Рыбак tradutor Turco
281 parallel translation
Я бы сказала, что мистер Чандлер еще тот рыбак.
Bay Chandler bana göre de avlamada çok usta.
Нет. — Я не рыбак.
- Hayır, hiç balık tutmadım.
— Не рыбак, мистер Нефф?
- Balık tutmadın.
Рыбачите 16 дней, подцепили пару рыбин, за которые... любой хороший рыбак жизнь бы отдал, и обеих упустили.
Sen 16 gün balığa çık, her iyi balıkçının hayallerini süsleyen... iki balığı oltaya düşür, sonra da kaçır.
Как это профессиональный рыбак пойдёт рыбачить для развлечения?
Neden profesyonel bir balıkçı keyif için balığa çıkar?
Профессиональный рыбак ловит рыбу для развлечения?
Profesyonel bir balıkçı kendi keyfi için balığa çıkar mı?
Ты - механик? Нет, я рыбак.
Üzgünüm, iş yok.
Море такое горькое на вкус, и рыбак умирает в море.
Deniz acımasız ve gemiciler denizde ölüyorlar.
- Он рыбак. Да, мальчик?
- O gerçek bir balıkçı, değil mi evlat?
Пепе, маленький рыбак принёс.
Küçük balıkçı Pepe.
Возможно, он пастух, торговец, рыбак.
Belki bir çobandır bir tüccar ya da bir balıkçı.
Сэр, клянусь вам, сэр... Я... Я бедный рыбак.
Efendim, yemin ederim ben zavallı bir balıkçıyım.
Где ты выучил английский, рыбак?
İngilizce yi nerede öğrendin, balıkçı?
Я же вам сказал, я рыбак с Кипра.
Söyledim, Kıbrıslı bir balıkçıyım.
Как я объяснил капитану, я бедный рыбак с Кипра.
Yüzbaşıya açıkladığım gibi ben basit bir Kıbrıslı balıkçıyım.
Уходит рыбак в свой опасный путь,
Bir balıkçı atılmak için tehlikeye ayrılıyor yuvasından.
Бросит рыбак на берег взгляд, Смуглой махнет рукой.
Güverteden el sallamaya devam ediyor Kıyıyı görebildiği sürece.
Если рыбак не пришел назад,
Eğer balıkçı dönmediyse geri,
Рыбак объяснить не смог,
Balıkçı izah edemez ;
Если рыбак не пришел назад, Он в море нашел покой.
Eğer balıkçı dönmediyse geri, Denizin içinde bulmuştur huzuru.
Ага, вроде живца, понимаю... сам рыбак!
Canlı yem oldum. Balıkçıyım, iyi bilirim.
Рыбак ждет вас начиная с двенадцати ночи.
Balıkçı gece yarısı hazır olacak.
Воин даёт силу, учитель даёт знание, рыбак - рыбу, крестьянин даёт рис...
Asker güç verir, tüccar mal, balıkçı balık, çiftçi pirinç..
Он рыбак.
Balıkçıdır.
Ты сейчас рыбак, а не безмозглый псих.
Artık lanet olasıca bir kaçık değilsin oğlum, balıkçısın.
То, что опытный рыбак знает так мало, потрясло меня.
Deneyimli bir balıkçının bu kadar kıt bilgili olmasına hayret ettim.
Спорим, что Вы - рыбак?
Siz balıkçı mısınız?
Челси сказала, что ты заядлый рыбак.
Chelsea senin harbi bir balıkçı olduğunu söylüyor.
Я знаю, что ты что-то поймал. Потому что ты самый лучший рыбак в этих краях.
Biliyorum bir şey yakaladın çünkü muhtemelen sen buralardaki en iyi balıkçısın.
Какой-нибудь местный рыбак вышел на ночную прогулку, в бурных водах, кишащих хищными угрями...
Büyük ihtimal, yılan balıkları tarafından istilaya uğramış sularda akşam gezintisine çıkan bir balıkçıdır.
Рыбак с острова Трабиран нашёл обломки по-видимому, являющиеся частями "Альбатроса" гидроплана, построенного мистером Ситтеном для кругосветного перелёта.
Balıkçılar, "Albatros" a, Bay Seaton'ın dünyanın etrafında uçma girişimi için yapılmış olan uçağına ait olduğu sanılan bir enkaz bulmuşlar. "
Родом он литовец, его вырастил дед со стороны отца, рыбак.
Litvanya'lıdır. Onu büyükbabası büyütmüş.
Рыбак рыбака видит издалека.
Birini tanımak için bir örnek yeter.
Конечно, я уже слишком стар и рыбак из меня плохой,..
Tabii ki artık iyi bir balıkçı olamayacak kadar yaşlıyım.
Рядовой Гамп собирается стать капитаном лодки для ловли креветок. Вот что я тебе скажу, рыбак.
Buradaki Er Gump, karides teknesi kaptanı olacak.
- Рыбак, поневоле.
- O bir balıkçı. Doğal olarak!
- Рыбак рыбака видит издалека.
Tüyleri olan kuşlar bir araya gelmişler.
Да, я слышал, ты заядлый рыбак.
İyi bir balık avcısısın deniyor.
- Так что, я просто рыбак.
Benim balıkçı teknelerim var.
Конечно, ведь мой отец - рыбак.
Tabii ki, babam bir balıkçıdır.
Мы здесь. Убитый рыбак тут.
Biz buradayız.
Вы, наверное, рыбак.
Balıkçı olmalısın.
Я же рыбак. Я знаю эти воды как свои пять пальцев.
Ölürsem, bir hiç uğruna ölmüş olmayacağım.
То есть, если ты серьёзный рыбак, ты сам делаешь "муху".
Demek istediğim eğer gerçekten ciddiysen kendi yemini kendin takarsın.
- И куда наш рыбак дел свой приз?
- Ve senin mutlu balıkçıların ödülü nereye götürmüşler?
- Я слышал, что ее поймал рыбак.
Balıkçıların onu yakaladıklarını duydum.
Рыбак должен ловить лучшую рыбу в море.
Kendine denizdeki en iyi balığı alıyorsun.
Вы рыбак?
Balık tutar mısınız?
Вы заядлый рыбак.
Öyleyse tam bir balıkçı olmalısınız.
- Эй, рыбак!
Hey, balıkadam!
Помни, рыбак рыбака видит издалека.
- Nelle'le ilgili kesinlikle bildiğimiz bir şey var.