English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Я ] / Ядовитых

Ядовитых tradutor Turco

69 parallel translation
Корзина грибов 2 или 3 ядовитых.
Bir sepet iyi mantar ve... iki-üç tane zehirli.
И это все ради удовольствия оказаться очень скоро во власти ядовитых змей и муравьев.
Çok yakında zehirli yılan... ve karıncaların merhametine kalacağımızdan... zevk duymalıyız.
У тебя на газоне, наверно, свалка ядовитых отходов.
İstersen çimlerimize toksik atık dökseydin.
Вы вырастили множество ядовитых растений.
Bu binada zehirli bitkiler de var.
Растёт содержание ядовитых газов.
Zehirli gaz seviyesi yükseliyor.
Бойет сам себя погубил - взял деньги у мафии для строительства свалки ядовитых отходов, но избиратели были против.
Boyette kendi kuyusunu kazdı. Çöplük için Mafyadan para aldı. Seçmenleri kızınca kendisi red oyu verdi.
Софи Бертран, ты обвиняешься в обращении в волчицу и содомии с диаволом, и сборе ядовитых растений для убийства жены кузнеца, чтобы заполучить его для себя.
Sophie Bertrand. Kendinizi bir kurda dönüştürmekten,... şeytanla ilişkiye girmekten ve zehirli bitkiler toplayarak Blacksmith'in eşini öldürerek servetini ele geçirmekten suçlanıyorsunuz.
Есть люди, приручающие ядовитых змей, чтобы доказать свою веру.
Bazı insanlar zehirli yılanları eline alır inançlarından dolayı.
Я бы сделал дротики с ядовитыми наконечниками из яда ядовитых лягушек.
Ölümcül kurbağaların zehiriyle zehirli oklar yaparım.
Девять из десяти самых ядовитых змей обитают в Австралии.
Dünyadaki her on zehirli yılandan dokuzu Avustralya'da yaşar.
Вычистить гнездо ядовитых пенсионеров?
Emeklilik planları mı?
Уверен, существует 30 видов ядовитых качелей.
Eminim etrafta 30 tür zehirli salıncak vardır.
Свалку ядовитых отходов видел, видел больных в селении туарегов и мертвых в Эссаларе.
Senin zehir deponu gördüm, hasta Tuareg kadın ve çocukları gördüm ve Asselar'daki ölüleri de gördüm.
Или выйти в интернет и узнать, что в Нью-Джерси водятся только три разновидности ядовитых змей.
İnternette de arayabilirsin. New Jersey'de yaygın olan 3 zehirli yılan türü vardır :
Вы сказали, что только три вида ядовитых змей водятся в Нью Джерси.
New Jersey'de 3 türün yaygın olduğunu söylediniz.
- Он сообщил нам о их ядовитых свойствах, да.
- Bize zehirli özelliklerinden bahsetti, evet.
Бывший проходчик, работал в тоннелях, зявляет, что у него рак из-за ваших ядовитых химикатов.
Kullandığınız kimyasallar yüzünden, kansere yakalandığını iddia eden eski bir şirket çalışanı.
Так называется сброс ядовитых отходов в пустую скважину.
Bir fabrikanın tehlikeli atıklarını kuru bir petrol kuyusuna boşaltmasına verilen ad.
Сделаем колодец. Будем рыть прямо до ядовитых испарений...
Kazacağız ve zehirli gazı çıkaracağız.
Вскрытие показало, что причиной смерти девушек послужила смертельное сочетание наркотических и ядовитых веществ, одним из которых был крысиный яд.
Otopsi sonucu, kızları öldüren şeyin uyuşturucuların ve arasında fare zehrinin de bulunduğu zehirli maddelerin ölümcül bir karışımı olduğu ortaya çıktı.
Хочу сказать, вы знаете, как отличить съедобные грибы от ядовитых?
Peki hangi tür mantarlar yenilebilir hangileri zehirlidir biliyor musunuz?
А также ягуаров, диких свиней, ядовитых древесных лягушек, вампиров, летучих мышей, обезьян и так далее, и так далее.
Ve jaguarları, yaban domuzları zehirli kurbağaları, yarasaları, maymunları vs. vs.
Есть история про двух ядовитых змей.
İki tane zehirli yılan varmış.
Наверно не хотела рассказывать, почему и зачем она шла на склад ядовитых газов.
Zehirli gaz tesisine gittiğini açıklamak istemiyordu sanırım.
Но большинство здешних ядовитых существ не рыбы.
