура П.
Laura P.'den usandim.
Мне надоела эта тема.
Bu konudan sıkıldım artık.
Мне надоела эта лажа.
Anladınız mı? Bütün bu beceriksizliklerden sıkıldım.
По моему опыту - что угодно для любого. Она превосходно играла свою роль, пока та ей не надоела.
Her erkeğin isteyebileceği her şey, kendi tecrübeme göre yani mükemmel şekilde taşralı kadını oynayabilirdi, ta ki rolünden sıkılana kadar.
Знаете, что девушка, мне немного надоела проблема вашего отношения.
Küçük hanım, senin bu tavırların artık canımı sıkmaya başladı.
Надоела тюремная жрачка.
Karavanadan gına geldi zaten.
Она тебе ещё не надоела?
O kasetten sıkılmadın mı hala? - Güzel.
Она тебе надоела?
Bıktın mı?
И как вам не надоела эта говядина?
Sürekli sığır eti yemekten bıkmadın mı ha?
Надоела уже, Говори, где револьвер?
Duygusal bir tipsin.
Надоела, надоела!
Bıktım.
Мне надоела эта волокита.
Bir şey yaptığı yok.
Мне надоела собака в доме.
Bıktım bu köpekten artık, Harold.
ћне так надоела ежевечерн € € тусовка... с редакци € ми журналов, типа "ƒизентери €".
Seni aptal!