Насквозь tradutor Turco
924 parallel translation
Он говорит, что я испорченная, эгоистичная,.. .. избалованная и насквозь пропитанная лицемерка.
Benim şımarık, bencil, pohpohlanmış ve yapmacık biri olduğumu söylüyor.
- Тебе она нравится, да? - Видишь меня насквозь.
Sevmedin onu, degil mi
Я прогнила насквозь.
Benim içim kötü.
Вы же насквозь промокли.
İliklerinize kadar ıslanmışsınız.
Мамочка, я вижу тебя насквозь, как будто ты стеклянная.
Seni çok iyi tanıyorum.
Не разыгрывайте из себя святую невинность, я Вас насквозь вижу.
Seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum. Ben Brignon ile ilgileniyorum.
Даже если придется прокопать ее насквозь.
Çin'e gitmemiz gerekse de seni buluruz.
Я тебя насквозь вижу.
Aklını okuyorum.
Пройти насквозь всю скалу?
Bütün o kayaları mı deleceğiz?
Твоего взрослого сына видно насквозь, как в девять лет.
Bakıyorum sakallı oğlun, duygularını hâlâ dokuz yaşındaki gibi belli ediyor.
- Насквозь вот здесь, нет?
- Tam buradan, değil mi?
Держу пари вы видите меня насквозь Не так ли?
Ruhumu okuyorsunuz, değil mi?
Она видит меня насквозь, а я вижу её.
Nasıl biri olduğumu biliyor. Ben de onu tanıyorum.
Ты ловко можешь провести тех, кто не знает тебя... Но сейчас я тебя насквозь вижу.
Seni tanımayan birini ikna edebilirsin ama şu anda ilerde neler olacağını kestiremezsin.
Похоже, что он видит тебя насквозь, так же как и я.
Benim gibi o da senin nasıl biri olduğunu anlamıştır.
Я вижу тебя насквозь.
Seni bir kitap gibi okuyorum.
Я пробью вас насквозь.
Durun yoksa sizi delerim!
Мы тебя насквозь продырявим.
Sana sırıtan bir ağız daha açacağız.
Синьоры, вы изволите видеть, голова моего помощника была проколота насквозь Кинжалы прошли через коробку.
Gördüğünüz gibi, bayanlar ve baylar, yardımcımın kafası bıçak dolu kutunun içinde sıkışmış durumda.
Смотрите, моя голова проходит насквозь!
- Bakın başım dışarıda!
Снимите платье, оно насквозь промокло.
Elbiseni çıkarmalısın.
Но мне претит то, что вы насквозь буржуа ".
"Ben asıl burjuva olmanıza itiraz ediyorum."
Очень даже понимаю. Хвастливого игрока я вижу насквозь.
Sizden dürüst bir iş karşılığında, hak edeceğim ücreti istiyorum.
Ты же насквозь промокла!
Sırılsıklam olmuşsun!
Но можете мне поверить, я сразу вижу человека насквозь.
Tanıştığım herkese kimlik mi sorayım?
А я порядочная девушка, и таких, какк вы, я насквозь вижу!
Ben namuslu bi kızım. Hem senin gibileri de iyi bilirim.
Братство и чепуха, ты насквозь промерзла.
Kardeşlik ve saçmalık. Burada donacaksın.
Он нарастёт заново прежде, чем вы прорежете его насквозь.
Sen yolunu kesmeden önce kendini iyileştirebilir.
И вас прострелим насквозь, ох, изрешетим вас.
12 mermi sana, 12 mermi sana. Sizin gibi adamlar için harcanan zamana yazık.
Быть увиденным насквозь, подавленным, возможно, даже, уничтоженным.
İçinin görülmesi için... Hatta parçalara ayrılmak, ve belki de tümüyle yok edilmek için.
- А еще продувает насквозь.
- Hem de cereyanlı.
Пуля прошла насквозь.
Kurşun içeri düzgün gitmiş.
Да, у меня есть дар Божий. Я вижу женщин насквозь, а другие нет. Вот так.
Doğru, kadınlar hakkında diğerlerinde olmayan bir öngörüm var.
Она прошла стену насквозь.
Geçip gitti.
Эта штука прошьет насквозь все, что угодно.
Bu küçük güzelliğin her şeyi delip geçebileceğini garanti ederim.
Я вижу тебя насквозь.
Nasıl birisi olduğunu biliyorum.
Я же тебя насквозь вижу.
Seni çok iyi bilirim.
Промокнет насквозь.
Zavallıcık. Sırılsıklam olacak.
Его глаза прожигали меня насквозь.
Gözleri içime akıyordu adeta.
Взглянув лишь, вижу их уже насквозь...
Pek çok şekilde O yalnızca biri daha.
Все образы окружающего мира собрались в самостоятельном мире образов, насквозь пропитанном кичливой ложью.
Dünya görüntülerinin özellesmesi özerkligini kazanmis görüntülerin özerkligini kazanmis görüntülerin dünyasina yayilir ; bu dünyada hilekarlar bile aldanir.
Этого клинка, который может пронзить тебя насквозь.
Kalbini delebilecek olan kılıcımdan.
Эпизод с сумкой показал, что мы с Ким Чжу Воном видим друг друга насквозь. Как назвать такие отношения?
Biz öyle bir ilişkideyiz ki birbirimizin fikirlerini bir çantayla bile görebileceğimiz bir ilişki.
Ты же мокрая насквозь.
Baştan aşağı ıslanmışsın.
Берем его... и затем... продеваем насквозь.
Balığı alıyorsunuz... ve sonra... güzelce iğneye geçiriyorsunuz.
- Насквозь.
- Tam buradan.
Протыкай насквозь.
Dibine kadar geçirin.
Просто протыкаешь ее насквозь.
Şimdi o yavruyu aradan geçirin. Anladınız mı?
Они хотят пройти насквозь, в Индию.
- Ben nerede bulunmuştum?
Меня хотят проткнуть насквозь как герцога де Гиза и после этого хотят говорить спокойно. Спокойно?
Nasıl?
Я тоже промок насквозь, чуть не потерял свои.
Onbaşı Honus belki 16 yıldır Nevadaya gelirim.