Хлам tradutor Turco
748 parallel translation
Несите весь этот хлам в машину.
Arabadaki tüm malzemeyi getirebilirsiniz.
Дико любезно с твоей стороны притащить сюда весь этот хлам ради меня - и Сьюзан.
Benim ve Susan'ın yararı için burayı böyle dayayıp döşemen fazlasıyla hoş olmuş.
И сегодня утром опять достал весь этот хлам. Жуть!
Bu sabah dolaptan benim koyduğum eski eşyalarını yeniden çıkardı ıvır zıvır iğrenç şeyler.
- Хлам! Я просто ненавижу...
- Ah, bundan nefret ediyorum.
Посмотри на этот хлам.
Bu kadar hurdayı hiç bir arada gördün mü?
Ты ворвешься в то болото, в котором она живет, соберешь весь ее хлам, пойдешь в тюрьму, вытащишь ее оттуда и поселишь в отеле под вымышленным именем.
Kızın yaşadığı o çöplüğe gir, döküntülerini topla, nezarete git, onu çıkar ve başka isimle bir otele yerleştir.
Хлам.
Hurda.
Только хлам.
Birkaç süprüntü.
Это хлам.
Bu hurda.
Помоги разобрать это хлам.
Bana yardım et.
- Выбpось этот хлам. - Что? !
- Bunları at gitsin!
- Остальное - счета и всякий хлам.
- Geri kalanı fatura ve benzeri lüzümsuz şeyler.
Не более подло, нежели то, как эти говнюки имеют нас, пока не надоест, а потом отбрасывают как хлам.
O pisliklerin bizi kullanıp, istemedikleri zaman kenara atmalarından daha geri değil, bizi çöp gibi sıyırtıp atıyorlar.
Хочу начать серьезное дело, и больше не браться за хлам.
Gerçek davalarla, büyük davalarla ilgilenmek istiyorum. Artık "şaka mı şeker mi?" gibi davalarla uğraşmayacağım.
Как ты еще можешь объяснить этот хлам вон там?
İşte var. Bu kazayı başka nasıl açıklayabilirsin?
Тебя заботит весь тот хлам, который ты носишь в своей сумке.
Çantanda bu kadar şeyi taşıyorsun.
Хлам, скопившийся в лаборатории Ваксфлаттера, конечно, пойдёт на выброс.
Waxflatter'ın laboratuarındakileri atmanın vakti geldi.
Откуда весь этот хлам?
Bu dağınıklık ne?
Я надеялся, что не придётся надевать этот хлам.
Bu saçmalığı keşke giymek zorunda olmasaydık.
Фу! Хлам!
Döküntü!
Хлам! Дети...
O-Onlar kim?
И даже не предлагай мне этот хлам!
Güldürme beni! Bu süprüntüleri bana rehin vermeyi deneme bile.
Но вам, парни, придется собрать свой хлам и валить домой, потому что я раскусил вас, тупые козлы.
Ama artık pılınızı pırtınızı toplayıp evinize gidin... çünkü sizi enseledim geri zekalılar.
Сынок, зачем тебе весь этот хлам.
Evlat, bütün bu ıvır zıvırlara ihtiyacın yok.
.. хлам, свежак и расколбас!
Aptal saptal yenilikler, şıkıdım şıpıdıklar.
И сидел, как идиот набитый, пока мою идею разбивали в хлам.
Çünkü ben buna inandım, bir salak gibi onları kandıracağıma, kendimi kandırdım.
Ладно, Верна, пока что давай упьёмся в хлам.
Pekala Verna. Ama o zamana kadar içelim.
ћы сбросим этот хлам.
Çekil oradan, tamam mı?
Немедленно отзови этот хлам!
O canavarınızı kontrol edin!
Мой младший брат заболел пневмонией, ныряя в этот хлам... и ты думаешь, что это дорого?
S * ktiğimin dalışını yaparken zatürreeye yakalanabilirdi ve sen buna fazla diyorsun?
- Тебе и не нужно этот хлам нести.
Vic, hamallık yapmayacaksın.
Этот хлам, да?
Bu b * k, öyle değil mi?
Но всё-таки катался на этой консервной банке. Японский хлам!
Kayıt defterini bu saçmalıkla kirletti, değil mi?
Посмотри на весь этот хлам на телевидении.
Televizyondaki ıvır-zıvırlara bir bak.
Хорошо, сынок, я продам этот хлам и выпишу тебе чек.
Tamam, evlat. Bu çöplüğü satacağım ve sana bir çek yazacağım.
Вам пришлось слушать хлам.
Bu dinlediğiniz şey berbat.
Хлам, но не всё.
Herşey çöp değildir.
Этот вот - не хлам!
Bu çöp değil.
Я работала допоздна, и не имела возможности оставить свой хлам, перед тем, как заехать
Geç kalıyordum, eşyalarımı bırakma fırsatım olmadı.
Бросай этот хлам.
O şeyi de atın.
И забери этот хлам.
Çöpünü de yanında götür!
Это все хлам!
Bunların hepsi saçma!
- В хлам.
- Zom.
В хлам.
Tam öyle.
Да это просто хлам.
Bu bir teneke yığını.
- Это просто хлам.
- Şimdi bok oldu!
- ќн любил хлам.
O bu ıvır zıvırları seviyordu.
Ржавый старый хлам.
Bu eski, paslı, koca hurda!
Просто присылает сюда разный хлам время от времени.
Zaman zaman eşyaları gönderir o kadar.
Читает хлам.
Kalitesiz kitapları seviyor.
Похоже на негодный старый хлам.
Değersiz bir hurda parçasına benziyor.