Ранчо tradutor Turco
883 parallel translation
У меня такое ранчо!
Orada büyük bir çiftliğim var.
У меня есть ранчо.
Bir çiftliğim var.
У меня на ранчо есть шумный петух и коричневая курочка.
Çiftliğimde bir kızıl horozla kahverengi bir tavuk var.
Вчера ночью я видел, как ранчо горело.
Dün gece yanan bir çiftlik evi gördüm.
Слушай, что он имел в виду, когда сказал, что ранчо горело?
"Yanan çiftlik evleri" derken neyi kastetti acaba?
В общем, у меня есть ранчо по ту сторону границы. Хорошее место, очень хорошее.
Hala sınırın öte tarafında bir çiftlik evim var ve güzel bir yerdir.
Почему бы вам не поехать на моё ранчо, и не подождать меня там?
Sen benim çiftlik evime gidip beni beklesene.
- Ты знаешь, где моё ранчо?
Çiftlik evim nerede biliyor musun?
Кёрли проследит, чтобыты нашла моё ранчо.
Curley sınırın ötesindeki evime gitmene yardım edecek.
Ищите ранчо Кин. Скажете, что вас послал Спенсер.
Sizi Spencer'ın yolladığını söyleyin.
Ранчо Кин
KEENE ÇİFTLİĞİ
Я привезу её на ранчо, когда бы она ни объявилась
Onu bulur bulmaz büyük çiftliğe ben getireceğim. Teşekkür ederim, Lem.
Вот здесь начинается ранчо.
Çiftliğin sınırları burada başlıyor.
Эти волы с ранчо моего отца!
Bu sığırların hepsi İspanyol Kayası'ndan.
Я думал, до его ранчо ещё сотни километров.
Babanın çiftliği buradan çok uzakta sanıyordum. Bakın. Babamın damgası.
Было бы неплохо обзавестись несколькими такими у нас на ранчо.
Keşke çiftlikte onun gibi birkaç kız olsaydı Pearl'de gidiyor çiftlikte kız kalmayacak.
Он думал, что ты диктуешь все правила, не только правила на ранчо.
Sadece... İspanyol Kayası yasalarını değil, hepsini. Hep O kızılderili kız yüzünden.
- Да. У меня будет чудесное ранчо, не сравнить с этим.
Kendime bir çiftlik alırım orayı öyle bir yaparım ki burası kümes gibi kalır yanında.
И я покажу здешним фермерам, что такое настоящее ранчо.
Buradaki sürü çobanları çiftçilik nasıl olur benden öğrensinler. Evet.
И всё потому что ты не захотела быть владелицей самого большого ранчо в Техасе.
Ve tüm bunlar Sen, Teksas'ın en büyük çiftliğinin hanımı olmak istemedin diye oldu.
Будь я ранчо, меня прозвали бы "без предела".
Bir çiftlik olsaydım, bana "Uçsuz Bucaksız" derlerdi.
"Смерть на ранчо", "Два креста"?
- "Çiftlikte Ölüm" ü? - Hayır.
Вы написали "Смерть на ранчо", "Два креста"?
Şu yazar olan mı? "Çiftlikte Ölüm" ün yazarı mı yani?
"Фурии" - ранчо Т.С.Джеффордса
THE FURIES ARAZİSİ-T.C. JEFFORDS
- Управляющий моим ранчо.
- Benim kahyam. - Efendim.
Скотти предпринял мужественную попытку объяснить мне как управляется ранчо, но безрезультатно.
Scotty bana harika bir şekilde cesaret veriyordu... Çiftliği işletmek adına, gel gör ki bir yararı yok.
- Все завязано на залог ранчо Т.С. - Ты сообразителен.
- T.C.'nin ipotekini uzatacaktır.
Мы купим себе хорошее ранчо и поселимся там.
Kendimize güzel bir çiftlik alıp kafamızı dinleyeceğiz.
В прошлый год, меня уговорили купить ранчо, и я занял деньги.
Geçen yıl biri çiftlik almam için beni ikna etti, ben de ödünç para aldım.
В этом году, я должен заложить ранчо, чтобы оплатить мою страховку.
Bu yıl, hayat sigortamı devam ettirmek için çiftliği ipotek ettirdim.
Но раз уж так случилось, вы владелец ранчо, но у вас нет земли.
Ama sorduğuna göre, sen toprağı olmayan bir çiftçisin.
- Это ваше ранчо.
- Burası sizin çiftliğiniz.
- Мое ранчо?
Çiftliğim mi?
Я боролся не за ранчо.
Bir çiftlik için savaşmadım ben.
У меня теперь хорошее ранчо, я буду президентом ранчо.
Şimdi güzel bir çiftliğim var. Gidip o çiftliğin başkanı olacağım.
Ближе всего то ранчо, где мы набрали воды.
En yakın yer su almak için durduğumuz istasyon.
Ей было скучно на ранчо.
Karım çiftlikten sıkıIdı.
У вас и ваших ребят нет ранчо, фермы, никакого другого бизнеса... Но у вас всегда есть деньги.
Hayvancılık yapmıyorsunuz, çiftçilik yapmıyorsunuz, işiniz yok, buna rağmen hep tomarla paranız oluyor.
Я все еще наведываюсь каждую неделю в Сиэтл, и ранчо в отличном состоянии.
Hala her hafta Seattle'a iniyorum ve çiftlik işleri gayet iyi gidiyor.
Полагаю это заставило меня говорить о себе, о том какой тряпкой я был, как я собирался вернеуться в Сиэтл и работать на ранчо моего дяди.
Sanırım bu, kendimden bahsetmeye itti beni, artık tükendiğimden ve Seattle'a dönüp amcamın çiftlik evinde çalışacağımdan bahsettim.
- У нас было ранчо...
- Bir çiftliğimiz vardı...
У нас было ранчо, не очень большое.
Bir çiftliğimiz vardı, küçük.
Он не привык путешествовать, первый раз выехал с ранчо.
Seyahate alışık değil. Bu ilk çiftlikten çıkışı.
Меня зовут Борегард Декер, мэм. Мне 31 год. У меня свое ранчо в Тимбер-Хилл.
Adım Beauregard Decker. 21 yaşındayım, ve Montana'da bir çiftliğim var.
Мне 21 год, и у меня есть ранчо. - Я все это слышала.
21 yaşındayım, ve Montana'da bir çiftliğim...
Ребята с ранчо поставили на тебя.
Çiflikteki millet senin Üzerine bahse girdiler.
На ранчо мы будем ложиться в полвосьмого.
Çiftliğe gittiğimizde, her akşam saat 7 : 30'da yatağa gireceğiz.
Автобус скоро отправится. Завтра будем на ранчо.
Yarın çiftlikte olacağız.
У маленьких ранчо рядом с железной дорогой их слишком много, чтобы пересчитывать.
"... sağlayacakları faydalar saymakla bitmez...
Маленькие ранчо?
"Küçük çiftçiler"
Как дела на ранчо?
Çiftlikte herşey yolunda mı?