Уеду tradutor Turco
1,317 parallel translation
Знаю, но я всё равно уеду
- İsteyerek olmadı. Masanın üstündeydi.
Когда закончу, сразу уеду.
Mezun olunca, gideceğim.
Хорошо, я уеду.
Peki, gideceğim.
Если ты еще раз скажешь, что я похож на него, я уеду!
Eğer bir daha onun gibi olduğumu söylersen, çekip giderim!
Я думаю, что тебе будет одиноко Когда я выйду замуж и уеду
Yalnız kalacağını düşünüyorum... evlenip de senden ayrıldığımda...
- Я не уеду.
- Dönmüyorum.
Прежде, чем я уеду в Бостон, если ты не против. - Да.
İyi olur, değil mi?
Я приехал с Моникой, а уеду с цирковым клоуном.
Ben Monica'yla geldim ve Garip Al ile döneceğim.
Они вернуться, я уеду, вот тогда мы им скажим.
Geri dönecekler, ben gitmiş olacağım, sonra onlara söyleyeceğiz.
Если ты кому-нибудь скажешь, где я, я уеду из Метрополя, и никто никогда меня не найдет!
Eğer birine, nerede olduğumu söyleyecek olursan! , Öyle uzaklara giderim ki, hiç kimse bir daha bana ulaşamaz.
Так что подними это когда я уеду.
Ben gittiğimde alırsın.
- Сяду в машину и уеду.
- Kamyonete binip gideceğim.
Я уеду. Я покрашу волосы, сменю имя...
Saçımı boyar, adımı değiştirir ve giderim.
Я боюсь, что если уеду на год то испорчу весь её прогресс.
Bir yıl uzaklara gidip gösterdiği tüm gelişmeyi mahvetmekten korkuyorum.
Не волнуйся, не уеду.
Merak etme. Gitmiyorum.
- Делла, я на пару недель уеду в Нью-Йорк, а потом вернусь, и вы станете задавать темп.
ben New York'a gideceğim bir iki haftalığına, ama geri döndüğümde istediğin kadar yavaştan alabilirsin.
- Потому что я не уеду из Хьюстона.
Bebeğim, Houston'dan ayrılmayacağım.
- Давай! Но стоит тебе войти в эту дверь, сделаю, что должна была : заберу детей и уеду!
Ama o kapıdan çıkarsan uzun zaman önce yapmam gereken şeyi yapacağım.
сделаю, что должна была : заберу детей и уеду!
Çocuklarımı alıp, gideceğim.
Он знает, что я без вас не уеду.
Buradan sensiz ayrılmayacağımı biliyor.
Я уеду.
Gideceğim.
Вчера он сказал, что поймёт, если я уеду.
- İsteseydim gidebilirdim.
Когда я уеду, ты будешь единственным, кто останется у Нила. Поэтому пойми одну вещь. Там, где у нормального человека сердце, у Нила Маккормика - бездонная чёрная дыра.
Ben gidince Neil'in tek arkadaşı sen olacaksın ve şunu bilmelisin normal insanların kalbinin olduğu yerde Neil McCormick dipsiz, karanlık bir kuyu taşır.
- Уеду ненадолго.
- Biraz uzaklaşacağım.
- Я без неё не уеду!
- Onsuz gitmeyeceğim. - Her yerde seni arıyorlar.
Я не уеду без них.
Onlar olmadan gitmem.
Я продам её и уеду играть в Монте-Карло.
Onu satıp Monte Carlo'ya, kumar oynamaya gideceğim.
Уеду за границу и начну все заново, ты мне поможешь.
Yeni bir hayata başlıyorum. Bana yardım edecek misin?
- Я уеду.
- Eun-chae.
Я решила собрать несколько рекомендательных писем, прежде чем уеду. – Если я пытаюсь...
Gitmeden önce birkaç tavsiye mektubu toplamamın iyi olacağını düşündüm.
Я не уеду из посёлка без своих денег.
Paramı almadan kamptan ayrılmayacağım.
Просто не верится. Если я сейчас не уеду, я опоздаю на самолет.
Çocuklar, inanamıyorum ama şimdi ayrılmam lazım, uçağımı kaçırmamam gerek.
Ты же знаешь, что никуда я не уеду.
Bir yere gitmediğimin farkındasındır.
Имя - или я уеду.
Hemen bir isim öğrenmezsek gideceğim.
Да. То есть, нет. Я не уеду из города, если вы об этом.
Şehri terk etmiyorum, eğer bunu kastediyorsanız.
Просто удостоверюсь, что ты в безопасности, а затем уеду.
Sadece nereye gittiklerini emin olmak istedim.
Утром я отсюда уеду.
Sabaha yola çıkmalıyım.
Я скоро уеду долой с ваших глаз.
Yakında dizinin dibinden ayrılacağım.
- Что касается меня, я не уеду.
- Kaçmak bana göre değil.
Когда придет время, я вызову такси и уеду, и позвоню еще кое-кому, чтобы поставить точку во всем этом.
Yani gitmeye hazır olduğumda, bir taksi ve bir tane daha çağırıp seni serbest bıraktıracağım.
Потом я исчезну, уеду к черту на куличики.
Sonra giderim. Giderim, tamam mı? Taşınırım.
¬ месте! ј потом € уеду с тобой в Ќью -... орк!
Birlikte başa çıkacağız.
Но насчёт обрезания я не уеду, пока вы не ответите.
Ama sünnetli erkeklerle ilgili sorumu cevaplamazsan... hiç bir yere gitmem.
Думаю, будет лучше, если я уеду...
Sanırım eve gitsem daha iyi olur.
Я точно уеду.
Kesinlikle gidiyorum.
- Делла, я на пару недель уеду в Нью-Йорк, а потом вернусь,
Dinle, ben...
К утру я уеду.
Sabahla çıkarım.
Алекс, я уеду на какое-то время.
Bir süreliğine gidiyorum.
- Почему я должна идти? Я уеду.
Ben gideceğim.
Без своих денег я отсюда не уеду.
Ama paramı almadan gitmem.
Уеду.
Kardeşim iyileşene kadar.