Пытали tradutor Turco
539 parallel translation
Его пытали.
İşkence ettiler.
Да, моего племянника, Альбера Ланглуа пытали в Шолье на Луаре.
- Evet, yeğenim Albert Langlois Chaulieu-sur-Loire'da işkence görmüştü.
В прошлом году её поймали и пытали, чтобы заставить выдать нас.
Geçen yıl yakalandı. İhanet etmesi için işkence yaptılar.
Нет, я спрашиваю, когда они тебя пытали, ты что-нибудь сказал?
Sana işkence yaptıklarında, konuştun mu?
- Они тебя пытали? - Немного.
- İşkence yaptılar mı?
Те две гориллы пытали Владислава.
Wladışlaw'ı şu iki goril benzetmiş.
Они пытали меня, я вышла на волю, покрытая шрамами.
Bana tecavüz ettiler sonra da bütün o yaralarla serbest bıraktılar.
Его пытали.
- Ona işkence ettiler.
Пытали...
- İşkence etmişlermiş.
Они меня пытали и ослабили.
Nereyse sıkılmış gibiydiler.
Вы пытали меня в в контрразведке, вы - белый офицер.
Sen karşı istihbaratta bana işkence yaptın. Sen bir Beyaz subaysın!
Я не хочу, чтобы вас пытали.
Senin herhangi bir şekilde işkence görmeni istemiyorum.
Его пытали!
İşkence etmişler!
Ее не пытали.
Yaralanmadı.
Их пытали?
İşkence gördüler mi?
СС хотели схватить Зелига... но если бы они схватили его... они, возможно, пытали бы его... или может даже застрелили его.
SS'ler Zelig'i yakalamak istediler... onu yakalayabilselerdi... büyük bir ihtimalle ona işkence edeceklerdi... belki de vurup öldüreceklerdi.
Милый, они меня пытали сигарами.
Bana puroyla işkence yaptılar.
Прямо в машине. Его пытали. Стреляли ему в сердце.
İşkence görmüş, kalbine yakın mesafeden ateş edilmiş, kafatası baltayla yarılmış.
Вы были ими десятилетиями, пока кардассиане отнимали у нас наши дома, пока они мучили и пытали наш народ самыми ужасными способами, которые только можно вообразить, что мы были вынуждены бежать.
Cardassianlar evlerimizi aldığından beri, halkımıza işkence edip, şiddet uyguladıkları halde, zorla kaçmamızı sağladıkları halde, yüzyıllardır olaylara seyircisiniz. O olaylar üzüldük, ama hepsi
Они пытали меня, и они делали со мной ужасные, отвратительные вещи...
Bana işkence ettiler. Öyle pis, iğrenç ve korkunçtular ki.
Откуда я узнал, что они пытали Фрэнка и спрятали его за дверью?
Frank'e işkence yapıp kapının arkasına koyduklarını nasıl bildim?
Я покажу тебе дом где пытали твое кузена Фрэнка. Я видел это на экране.
Onu perdede gördüm.
Я кричала так же громко, как когда меня пытали током, но его это не остановило.
Elektrik verdiklerinde yaptığımdan daha yüksek sesle bağırdım ama o durmadı.
Почему ее пытали?
Neden işkence gördü?
Внутри себя я чувствовал, тоску, горящую боль, словно меня пытали.
İçimde bir sancı, bir gönül yarası.
Пытали.
İşkence gördüm.
Его пытали, допрашивали, сканировали.
İşkence gördü, sorgulandı, tarandı.
Они показали признание заложившего бомбу человека ; человека, которого они наверняка пытали до смерти.
Büyük olasılıkla işkenceden öldürdükleri bir bombacının itirafını gösterdiler.
Меня пытали в гестапо.
Artık geçti.
Они пытали его.
Ona işkence etmişler.
Они пытали его.
Ona işkence ettiler.
Что вы пытали и убили моего деда, и могли бы убить меня без лишних раздумий.
Siz, dedemi, işkence edip öldürdünüz ve sen, beni de hiç düşünmeden kolayca öldürebilirsin.
Меня пытали, но я не сказал.
Bana bunu söylemem için işkence yaptılar.
Это из-за корейцев? Они его пытали?
Koreliler ona işkence ettiği için mi?
Мы знаем, что его допрашивали, возможно, даже пытали.
Sorguya çekiliyor. Belki de işkence görüyor.
А когда проверите тут все, я хочу, чтобы вы достали каждого жулика и пытали, жестоко.
Eger bu bir olasilikla, bu benim için yeterince iyi. Seylan denizinin bu tarafindaki herkesin, içeri alinip, çok kötü iskenceden geçirilmesini istiyorum.
Меня не пытали. Разве что, скукой и голодом.
Bir eziyete uğramadı... cansıkıntısı ve açlık dışında.
- Его не пытали.
- Mahkumlar işkence görüyormuş.
Меня пытали на этом месте.
Ben burada işkence gördüm.
Я стоял и смотрел, как пытали и убили моего отца. И я не сделал ничего...
Babam gözlerimin önünde işkence gördü ve öldürüldü.
Даже если бы вы меня пытали, выкололи мне глаза или прикрепили электроды к яичкам, нет.
Bana işkence etseniz de, beni kör etseniz de ya da testislerimize elektirik verseniz de, hayır söylemem!
Его словили и пытали.
Yakalanmış ve işkenceye uğramıştı.
Думаю, его пытали.
Tahminimce işkence görmüş.
Меня взяли в плен и пытали.
Yakalandım ve işkence gördüm.
Её очень жестоко пытали.
İşkence görmüş... çok kötü bir şekilde.
Когда Апофис пришёл к нам, его уже пытали.
Apophis bize geldiğinde, zaten işkence görmüştü.
Его пытали.
İşkence görmüş.
Апофиса пытали такой же штукой.
Apophis aynı şeyle işkence görmüş.
Что если один или несколько ТокРа были захвачены Сокаром и их пытали?
Ya Tok'ra'dan biri ya da birileri Sokar tarafından yakalanıp işkence görmüşse?
- Вы сказали, что его пытали.
- İşkence gördüğünü söylemiştiniz.
И его пытали бы вместо меня.
" Keşke Percy de burada olsaydı da...