Пешком tradutor Turco
1,734 parallel translation
- Я шел пешком.
- Yürüyerek.
Я прогулялся пешком, так что
Güzel bir yürüyüş yaptım.
что ты пришёл в город только что... так что пришлось идти сюда пешком.
Sakın bana... şehre yeni geldiğini söyleme! Param yoktu yani buraya kadar yürüdüm.
Субъект берет только то, что может унести, значит он, скорее всего, пешком.
Katil taşıyabileceğini almış, muhtemelen yaya.
Скорее всего, ходит пешком.
Muhtemelen yaya.
Остальные пойдут пешком, понятно?
Diğerleri yaya takip etsin, anlaşıldı mı?
- Тогда я пойду пешком, понял?
- O zaman yürürüm, tamam mı?
Пешком можно дойти.
Çok uzak değil, yürüyebilir.
Нет, хожу пешком.
Hayır, merdivenleri kullanıyorum.
На запад, вдоль 48 улицы, пешком, полчаса тому назад.
48. caddenin batısına, yaklaşık yarım saat önce ve yaya olarak gitmiş.
Так что, когда кончился бензин, он просто прошел весь путь пешком.
Ancak arabanın benzini bitmişti ve bu yüzden yolun kalanını yürüdü.
Пешком бы мы ни за что не успели.
İyi oldu, yürüyerek yetişemezdik oraya.
Дальше пойдём пешком.
Buradan sonra yürüyerek devam edeceğiz.
Пешком идти нельзя.
Yürüyerek gidemezsin.
- Пару дней пешком добираться.
- Yürüyerek bir ya da iki gün.
Да нам пришлось идти пешком!
Evet. Kayığı alabora etmeyi başarmıştınız bütün yolu yürüyerek döndük.
А ты не хочешь пройтись пешком?
Bir gezinti yapmak ister misin?
Я пойду пешком.
Ben yürüyorum.
Сегодня понедельник, пешком ходи, Диего.
Bugün Pazartesi. Benim yüzümden koşmasaydın.
Благодарю вас вновь. Но я пойду пешком.
Teklifiniz için teşekkür ederim, ama ben yürüyeceğim.
Он был известен, когда ты пешком под стол ходил.
Sen 1 yaşlarındayken bu çok moda bir danstı.
Ты идешь пешком?
Okuldan eve yürüyor musun?
Простите за опоздание и я не виню в том пробки так как я пришел пешком
Geciktiğim için özür dilerim. Trafiği suçlamak isterdim ama yürüyerek geldim.
- И как вы пришли, сэр? - Пешком.
- Buraya nasıl geldiniz?
Они идут пешком, уставшие.
Yayan gidiyorlar. Yorgunlar.
Я очень много ходила пешком и остановилась, придя к этому месту.
Buraya ulaşana kadar yürüdüm.
Еще 4 часа пешком в этих туфлях я не выдержу.
Bu ayakkabılarla dört saat daha yürümek istemiyorum.
Не видишь, идут работы? ! Пойду пешком...
Yürüyeceğim ben, daha hızlı varırım.
Однажды она пыталась дойти пешком до Лос-Анджелеса из нашего дома в Бостоне.
Bir keresinde Boston'daki evden Los Angeles'a yürümeye çalışmıştı.
Ты что хочешь идти пешком?
Tartışmak mı istersin, adamım?
Он мог идти рядом с лошадью пешком - его не преследовала ни одна живая душа.
Yürüyerek bile gitse o kasabada bir kişi dahi onu yakalamaya çalışmazdı.
Мне надо поговорить с пастором. Вернусь пешком.
Ben papazla biraz konuşup daha sonra yürüyerek gelirim.
Прогуляйся пешком.
Yürümeyi dene.
Мы пойдем пешком.
- Yürürüz.
- Ну, тогда пошли пешком!
O zaman yürürüz.
Чувак, нам больше повезет, если мы просто пойдем пешком 30 миль.
Dostum 50 km yürüsek bundan daha çok şansımız olur herhalde.
Я доберусь туда пешком.
Oraya yürüyeceğiz.
Хотя... я лучше пешком дойду.
Yürüsem daha iyi olur.
Если нужно будет, пойдем пешком..
Gerekirse yalın ayak.
- Ты пришел сюда пешком?
- Buraya yürüdün mü?
Я дойду пешком.
Yürüyebilirim.
Я хорошо питалась, и ходила пешком, и...
Çok dikkatli besleniyorum ve her yere yürüyorum ve...
Может к дому пешком пробраться решил?
Eve gizlice yaklaşıyor olmalı.
У нас даже машины нет... Пешком, что ли?
Bunu bir araçla bile yapamıyoruz, yayan olacak bu iş.
Когда я видел в последний раз этого пацана - да он пешком под стол ходил!
- Bu ufak hergeleyi en son gördüğümde... - Tanrım!
- Пешком.
- Yürüyerek.
- Пешком?
- Bu ayaklarla mı, başka?
Пешком.
Yürüyeceğiz.
Пешком?
- Yürüdük.
Мы можем пойти пешком.
Yürüyebiliriz.
- Пешком? Да.
- Kendi başına mı?