Приоритеты tradutor Turco
342 parallel translation
В случае пожара, приоритеты следующие :
"Olası bir yangın durumunda öncelikler aşağıda verilen sıralamadaki gibidir :"
Но я понимаю, в чём мои приоритеты.
Fakat sonunda önceliklerimin ne olduğunun farkına vardım.
- Что вы? Мы осознаём приоритеты.
Önceliklerimizin farkına vardık efendim.
- Так что знай свои приоритеты.
Önceliklerini iyice anladın değil mi?
Однако есть приоритеты.
Yine de... - öncelikli konular var.
Какие приоритеты?
- Öncelikler ne, Jerry?
Приоритеты... Ну, в том, что впереди новое жаркое лето. Ожидаются беспорядки...
Öncelikli konu, uzun ve sıcak bir yazın geldiği ve ayaklanmaların beklendiği gerçeği.
"Приоритеты. Приоритеты!"
Öncelikler. " Sen ve senin büyük arkadaşların.
Теперь их приоритеты здесь. "Деньги для детишек".
Bunu duymuşlar ve anlamışlar.
Расставить приоритеты, не забывая, конечно, учесть переменные факторы и тот факт, что неизбежно возникнут проблемы...
Öncelikli işlerin bir listesini yapmalıyım. Tabii ki olasılıkları da göz önüne almalı kaçınılmaz bazı tersliklerin çıkabileceğini ve beklenmeyen sorunlarla karşılaşabileceğimi de hesaba katmalıyım.
Надеюсь, вы пересмотрите свои приоритеты.
Bence önceliklerinizi gözden geçirin.
Я не уверен, что ты правильно расставляешь приоритеты.
Senin kafan epey karışmış.
Слушай, мне этого не нужно. У тебя свои приоритеты, может, потом поговорим.
Önceliklerini belirle belki sonra konuşuruz.
Приходится расставлять приоритеты.
İnsanın öncelikleri olması lazım.
Увольте. Вы знаете приоритеты компании в этой дыре?
Bu sıçan deliğinde şirketin ilk önceliği nedir, biliyor musun?
По правде, юная леди, это вам стоит пересмотреть свои приоритеты.
Önceliklerinde yanılıyorsun.
Могу я предложить наши следующие приоритеты - стабилизация жизнеобеспечения и попытка восстановить корабельную связь.
Bir sonraki önceliğimizin, hayat desteğini dengelemeyi ve gemi içi iletişimini tekrar sağlamayı önerebilir miyim?
Мне кажется, что тебе следует расставить приоритеты и театр это конечно очень хорошо, но это не то, что тебе сейчас подходит.
Bence önceliklerimizi belirlemeliyiz. Şu an için tiyatroya katılman sana uygun olmayabilir.
Мои приоритеты ясны, коммандер.
Önceliklerim düzgün Kumandan.
Знаешь, у меня теперь другие приоритеты.
Ama artık daha iyi bir şeyim var.
Это значит, что он заново расставил приоритеты.
Neyin önemli olduğunu anladı demektir.
Где же ваши чертовы приоритеты?
Hani o lanet öncelikleriniz?
Тебе лучше расставить приоритеты чётко, и лучше это сделать быстро, потому что ад идёт прямо за мной по пятам.
Önceliklerini iyi düşün ve bunu hemen yap çünkü cehennem beş adım arkamda.
У нас одинаковые приоритеты, капитан.
Önceliklerimiz aynı, Kaptan.
Послушай, у тебя свои приоритеты, у меня свои.
Bak, senin önceliğin belli, benim önceliğim belli.
Если двое людей имеют приоритеты и не смешивают забаву со свободой, это замечательно.
İkimiz de daha sonra âşık olduk. Eğer iki insan eğlenceye, özgürlüğe öncelik veriyorsa sorun yok.
Но если они влюбляются, сохраняя эти приоритеты, то это очень ранит. Ты был прав, назвав меня лгуньей.
Ama eğer âşık olmuşlarsa ve bunu yine de yapıyorlarsa bu hastalıklı bir durum.
Я бы тоже - в идеальной ситуации. Но мы должны расставить приоритеты, сейчас важнее член вашего экипажа.
En ideali bu olurdu, ama önceliklerimizi belirlemek zorundayız, ve bu durumda arkadaşın, birinci önceliğe sahip.
Все другие приоритеты должны быть отменены.
Bütün diğer öncelikler fes edildi.
- Мы изказили свои жизненные приоритеты.
- Yapmamız gereken hiç bir şeyi yapmadık.
- Но? Но, когда это случается, меняются и приоритеты.
Ama bir kez bunu yaptıktan sonra, öncelikleri değişiyor.
Приоритеты меняются.
Öncelikleri değişiyor.
Мы начали все сначала, и я не жду, что ты или я изменим... В жизни приоритеты из-за одного свидания.
Sadece başlangıçtayız bir gün yüzünden hayatımızı kazandığımız yerleri veya kendimizin değişmesini bekleyemeyiz.
Они сменили приоритеты.
İlgi alanlarını değiştirdiler.
Когда ресурсы ограничены, приходится расставлять приоритеты.
Kaynaklarınız sınırlıysa, öncelik sırasını belirlemek zorundasındır.
Ну, у тебя, казалось, всегда другие приоритеты.
Şey, her zaman diğer önceliklerini önde tutuyor gibi görünüyordun.
Я показываю тебе свои приоритеты в эту минуту.
Sana şu anda birinci önceliğimi gösteriyorum.
Ей следует сменить приоритеты.
Önceliklerinin ne olduğunu tekrar düşünmeli.
Мои приоритеты.
- Önceliklerim.
Я глупец, пытаюсь расставить свои жизненные приоритеты.
Salaklık belki ama önceliklerimizi belirlemeye çalışıyorum.
- Мне что, снова нужно объяснять, что у титулов существуют приоритеты?
Öncelik sırasını tekrar hatırlatmak zorunda mıyım?
Но теперь, нам необходимо определить приоритеты.
Ama şu an, bazı önceliklerimiz var.
Мы все животные. Просто у некоторых другие приоритеты, только и всего.
Sadece bazılarımızın öncelikleri farklı, hepsi bu.
- Да, я вижу твои приоритеты : Джейк, тюрьма и потом дом.
Öncelik sıranı anlıyorum - Jake, hapishane ve evin.
Мы проводим реформы. Меняем наши приоритеты. Это должно быть понятно.
Bazı değişiklikler yapıyoruz, önceliliklerimizi yeniden düzenliyoruz... işlerimizi düzleştiriyoruz, bu tip şeyler işte.
Но у меня также есть свои приоритеты.
- Evet. Ama önceliklerim de var.
Ну, скажем так, я в настоящее время перестраиваю свои жизненные приоритеты.
- Sadece şu sıralar..... önceliklerimi yeniden düzenlediğimi söyleyebilirim.
Мне нужно расставить приоритеты, сконцентрироваться на моём творчестве.
Önceliğim, sanatıma konsantre olmak olmalı.
Где твои приоритеты?
Önceliklerin nerede?
Ваши приоритеты изменились.
Önceliklerin değişti.
Ну, тебе нужно расставить приоритеты. Профессор Уолш заслуживает твоего времени.
Önceliklerini iyi belirlemelisin.