Озера tradutor Turco
1,089 parallel translation
- Р еки и озера $ 400.
- Göller ve Nehirler, 400.
Р еки и озера.
1000 için.
Летом ты ездишь с семьей на озера.
Yazın ailenle gittiğin bir göl var.
Горы и озера, которые она никогда не сможет забыть.
Dağları, ve gölleri. Onları asla unutamıyor
- Гомер Томпсон с Озера ужасов.
Bundan sonra Terör Göl`lü Homer Thompson olacaksınız.
НЕ на берегу озера Окободжи. - Око... как-как?
Çünkü bu kertenkele çocuk Okobogee Gölü'nün yakınlarında doğmamış.
В августе 1967г. у озера ЧЕТЫРЕЖДЫ фотографировали Н.Л.О.! В числе очевидцев - пилот метеорологической службы.
1967'nin Ağustos'unda dört tane görülmüş ve bunlardan biri hava tahmin uçağı tarafından onaylanmış.
если слишком плавно, то они срекошетят... от атмосферы, как камушек от озера.
Çok dar girerlerse, denizde kaydırılan bir taş gibi... atmosferde sekerek dışarı giderler.
Они нашли лодку на другом берегу озера.
Botu nehrin diğer kıyısında bulmuşlar.
С берега озера Онтарио — так, солдат?
Ontario gölü kıyısı, doğru mu, asker?
Я, говорит, уже с ума схожу там у озера.
Gölde çıldıracağım " dedi.
Трижды я просил Бредевира вернуться с Экскалибуром к Леди Озера.
Bedivere'den üç kez Excalibur'u Gölün Hanımı'na geri götürmesini istedim.
Я должен вернуть Екскалибур Леди Озера.
Excalibur'u Gölün Hanımı'na geri götürmeliyim.
Поездка Артура началась когда Леди Озера дала ему Екскалибур.
Arthur'un yolculuğu Gölün Hanımı ona Excalibur'u verince başladı.
Когда он умирал, он попросил сэра Бредевира вернуть Екскалибур Леди Озера.
Ölürken, Bedievere'den Excalibur'u Gölün Hanımı'na götürmesini istedi.
Но если это - меч короля Артура, и Вы - Леди Озера?
Ama o Excalibur'sa, sense Bedievere'ysen Gölün Hanımı kim?
Особенно часть про то, как они постоянно пьют из нашего озера внутренней силы
Ve onların nasıl iç gücümüzün havuzunu içip bitirdiklerinin anlatıldığı bölüm.
Передо мной открылись мерцающие воды озера Виктория.
Altımda duruyordu, Victoria Gölü'nün parıltılı suları.
Галлийский нектар, из цветков, которые растут только у одного озера на Паксо и цветут раз в 6 лет.
Oh, her altı yılda bir, Paxau gölünün yakınlarında yetişen, Gallia nektarı.
Они все у озера. Я их вижу.
Gölün kenarındalar, görebiliyorum.
О, она скорее всего в своем домике у озера.
Şimdi göl evindedir.
- Что ты делаешь в домике у озера?
- Göl evinde ne yaparsın?
Спускайтесь по речке и спрячьтесь, не доходя до озера.
Bataklıktan geçtikten sonra, göle gelene kadar kendinizi koruyun. - Tamam. - Dikkatli olun.
Мужчины ждут тебя у озера. Забирай их и иди на выручку.
Erkekler zaten oraya gidiyor ama onların sana ihtiyaçları var!
Он захочет остаться. Они решат проехаться до озера.
Burada kalmak ve göl etrafında falan gezinti yapmak isteyecektir.
ќни потер € ли след Ѕалы на краю озера.
Bala'nın izini gölün kıyısında kaybetmişler.
В нем находится цифровая камера с телеобъективом. Ящик называется тайником. Она была направлена прямо на лодочную станцию вдоль озера.
İçinde teknolojik... lensleri olan video kayıt cihazı var... ve tam olarak kayık rampasına ayarlı kayıt yapıyormuş.
Любопытно. Из озера идёт сильный выброс нейтрино.
Gölden kuvvetli nötrino emisyonları çıkıyor.
Когда я был молод... я встретил эту прелестную девушку у озера.
Gençken... bir gölde, çok güzel bir kızla tanıştım
Вместе до конца. У того озера на твоей картине.
ve en sonunda birlikte o tablodaki nehrin kıyısında...
Когда я был молод... я встретил эту прелестную девушку у озера.
Çocukken... Göl kenarında çok güzel bir kızla tanıştım...
У него есть домик у озера, за полярным кругом.
Göl kenarında küçük bir kulübesi var. Kutup Dairesi'nin içinde.
Крепко. Сначала вокруг озера.
- Bunu bağlıyorum.
Из озера вокруг пальмы.
Önce yuvarlak yapıp ucunu içine sokacağım ve çekip sıkacağım.
Вокруг пальмы и потом из озера.
Yanlış hatırlamıyorsam önce bir halka yapıp içinden geçirecektin.
- Вокруг озера.
Olamaz gidiyorlar.
Из озера, вокруг пальмы, и в озеро!
- Bağlayın. - Halka yap içinden ucunu geçir ve çek geri zekalı.
И она говорит, вся группа собирается встретиться вокруг озера.
Tüm cemaatin gölün etrafında buluşacağını söyledi.
Мы гуляли у озера рука об руку...
Göl kenarında el ele yürümüştük.
- Вы провели вместе неделю у озера.
Onunla gölde bir hafta geçirmiştin.
Даже у озера, когда мы жарили рыбу на палке ты настаивал на белом виноградном соке.
Gölde balık yerken bile yanına beyaz üzüm suyu isterdin.
Когда отец посреди озера спросит : "Джоуи, а чем ты в жизни занимаешься?" Я ему отвечу : "Ну, я снимаюсь в фильме вместе с Чарльтоном Хестоном".
Babam, "Hayatın için neler yapıyorsun?" diye sorunca "Charlton Heston ile film çeviriyorum" "Sen neler yapıyorsun?" diyebileceğim.
У меня бенефис Лебединого озера.
Şimdi tiyatroya gitmem gerek hayatım. Şu Kuğu Gölü yorumu gösterisi.
Прокатимся вокруг озера.
Olur, elbette.
Считается, что Дэлмер умер от сердечного приступа посреди озера, но что удивительно :
Savcı'nın belirttiğine göre... göl ve ağaç arasında bir yerlerde, kalp krizinden ölmüştü. Ama olayın tuhafı, ertesi gün...
После раздела имущества мне достался прелестный домик у озера в который я сегодня отправляюсь.
Maris'le boşanma anlaşmamızın sonucunda göl konarında bir evim oldu. Bu öğleden sonra oraya gidiyorum.
Да, у Соленого озера.
- Evi buralardamıymış?
Проезжаю мимо озера Муз.
- Geldim sayılır. Moose Gölünün etrafından dolaşıyorum.
Второе и третье озёра Асино...
İkinci ve üçüncü Ashino Gölleri,
- Вокруг озера...
- Dışarı doğru muydu?
Из озера, вокруг пальмы и в озеро!
Halka yap ve sonra ipin ucunu halkadan geçir ve etrafında sar.