15 dakika tradutor Inglês
4,328 parallel translation
15 dakika geç kaldın.
Yου're fifteen minυtes late.
15 dakika içinde televizyonu açarsan kamera önünde parlamayı görürsün. Tamam.
Well, let's just say if you tune in in about 15 minutes, you'll see what shining on camera looks like.
Burdan 15 dakika kadar.
Oh, about 15 minutes from here.
Son arama saati kazadan 15 dakika önce.
The last call being 15 minutes before she was hit.
15 dakika...
15 minutes...
15 dakika içinde hazır ol.
Be ready in fifteen minutes.
- 15 dakika ara veriyoruz.
- We'll take a 15-minute break.
15 dakika içinde, saat 16 : 00'da biriyle buluşacak.
He has a... a meeting in-in 15 minutes at 4 : 00.
Önümüzdeki 15 dakika için kendin olabilirsin.
Well, you can be yourself for the next 15 minutes.
İkisi 15 dakika konuşmuşlar sonra Lance Ed'e öfke dolu mesajlar yollamış.
The two of them talked together for 15 minutes and then Lance sent Ed here all kinds of angry texts.
15 dakika karşılığında 4,000 avro.
- 4000 euros. For 15 minutes of work.
15 dakika içinde postalarınıza bakın.
Mail call in 15 minutes.
15 dakika gecikti.
He was 15 minute late.
- Sadece 15 dakika.
15 minutes.
Tamam ya git ama 15 dakika sonra geri gel.
Oh, go. But be back in 15 minutes.
Ya da kanamaya ve edeceğiz Şimdi 15 dakika ölmektedir.
Or she'll bleed out and die 15 minutes from now.
Haydi arkadaşlar 15 dakika sonra dersim var.
Come on, guys, I got class in 15 minutes.
15 dakika içinde çok mutlu olacak.
She's be very happy in 15 minutes.
Shelby'yi daha 15 dakika önce gördüm, böyle bir şeyden bahsetmedi.
I just saw him not 15 minutes ago. He didn't mention anything.
- 15 dakika daha kalır.
- She's got 15 more minutes.
- 15 dakika daha?
- 15 more minutes?
- 15 dakika beklemeyeceğim... - O zaman kapıyı çal!
I'm not gonna make it 15- - Then knock!
Dersin başlamasına 15 dakika var.
We have 15 minutes before school starts.
15 dakika. Neresi olursa.
Fifteen minutes, anywhere.
Sittler, buradan 15 dakika uzaklıkta öldürüldü.
Sittler was murdered just 15 minutes'walk from here.
15 dakika içinde orada olmalıyız.
We're supposed to be there in 15 minutes.
ve bu akşamki konuğum New York bölgesi vekili Mr. Jim Garrison, ve burada bizimle Kennedy suikasti ile ilgili bazı yeni ve önemli bilgileri paylaşacak ve tartışacak ama Vietnamdaki özellikle Saigon etrafındakisavaş durumu yüzünden önümüzdeki 15 dakika boyunca NBC uygu aracılığıyla size yeni özel haberleri sunacak.
And tonight my guest is the New Orleans district attorney Mr. Jim Garrison, who is with us to discuss, as he puts it, some new and vital information concerning the Kennedy assassination. But because of the critical war situation in Vietnam, especially around Saigon, NBC for the next 15 minutes is going to bring you a special news program via satellite.
Tam da Nikita ve Owen'ın 15 dakika içinde yola çıkmasını söylüyordum.
I was just saying Nikita and Owen need to be wheels up in 15.
Sadece 15 dakika sürer.
It'll only take 15 minutes.
Mide içeriğine bağlı, 5 ile 15 dakika arası.
Depending on stomach contents, between five and 15 minutes.
15 dakikanın üstünden bir 15 dakika daha geçti.
15 minutes went by 15 minutes ago.
Pekala, en başa döndük çünkü Vijay'in tapınaktan üniversite'ye gidip Hollis'i öldürüp 15 dakika da eve dönmüş olması mümkün değil.
Okay, we're back to square one,'cause there is no way that Vijay could have gone to the university from the temple, killed Hollis, and back home in 15 minutes.
15 dakika içinde orada olacağım.
I'll be there in 15 minutes.
O 15 dakika içinde bir yerde olacağını söyledi.
He said he had be somewhere in 15 minutes.
Val ile, şu gönderdiğiniz depodaki adam hakkında konuşacağım. 15 dakika için konuşabiliriz.
I'm gonna meet with Val about that warehouse guy you had to let go, and you and I will talk in 15 minutes?
15 dakika içinde saldırıya geçebiliriz.
We can start the assault in 15 minutes.
Mutfak 15 dakika içinde kapanacak.
Kitchen closes in 15 minutes.
Pekâlâ, perdenin açılmasına 15 dakika var millet.
Okay, 15 minutes to curtain, people.
- Evet. 15 dakika boyunca ellerimin ve dizlerimin üstünde olacaksam bari bir işe yarasın! Seks yapmaktansa fırınımı temizlemeyi tercih ederim.
You know, I'd rather clean me oven than have sex.
Steven, benim yandaşım ve arkadaşım olması gereken kişi şovumun artık 15 dakika daha kısa olacağını söyledi.
Steven, who's supposed to be my advocate and best friend, informs me that, from now on, my show is gonna be 15 minutes shorter.
15 dakika daha kısa.
15 minutes shorter.
Cobble Hill bir toplantı var... 15 dakika içinde, evet.
Um, there's a meeting in Cobble Hill in about... 15 minutes. So, I was thinking, um, if you can hold off on dinner for a bit then, you might join me? Yeah.
Sizinle sadece 15 dakika vaktimiz var.
We've only got 15 minutes together today.
Her hastaya 15 dakika ha?
15 minutes a patient?
Pekâlâ, 15 dakika içinde buradan çıkabilirsek, saçımız dökülmeden... -... hafif mide bulantısıyla eve dönebiliriz.
Okay, if we're out of here in 15 minutes, we should be able to get home with a little nausea and no hair loss.
- 15 dakika sonra ara, seni o hatta bağlayayım.
- Call back in 15 minutes.
İşçi masraflarını % 15 oranında azaltacak ve müşterilerin bekleme süresini 1 dakika 30 saniyeye çekecek.
That'll save on labour costs by 15 percent and decrease customer wait times by a minute and 30 seconds on average.
Bizden ayrılmayın 15 dakika sonra konuğumuz
So stay with us.
Bir saat on beş dakika.
Hour and 15 minutes.
Hannah için genelde 15 ile 45 dakika arası gecikme payı bırakıyorum ben.
I always factor in a Hannah cushion of 15 to 45 minutes.
On beş dakika olmuş.
15 minutes.