Утомлён tradutor Turco
31 parallel translation
Не видите, что господин утомлён с дороги?
Ekselanslarının yorulduğunu görmüyor musunuz?
Великий государь утомлён.
Büyük Lord yorgun.
Если ты утомлён, обессилен, консоль не заработает нормально.
Yorulup bitkin düşersen düzgün çalışmaz.
Ты утомлён, потому что всё время или пьёшь, или давишься, или пыхтишь.
Perişan durumdasın çünkü hep ya içki içiyor, ya duman soluyor ya da üflüyorsun.
Я утомлён вашей тупостью.
Uh Aptallığınızdan bıktım usandım.
Он всего лишь утомлён.
O sadece yorgun.
Утомлён?
Yorgun mu?
Я вроде как наполовину утомлён, наполовину очарован, я...
Yarı sıkılmış, yarı büyülenmiş durumdayım.
Извините, я несколько утомлен.
Beni mazur görün, biraz yorgunluk hissediyorum.
Потому что они знают, что капитан Пайк утомлен.
Çünkü Pike'ın yorulduğunu biliyorlar.
Он утомлен бременем ответственности.
Komutanlık onu çok yıprattı.
Он просто немного утомлен путешествием.
Yolculuk yüzünden biraz yorgun.
Эй! Управляющий утомлен после долгого путешествия.
Denetçi uzun yolculuğundan sonra yorulmuş olmalı.
Гарибальди, знаю, что ты утомлен, но ты помнишь, что произошло?
Garibaldi, yorgun olduğunu biliyorum. Ama neler olduğunu hatırlıyor musun?
И ты утомлен встречаясь с Покипси.
Ve Poughkeepsie'dekiyle çıkmaktan da yorgun düştün.
Потому что я утомлен.
Çünkü yorgun olurum.
Я утомлен. Какая твоя любимая песня?
Tamam, sen giyin.
Я утомлен боем.
Savaşta yorgun düştüm.
Сенаторы, мой брат сильно утомлен.
Senatör, kardeşim çok yorgun.
Твой дядя утомлен твоим недовольством и жаждой войны.
Senin doyumsuzluğun ve cenk çığırtkanlıklarından amcan usanmış.
Он ужасно утомлен и болен.
O benim bebeğim. Çok hasta.
В один момент я счастлив, и вдруг я утомлен.
Bir an için yardıma muhtacım, bir saniye sonra, sanki aşırı güç yüklenmiş gibiyim.
Он боится ложиться спать, он утомлен и с трудом может функционировать.
Yatmaya korkar oldu. Çok yorgun. Ayakta zor duruyor.
Только утомлен.
Sadece yorgunum.
Ленин очень утомлен.
Lenin çok bitkin düştü.
Я только утомлен
Ben bıktım artık.
Ральф не может играть, потому что он слишком утомлен
Ralph çok fazla meyve suyu içtiği için oynayamıyor.
Когда я утомлен, я иду вздремнуть.
Zayıf düştüğümde uyku basıyor.
Ну... Уверен, ты утомлен, после перенесенных испытаний.
Peki denemeler seni güçsüzleştirmiş, eminim.
А ты не волнуешься, что он будет немного утомлен перелетом?
Uçuş yorgunluğu çekmesinden korkmuyor musun?
Немного утомлен, Сай?
- Biraz streslisin galiba, Cy?