Некуда tradutor Turco
2,418 parallel translation
Спешить некуда.
Yeterince zamanımız var.
Ниже некуда.
En şişirmesi.
Хуже некуда.
Evet. Çok üzgün.
- Некуда уходить!
- Hiç çıkış yok.
Спешить некуда.
Ne için endişeleniyorsun?
По крайней мере, здесь некуда тратить деньги.
En azından parayı doğada harcayamazsın.
Торопиться некуда.
Acelesi yok.
Мне некуда больше идти.
Gidecek başka yerim yok.
Мне некуда податься!
Gidecek hiçbir yerim yok!
И очень вовремя, потому что... мне некуда пойти.
Tam da vaktinde buldu çünkü gidecek bir yerim yok.
Ты разрешила мне спать на диване, когда мне было некуда пойти.
Kalacak yerim yokken sende kalmama izin verdin.
Да, спешить некуда.
Tabii, acele etme.
Он ведь слабее некуда!
çok güçsüzdür!
Или, я мог бы пасть ниже некуда и сказать, что я вырос в квартире.
Ya da, başka bir yoldan gider ve apartmanda büyüdüm derim.
Нет, нет, нет, только не торопитесь. Спешить некуда.
Hayır, hayır, hayır, acele etme.
Это потому что ему больше некуда идти и больше никто его с собой не возьмёт, так, Джон?
Çünkü ne gidecek bir yeri ne de onu kabul edecek birileri var, değil mi John?
Я пришёл к ней лишь потому, что мне больше некуда было идти.
Gidecek başka kimse olmadığı için ona gittim.
Да ты осталась из-за того, что тебе некуда было ехать.
Sen gidecek başka bir yerin olmadığı için kaldın.
Не притворяйся, что тебе некуда девать деньги.
Çok paran varmış gibi konuşma.
Мне некуда идти.
Gidecek başka yerim yok.
Деваться некуда.
Bunun dönüşü yok.
Сдавайтесь... бежать некуда.
Teslim olun. Kaçacak bir yeriniz yok.
"некуда бежать"?
Kaçacak hiç bir yer yok?
Твое "святая-дальше-некуда" отношение?
Yoksa kendini beğenmiş tavırlarından mı?
Да уж, лучше некуда.
Hiç iyiye gitmiyor.
Хуже некуда.
- Hem de nasıl.
Да, мне кажется, день прямо хуже некуда.
Bence daha da kötüleşebilir.
Нет, я счастливее некуда.
Hayır, ben son derece mutluyum.
Что ж, если тебе некуда пойти.... ты можешь остаться со мной.
Eğer gidecek bir yerin yoksa herzaman bende kalabilirsin.
Мне некуда идти.
Gidecek hiçbir yerim yok.
В конечном итоге - пока вы в черном списке, деваться вам некуда.
Sözün özü, yakıldığınızda, hiç bir yere gidemezsiniz.
Я пригласила их только потому, что им некуда было идти.
Gidecek hiçbir yerleri olmadığı için davet ettim onları.
Если нас заметят, бежать будет некуда.
Fark edilirsek, kaçamayız.
Тебе некуда идти.
Kaçacak yerin yok.
И идти здесь некуда.
Gidecek bir yer yok.
- Видимо, катиться тебе больше некуда.
- Dibe vurdun resmen. - Evet, anladım.
Бежать некуда.
Kaçacak hiçbir yer yok.
Мне некуда больше идти.
- Gidecek bir yerim yok.
- Больше некуда...
- Gidecek bir yer...
Текущее положение школы хуже некуда.
Bu okulun durumu en aşağıda.
Ниже почти некуда.
Neredeyse en altta.
Она отыскала меня, говорила, что ей больше некуда идти.
Gidebileceği hiç bir yer olmadığından bana geldi.
Там же некуда идти.
Başka çıkış yok ki.
Ты знал, ты знал, что клеймо ставить больше некуда.
Biliyordun! Bir damga için daha yer kalmadığını biliyordun.
Нет, нет, нет, торопиться некуда, приятель, в наших руках все рычаги.
hayir, hayir, Aceleye gerek yok ahbab, ihtiyacimiz olan var burda.
Некуда бежать, Питер?
Saklanacak yerin yok, Peter.
Нам некуда идти.
Gidecek hiçbir yer yoktu.
Куча фотографий, которые некуда девать.
Ne yapacağını bilmediğin bir sürü fotoğraf...
Просто... мне больше некуда податься.
Gidecek başka yerim yok.
Ей наверное сейчас хуже некуда.
Zavallı şey, içten içe ölüyor olmalı.
ему призналась? Серьёзнее некуда.
Aynen öyle yaptı.