Расплата tradutor Turco
363 parallel translation
Но теперь приходит расплата. Оставшиеся двое немцев сели на хвост.
Ama, hesaplaşma zamanı gelir, diğer iki Alman, üstünlük sağlarlar...
Мы все еще пытаемся выяснить, зачем Ровер убил Номера Шесть. Расплата будет адской.
Şu an Bekçileri gözden geçiriyoruz.
И расплата обычно высока.
Ve ödemeler genellikle pahalıdır.
Я знаю : ты не хотел. Это мне расплата за то, что я вышла замуж за мужлана.
İsteyerek yapmadın ama kaba saba bir adamla evlenince işte böyle oluyor.
Но расплата придёт.
Karşılığını bulacak.
Это расплата.. отдала сердцу не тому человеку.
Bu, kalbimi yanlış adama teslim ettiğim için ödediğim bir bedel.
Нас ждёт расплата за предательство Гекко.
Benim ve Gekko'nun arkasından aynı intikamla gittin.
Да... возможно это расплата, сын.
Evet, şey... belki bu bedeldir, evlat.
Скажем так, последовала неизбежная расплата за помощь сестре.
Şöyle söyleyelim, kardeşime yardım etmenin kaçınılmaz bedelini ödedim.
Им нужна была расплата кровью.
Onlar kan ortaklığıyla bağlanmışlardı.
Для них обоих это была расплата.
Bu ikisi için de bir intikam oldu.
Это была бы расплата за то, что он использовал твою пустышку, чтобы чистить свой револьвер.
Ayrıca tabancasını temizlediği battaniyenin de öcü olacak.
Теперь начинается расплата.
Ödeşme vakti geldi çünkü!
Это не расплата!
Ödeşme değil.
Или ты полагаешь, что есть люди, которым так не везёт в жизненной лотерее? Которые так оскорблены своим положением,.. ... что всё, что они сделают после, будет оправдано как расплата?
Ya da yaşam piyangosında son derece sıçıp batıran bazı insanların durumlarına son derece kırgın olduklarını ve yaptıkları herşeyin aslında ödeşmek için kendilerini haklı çıkarmaya çalışmaktan ibaret olduğuna inanıyor musun?
Привыкни к нему. Пришла расплата.
Buna alışsan iyi olur çünkü intikam zamanı geldi.
Его семью ждет расплата.
Ailesi bu bedeli ödeyecek.
Расплата. Одна вещь в обмен на другую.
Bir şeyin yerine başka bir şey.
Это моя расплата, понимаешь.
Bu benim kefaretim.
РАСПЛАТА
GÜNÜNÜ GÖRECEKSİN
Так что, это - расплата?
Demek bu hesaplaşmak içindi.
Ах так, тогда... попомни мои слова, расплата придет когда ты меньше всего ожидаешь!
Peki, öyleyse. Bunu bir kenara yaz, hiç beklemediğin bir anda, sonun gelecek!
За зло, свершенное когда-то, теперь настигла их расплата в лесу дремучем.
Genç kıza da ilk yaptıkları buydu ; Sonunda lanet onları buldu, Ve karanlık ormanda ikisi de kayboldu.
Это просто расплата, понимаешь, о чем я?
Cezasını çekme vakti geldi, anlatabiliyorum değil mi?
Расплата за воровство?
Muhbirlik için intikam almak isteyen?
Вот и расплата, сука!
Cezanı çek, kancık!
Это расплата за случившееся в тот день.
Bu da o gün olanların intikamı.
Это расплата за случившееся в тот день?
- Bu da o gün olanların intikamı?
Эта расплата за твою гомофобию.
Homofobinin öcü bu.
Так значит это расплата за мой отказ на предложение отца присоединится к нему в Метрополисе.
Bu, babamın ona Metropolis'te katılma teklifini reddettiğim için intikam.
Публичная расплата поможет нации залечить раны.
Ulusun yaralarının iyileşmesi için halka açık bir ceza olmalı.
А расплата кровью?
Ya kan akıtılması?
Это расплата за грехи ее отца. нам бы не пришлось через все это пройти.
Bir babanın günahlarını ödemek... Evet, babası bir işe yarasaydı tüm bunları yaşamak zorunda kalmazdık.
Ты можешь все напортить в моих делах, как бы там ни было, твое тело - расплата
Eğer işlerime burnunu sokarsan bedenin ziyan olur.
Вообще-то, ведет. Это расплата за финт с пособием.
Harçlık hikâyesinin intikamı.
Расплата за то, что я отказался следовать его этически сомнительным схемам.
- Şikayeti gördüm. Ahlakça bozuk oyunlarına karışmak istemediğim için intikam aldı benden.
Это расплата?
Bunun amacı intikam almak mı?
это неизбежная расплата за нынешнюю действительность человечества.
Durumun gerçekliğini kabullenmek zorundayız.
Это твоя расплата.
Aslında, sen buna mahkûmsun.
Расплата, настигающая всех стесняющихся.
Sen ve bütün utangaç insanlar öyle.
Ага, расплата будет ужасной.
İntikamım acı olacak.
- Ну, это как расплата.
- Hayır, sanki cezamdı.
Одна расплата порождает другую. По этому принципу они и действуют. * * *
Bu, onların cezalandırma şeklidir.
И то правда. Вот тебе и расплата за задержание во время тренинга.
Tokyolu başarılı bir iş kadının etrafında olmak farklı hissettiriyor.
Это была расплата?
Kefaret için mi?
Но знайте, - ликчудовища рано или поздно станет известным и его ждет неминуемая расплата за содеянное.
Onun da son saati yaklaştı.
Что случилось дальше? Расплата.
Sonra ne oldu.
И настанет расплата, за каждый твой грех и за всю жизнь.
Günahlar, sevaplar toplanacak.
Расплата. Верно.
- İntikam.
РАСПЛАТА
İNTİKAM
Завтра - расплата!
Yarın, ödeşme zamanı.