Окажите tradutor Turco
271 parallel translation
Не окажите ли мне услугу? - С радостью. Какую?
- Beyefendi bana bir iyilik yapabilir mi?
Дорогая моя, окажите любезность?
- Şekerim, bir ricam olacak.
- Окажите мне услугу.
- Benim için yapabileceğiniz bir şey var.
Окажите услугу вашему мужу, пойдемте со мной.
Bayan Graham kocanıza bir iyilik yapıp benimle gelir misiniz acaba?
Окажите ей только : "Быть или не быть?"
Sadece "Olmak ya da olmamak" deyin.
Мадам, окажите мне честь, привилегию, Подарите мне вечную радость, выдав Жижи за меня замуж.
Madam, bana bu onuru, bu iyiliği çok görmez ve bana Gigi'yle evlenme sonsuz mutluluğunu bahşeder misiniz?
Окажите нам честь.
Bize beklenmedik bir onur verdiniz.
- Окажите любезность, падре Розарио?
- Çağırabilir misin, peder?
- Тогда не окажите любезность?
- Hayır. - O zaman bana bir iyilik yapar mısın?
"Окажите ему все почести в этом доме, " и пусть все наши воины станут свидетелями этого действия. Так им это запомнится и послужит достойным примером. "
Evimizin tüm imkanlarından faydalanmasını sağlayın ve tüm hizmetlilerin, örnek almaları gereken bir eylem olmasından gayrı son hareketine şahit olmalarını sağlayın.
- Тогда окажите честь, прошу на ужин.
- O zaman akşam yemeğine davet ediyorum.
Окажите ему одну услугу.
Ona bir hizmet borcunuz vardı.
Окажите милость, благословите моего ягнёнка.
Ne olursunuz şu kuzuyu kutsayın.
Окажите честь, мадам.
Bu dansı bana lütfeder misiniz?
- Немедленно окажите ей помощь.
Önceliği ona ver!
Вы окажите снисхожденье.
Kibarlar asla azarlamaz.
- Окажите мне услугу, проваливайте отсюда. - Увидимся, Сэл.
Hadi bakalım, gazlayın.
Шериф, окажите мне услугу.
Şerif, bana bir iyilik yap.
- Окажите мне последнюю милость, если я погибну в бою.
Öyleyse bana son bir iyilik yap. Kollarında ölebilir miyim? Hayır!
Окажите мне немного учтивости, и я буду очень любезен.
Bana biraz nezaket gösterirsen çok memnun olurum.
- Отобедайте с нами. Окажите честь.
Bizi onurlandırın.
Олимпия, окажите нам честь!
Olympia, bunu sen yapar mısın?
Сэр, окажите услугу.
Bu şerefi siz ister misiniz efendim?
- Окажите мне услугу.
Olur. Nedir?
Только окажите нам ещё одну услугу.
Bir şey daha yapman gerekiyor.
Окажите этой женщине медицинскую помощь.
Şu kadına bir ambulans çağırın.
- Окажите ему содействие.
- Lütfen dediğini yapın.
Просто окажите мне любезность.
Bana bir iyilik yap.
Окажите мне одну услугу.
Benim için, birşey yapmanı istiyorum.
Поверьте мне, Вы окажите им милость убив их.
İnanın bana, onlara iyilik etmiş olursunuz.
Окажите мне услугу. Мне нужна информация.
Senden bir iyilik isteyeceğim.
Вот и окажите честь.
Bu sana düşer
Дамы и господа, пожалуйста, окажите честь сопровождать меня в мое скромное заведение.
Bayanlar baylar, lütfen mütevazi işletmeme gitmemde bana eşlik ederek beni onurlandırın.
Только окажите мне услугу. Прекратите называть меня крошкой.
Bana bir iyilik yapın ve bana bebek demeyi bırakın.
Окажите мне услугу.
- Bana bir iyilik yap.
Седьмая, окажите нам честь.
Seven, bu onuru bize verecek misin?
Окажите ему любезность.
Bu iyiliği yap Henry.
- Окажите мне услугу. - С удовольствием.
- Bana bir iyilik yapın.
Окажите нам честь, разделите с нами нашу скромную трапезу.
Naçizane yemeğimizi paylaşarak bizi onurlandırır mısınız?
Апельсин-окажите-нам-услугу и сунете кредитку в автомат, понимаете?
Portakal bu kredi kartını makineden geçirirse, bize yardımcı olacak mısın?
Окажите мне уважение!
Biraz saygılı olun.
Окажите им полное сотрудничество.
Onlarla işbirliği içinde olacaksınız.
Окажите мне услугу, Грубэр. Конечно, мистер Корсо.
Bir iyilik istiyorum Gruber.
Окажите мне услугу.
Bana bir iyilik yap.
Окажите милость?
Bana bir iyilik yapar mısın?
Окажите мне честь, идёмте с нами.
Bize katılırsan şeref duyarım.
Окажите ему последние почести.
Onu selamlayın.
Хорошо. Пока будете там, окажите мне огромную услугу.
Ordayken bana buyuk bir iyilik yapar mısın?
Окажите поддержку с воздуха.
Havadan yapabildiğinizi yapın.
Уведите его, джентльмены, окажите наилучшее гостеприимство.
Ne Cheyenneler kadar uzun boylu, ne de Crowlar kadar yakışıklı.
Мы будем очень признательны, если вы окажите нам содействие и сделаете то же самое.
Sizler de aynı prosedürü benimserseniz, işbirliğinizin meyvesini yeriz.