Ama buradaki en zehirli yaratıklar balıklar değildir.
Я вылизал трёх ядовитых лягушек вдоль и поперёк.
Az önce üç tane kurbağayı yaladım.
Но внезапная доза ядовитых продуктов... И однажды я взяла две, когда коробка была полной...
Bünyemin buna alışık olmadığını... ve kutu dolu olduğu zaman iki tane aldığım gerçeğini de buna eklersek...
Эти упоминания о наркотиках, ядовитых игрушках, африканский пчелах "убийцах", это страшно...
İlaçların toplanması, zehirli oyuncaklar, Afrika arıları... o, çok korkunçtu.
Есть несколько ядовитых химикатов, Которые не будут обнаружены при вскрытии.
Otopside fark edilemeyecek bir sürü kimyasal zehir var.
Но чтобы находиться среди ядовитых роз, Золотой Святой Рыб должен быть устойчив к яду.
Anlıyorum. İyi yumruktu! Ama bunlarla Hades'e dokunamazsın bile!
Ваших ядовитых слов!
- Zehirli sözlerinden!
Там бывают извержения вулканов и землетрясения и водится ряд ядовитых существ
Bir kaç deprem falan olur, volkanlar vardır, ve bir kaç tür de zehirli böcek.
Так, я сделал для вас эту таблицу ядовитых рептилий и насекомых, как они выглядят, как их избегать, и что делать если вас ужалят или укусят, так что...
Zehirli sürüngenlerin, böceklerin neye benzediklerinin, nasıl sakınacağınızın soktuğunda ya da ısırdığında ne yapacağınızın tablosunu yaptım.
Отравой из внутренностей ядовитых жаб.
Zehirli kurbağanın bağırsaklarıyla sıvadım.
Да, банановый паук, один из самых ядовитых в мире.
Evet, ama bir muz örümceği o dünyanın en tehlikeli örümceklerden bir tanesi.
Простите, что смахнула на вас одного из самых ядовитых пауков на земле.
Ben de dünyanın en tehlikeli örümceğini üzerine attığım için üzgünüm.
Получается, что их босса, некоего Горацио Гиббса, укололо пучком ядовитых игл во время неудавшейся сделки.
Görünüşe göre patronları, Horatio Gibbs, kötü giden bir silah satışı sonunda birkaç zehirli okla vurulmuş.
Ядовитых стоволов нет в учебниках.
Zehirli silahlar ders kitaplarında geçmiyor.
А еще там не нужно париться о ядовитых змеях.
Orada zehirli yılanlar için de endişelenmemize gerek yoktu.
Чтобы держать этих смышлёных, ядовитых тварей.
O zehirli şeyleri uzak tutmak için.
Их плачущие души навеки застревают в этой долине... и мучаются от невыносимой боли от клешней ядовитых крабов
"Dayanılmaz bir acıya katlanan iniltili ruhlara dönüşürler." "Irmaktaki zehirli yengeçler yaralar açarlar vücutlarında."
Твоя идея про "марш ядовитых пауков"... Прекрасный штрих.
Düşman örümceklerin yürüyüşü fikrin iyi bir hamleydi.
Зачем вы брали в руки ядовитых змей?
Neden tehlikeli bir yılanı elinize aldınız yanınızda bir profesyonel hazır olmaksızın?
Обыщите дом на предмет ядовитых растений, метилбромида и других медикаментов.
Evini zehirli bitkiler metil bromid ve ilaçlar için arayın.
Вместо них мне лучше говорить о твоих ядовитых кастардах?
Yoksa zehirli böreklerinden mi bahsetmeliydim?
Вы не чувствуете как вы в "ядовитых туман"?
"zehirleyen sis perdesini" hissetmiyor musun?
Не могло ли одно из этих ядовитых веществ быть перенесено на кожу Рут с его рук?
Bu toksin maddelerden biri onun elleri vasıtasıyla Ruth'un cildinden içeri nüfuz etmiş olabilir mi?
Две глубокие отметины от укуса ядовитых зубов.
Çukurlu zehirli dişlerden iki derin delik.
Вдыхание запаха ядовитых островных растений приводило к галлюцинациям. ядовитых растений.
Ve adadaki zehirli bitkilerin havasını soluduklarından bazı garip şeyler görürler.
Мы в гнезде, полном ядовитых змей
The Borgias'da daha önce... Bir yılan çukurundayız, etrafımızı akrepler çevirmiş.
Это Демонические Розы, одни из самых ядовитых.
Pegasus Tenma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]