Хохотун tradutor Turco

Она сказала, что вы хохотун, знаете...

Komik birisi olduğunuzu söyledi,

Ты бы подождал злорадствовать, хохотун.

O şeytansı sırıtmana devam etmek isteyebilirsin ama...

Хохотун, вылезай из моей машины.

Chuckles, in arabamdan.

oй, эй, хохотун! Если Вы засранец, продолжайте идти.

Hey budala, pislik suratsan yürümeye devam et.

Эй, хохотун ты наш, вообще-то это грубо разговаривать по телефону перед друзьями.

Kıkırdak, arkadaşlarının önünde telefonla konuşmak kabalık sayılır.

Я ведь помню, какой вы хохотун в душе.

Gülmeyi ne kadar çok sevdiğini biliyorum. İçinden de olsa.

А ты башкой, Хохотун.

Kafani kullanmayi dene Chuckler.

( Барт, голосом англичанки ) : Я Эдит Хохотун, эксцентричная вдова.

Ben Edith Knickertwist alışılmadık sayılacak bir dulum.

Хохотун?

Güleç.

ХОХОТУН.

GÜLEÇ

Хохотун, сюда!

Güleç, çıkın oradan!

- Хохотун, хватай её.

Güleç, kızı getir.

Хохотун, кончай с этим всем.

Güleç, bitir şu işi.

Хохотун врезал Дылде по голове,... прямо по шлему, своим мечом,... и вырубил его.

Chuckles, Lofty'nin miğferinden kafasına kılıcıyla vurdu. Birazcık kan vardı, onu sen gördün ve aynen bunu yaptın. O da bayıldı.

Хохотун уточняет каждый приказ, который ему отдаёшь,... что будет чуточку проблематичным... —... в разгар сражения.

Chuckles ona verdiğin her emri sorguluyor bu da biraz zor olacak, savaş sırasında kötü olabilir. Gerçek planının ne olduğunu duymayı bekliyorum.

Хохотун, давай!

Chuckles, şimdi!

Хохотун, подключай!

Chuckles! Değiştir!

Хохотун, выключай!

Chuckles, kapat!

А что насчет тебя, хохотун?

Peki ya sen?