Свежий воздух tradutor Turco
496 parallel translation
- Чудесный свежий воздух.
- Nefis temiz hava.
Свежий воздух.
Temiz havaya.
Свежий воздух вам поможет.
Biraz hava size iyi gelecektir.
Давай, на свежий воздух. Идите, доктор, сажайте старину Вензивула в бездонный колодец.
Sen devam et Doktor Jekyll ve ihtiyar şeytanı dipsiz kuyusuna gömmeye çalış.
- Вам нужен свежий воздух.
- Temiz hava size iyi gelir.
Теперь вам нужен свежий воздух!
Şu aşamada tek ihtiyacınız olan temiz hava.
- Я не прочь пройтись. Свежий воздух, весна.
Temiz hava, bahar.
Холмы, свежий воздух...
Etrafında bir sürü dağ ve bol güneş olacak.
Говорят, что свежий воздух благоприятствует аппетиту.
Gece havası iştahı açar derler.
После этого я предпочёл свежий воздух карнавалов.
Savaştan sonra açık hava karnavallarını tercih ettim.
Именно, ей нужен свежий воздух.
Hepimizi gömmeden ölmezsin sen.
Я не буду ходить вокруг да около. Надеюсь, вы выйдете со мной на свежий воздух.
Güzel laflara vaktim yok o yüzden benimle dışarıya gelirsen çok sevinirim.
Может, свежий воздух и легкий труд помогут больше, чем это заточение.
Açık hava ve hafif işler, buraya tıkılmalarından daha iyi olmaz mı?
Звуки и свежий воздух доставляют удовольствие и не причиняют боли.
Zevk veren, zararsız sesler ve tatlı melodiler.
Свежий воздух, хорошая еда, спорт на палубе, красивые девушки.
Temiz hava, bol gıda, güverte sporları, güzel kızlar...
Могли бы целый день сидеть и греть кресла... Но нужно идти на улицу, на свежий воздух.
Bütün gün kıçlarını büyüteceklerine, biraz temiz hava almaya dışarı çıkmaları lazım.
У меня такое чувство, что вам не можется, не по себе. Вам надо на свежий воздух.
- Hava almaya çıktığını söyle.
Проводить вас в медпункт? Нет-нет, не беспокойтесь, мне бы на свежий воздух.
- Sizi revire götüreyim mi?
На свежий воздух.
- Hava almam gerek.
Какой сегодня свежий воздух.
Bu sabah soğuk rüzgarlar esiyor..
- Деревья, травка, свежий воздух.
- Ağaçlar, otlar ve temiz hava.
Ну, знаешь, иногда свежий воздух очень полезен.
Arada bir temiz hava almak sağlıklıdır.
- Тебе нужен свежий воздух.
- Biraz havaya ihtiyacın var. - Bilmiyorum.
Пойду на свежий воздух.
Biraz temiz hava almak istedim.
Лишь покой, солнце и свежий воздух.
Sadece huzur, güneş ve güzel hava.
Похоже, свежий воздух разбудил в вас воинственность.
Temiz hava bakıyorum seni tetikledi.
На вас так действует свежий воздух.
Sizi temiz hava yormuştur.
Это ради нас или ему тоже нужен свежий воздух.
Bu bizim için mi yoksa bu şeyin temiz havaya mı ihtiyacı var?
Братья Макелы покажут вам путь во Флориду, где всегда свежий воздух, теплая и солнечная погода круглый год, и отличный дом, в котором вам будет приятно жить.
Mackel Kardeşler temiz havanın ve Florida'nın yolunu gösteriyor. Gururla sahip olacağınız evinizde bütün yıl sıcak ve güneşli hava.
Свежий воздух!
Temiz hava!
А-а-а, свежий воздух!
Temiz hava.
Можете вылезать на свежий воздух.
Atlattık, gelebilirsin.
Свежий воздух не помешает нам обоим, одевайся, мы пойдем поищем детей.
Bak, biraz temiz hava alalım. Neden üzerimize bir şeyler giyip dışarıda çocukları bulmuyoruz?
Мне нужен свежий воздух.
Ben biraz hava alacağım.
Свежий воздух.
Nefes alabiliyorum.
- Мне нужен свежий воздух.
- Temiz havaya ihtiyacım var. - Seninle geleyim.
Мне нужен свой свежий воздух.
Kendi temiz havamı istiyorum.
Дыши глубже, свежий воздух тебе поможет.
Derin nefes al. Soğuk hava canlandırır seni.
- Свежий воздух мне на пользу.
- Temiz hava bana iyi gelir.
Ему нужен свежий воздух!
Temiz hava alması lazım!
Доктор сказал, что ему нужен свежий воздух!
Doktor temiz havaya ihtiyacı olduğunu söyledi!
Теперь мы можем забрать свежий воздух с Планеты Друидия, до последнего вздоха.
Artık Druidia'dan tüm havayı alabiliriz.
То, что нам нужно – это спокойствие, свежий воздух и все такое.
İhtiyacımız olansa uyum, temiz hava gibi şeylerdi.
- Вам нужно на свежий воздух, вам там будет лучше.
Göğsünüz mü daralıyor?
Свежий воздух пойдет вам на пользу.
Temiz hava sizi kendinize getirir.
Воздух такой свежий, да?
Hava çok güzel değil mi?
Свежий воздух утомляет её, она не акклиматизировалась.
Bunun için erkenden yatmasını söyledim. Deniz havası onu biraz yordu.
Воздух тут свежий, как-то происходит рециркуляция.
Hava temiz gibi görünüyor. Yeniden deveran edilmiş olmalı.
И воздух свежий.
Hava da temiz.
Горы, свежий воздух...
Yenilikçi, dağların arasında, bol temiz hava...
Что за чудесная тактика уберегла твою очаровательную головку и позволила тебе вдыхать свежий польский воздух, пока толпы людей в Аушвице медленно задыхались от газа?
Temiz Polonya havasını soluyabilmen için o güzel kafanın içinde hangi mükemmel numaralar ve... taktikler vardı? Auschwitz'te o insanlar yavaş yavaş - gazla boğulurken?