English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Р ] / Решил заглянуть

Решил заглянуть tradutor Turco

74 parallel translation
Путешествую по Италии, и раз уж я оказался недалеко, я решил заглянуть к Мардж.
Mongibello güney İtalya'ya giderken yolumun üzerindeydi. Marge'a bir "Merhaba." demeye karar verdim.
Нет, я просто проходил мимо и решил заглянуть спрятаться от дождя.
Ben sadece yoldan geçiyordum ve yağmurdan kaçmak için buraya sığındım.
Так, просто шел мимо и решил заглянуть ты пришел или уходишь?
Şöyle bir uğrayıp nasıl gidiyor diye sorayım dedim. Sen yeni mi geldin, gidiyor musun?
Я проезжал мимо, решил заглянуть.
Buralarda bir yerde değildim, bir uğrayayım dedim.
Я решил заглянуть к тебе.
Ama yüzümü göstermek istediğimi düşündüm.
- Решил заглянуть к вам эээ.. из Ливерпуля...
Sizi yarınki mahalle takımının maçına...
Я тут просто проезжал мимо, решил заглянуть, проверить, во что ты тут вляпался.
Geçiyordum. Bir uğrayıp ne gibi güçlüklerle uğraştığını bir göreyim dedim.
Я тут просто проходил мимо, увидел тебя и решил заглянуть.
Eve dönüyordum, seni gördüm.
услышал, что ты решился на социальное самоубийство, решил заглянуть на огонек.
Sosyal bir intihar gerçekleştireceğini duydum bende hemen damladım.
Просто решил заглянуть пока они не закрыли, чтобы узнать, как ты.
Kapıları kapatmalarından önce uğrayıp nasıl olduğunu göreyim dedim.
Я просто решил заглянуть.
Sadece uğrayayım dedim.
Да вот, шёл в тренажёрку, решил заглянуть и сказать "привет".
Spor salonuna gidiyordum aklıma geldin ve bir uğrayayım dedim.
Просто решил заглянуть к вам на минутку.
Sadece gelmek üzereydi. Ve bir dakika seninle ziyaret et.
Я был неподалеку и решил заглянуть.
- Merhaba evlat. - Burada ne işin var? - Buralardaydım.
Ты сказал мне всё осмотреть, и я решил заглянуть в шкафы, и всё это на меня вывалилось.
Bana araştırmamı söyledin ve ben de bu dolaplara bakıyordum. - Sonra hepsi üzerime döküldü.
Я тут ехал мимо, решил заглянуть.
Geçerken bir uğrayıp hal hatır sorayım dedim.
Я был поблизости и решил заглянуть проверить, как дела у девочек.
Buralardan geçiyordum da, kızlar nasıl diye bakmak istedim. Ne kadar düşüncelisiniz.
Слышал, ты меня ищешь. Решил заглянуть. Без адвоката.
Beni aradığını duydum da bir uğrayım dedim.
У меня была встреча в центре с владельцем участка, я решил заглянуть, поздороваться, по дороге в офис.
Şu yeni sitenin sahipleriyle şehir merkezinde bir toplantım vardı ben de işe dönerken uğrayıp bir selam vereyim dedim.
Решил заглянуть и поздороваться.
Uğrayıp bir'merhaba'diyeyim dedim.
Откровенно говоря, я заметил объявление о вашем открытии в ресторанном разделе моего собственного журнала, и решил заглянуть.
Doğrusu, benim dergimin yemek bölümünde senin açılışın olduğunu gördüm ve bir uğrayayım dedim.
Я вот, шел на прогулку, и решил заглянуть.
Yürüyüşe çıkmıştım da bir uğrayayım dedim.
Мы отвели бедолагу в лазарет... и я решил заглянуть в картотеку.
Adamı revire götürdükten sonra, hasta kayıtlarına bir göz attım.
Я решил заглянуть и поздороваться до того, как мы начнём делать анестезию.
Anesteziden önce gelip merhaba demek istedim.
Решил заглянуть.
Bir uğrayayım diye düşündüm.
Я тут решил заглянуть в твой выпускной альбом.
Çünkü senin yıllığın bende.
Я решил заглянуть и... Что?
- Uğrayıp, şunu söylemek istemiştim...
решил заглянуть ненадолго.
- Geçerken bir uğrayayım dedim.
Итак, почему ты решил заглянуть?
Fikrini ne değiştirdi?
Я проходил рядом, решил заглянуть.
Buralardaydım, uğrayayım dedim.
Привет, я был тут недалеко, решил заглянуть и лично передать, что не смогу прийти сегодня вечером.
Selam, civardaydım ve bir uğrayıp sana bu akşam gelemeyeceğimi söyleyeyim istedim.
Я проходил мимо, решил заглянуть.
Geçiyordum da bir uğrayayım diye düşündüm.
Я слышал о волке и решил заглянуть, чтобы проверить, всё ли в порядке.
Kurdu duydum. Çat kapı gelip herkesin iyi olduğundan emin olmak istedim.
Надеюсь, ты не против. Я был неподалёку и решил заглянуть. Подумал, что загляну посмотреть как у тебя дела.
Umarım rahatsız etmiyorumdur, geçiyordum nasılsın diye bakayım dedim.
Да, у меня было свободное время, поэтому я решил заглянуть со своим инструментом, в котором нуждалась твоя жена.
Boş vaktim vardı. Ben de karının istediği aletle uğrayayım dedim.
Решил заглянуть в МакКинли познакомиться с новичками.
McKinley'e uğrayıp, yeni üyeleri bir göreyim dedim.
Я был неподалёку и решил заглянуть, чтобы сказать привет
Buralardaydım ve uğrayıp selam vereyim dedim.
Мы все за тебя очень рады и очень счастливы, что ты решил заглянуть в родной городок и поделиться грандиозными вестями.
Memleketine uğrayıp büyük haberi paylaşma inceliğini göstermenden ötürü... -... mutlu ve onore olduk.
Похоже, он решил заглянуть и провести эту ночь с кем угодно, только не с женой.
Ahmağı oynamaya karar vermiş gibi görünüyor. Arifesini yeni karısı dışındaki herkesle geçiriyor.
Ехал на работу, решил заглянуть прежде, чем ты уедешь.
İşe gidiyordum, sen ayrılmadan önce bir uğrayayım dedim.
Знаете, просто мимо проходил. Решил заглянуть, поздороваться.
Bilirsin işte, bu taraflardaydım uğrayıp bir selam vereyim dedim.
И я решил заглянуть к тебе, убедиться, что все в порядке.
Her şey yolunda mı diye gelip bakayım dedim.
Решил заглянуть, узнать как ты.
Gelip seni görebileceğimi düşündüm.
Я тут решил, надо заглянуть к Мари.
Birazdan Marie'ye uğramayı düşünüyordum.
Ну, я решил заглянуть...
Seninle konuşmam gerek. Paspasın altında anahtar buldum.
- Решил заглянуть.
Peki ya açılış?
Я решил еще раз заглянуть.
Bir uğrasam, iyi olur diye düşündüm.
А я на обратном пути решил к тебе заглянуть.
Gerçekten anlamıyorum.
Увидел открытую дверь одного из вагонов и решил туда заглянуть.
Vagonun kapısını açık görüp içeriye bakmış.
У меня была минутка, решил к тебе заглянуть, узнать, как твоя прогулка.
Biraz boş vaktim vardı, gelip yürüyüşün nasıl gidiyor görmek istedim.
Очевидно, Генри решил проскочить пробные тесты и заглянуть подальше.
Görüldüğü üzere Henry ön çalışma aşamasını geçmiş ve daha ileri bakmaya başlamış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]