English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ 2 ] / 245

245 tradutor Inglês

180 parallel translation
245-3, Bongchun-dong.
245-3, Bongchun-dong
KIM Mi-jung - 245-3 Bongchun-dong.
kim Mi-jung - 245-3, Bongchun-dong
Elimde hesap makinesi yok ama hesapladığım kadarıyla 245 dolar ve 47 sent borçlusun.
Well, I ain't no lightning'calculator... but according'to my figuring'... you owe him 245 dollars... and 47 cents.
Harika. 2. oyunda 245 yaptı.
Wonderful. He rolled a 245 in the 2nd game.
0.245.
0. 245.
Takip liderinden 245'e, sinyali vermeye hazırlan.
Pursuit Leader to 245, ready your signal
Onu 245 numaralı yolda bulduk.
I found him on Route 245.
Yüzyıl genetik mühendisliğinin bir ürünü. 266 00 : 19 : 11,245 - - 00 : 19 : 14,146 - Ne istiyorsun?
A product of 20th-century genetic engineering.
- 245-Trioksin, deniyor.
.245.Trioxin, it's called.
Poz vereceğime, berbat mezunlar toplantısına 245 00 : 20 : 34,266 - - 00 : 20 : 35,858 gitmeyi tercih ederim. Bitti.
I'd rather go to my crummy class reunion than do that picture.
1969 sonbaharı Darell Kimya Şirketi ABD ordusu ile bir kontrat altında bazı gizli deneylerin ve 245-Trioxi adı verilen biyolojik silahın yapımına katkıda bulundu.
I the fall of 1969, the Darrell Chemical Compay uder cotract to the U, S, Army, coducted a series of secret experimets, with a ew biological weapo called 245-Trioxi,
Dönüş çapı 245 metre.
Got a turning circle of 800 feet.
1,98 metre boyunda, 111 kilogram ağırlığında.
He stood 6'6 ", weighed 245
Eyalet dışı, New Mexico'ya kayıtlı NE 245'i sormuştunuz. Araç daha yeni satılmış.
On your out-of-state plate, New Mexico licence number Nora-Edward-2-4-5 the vehicle is recently purchased.
Xavier, 245 puanla önde.
Xavier's is leading at 245.
Sıra 2, hücre 245'de adam eksik!
Man missing on tier 2, cell 245!
Geri kalan mürettebattan iz yok.Kim onlara saldırdıysa onları esir almış olmalı.
{ \ pos ( 192,245 ) } No sign of the rest of the crew. Whoever attacked the ship must've taken'em prisoner.
Arkadaşımız da dahil olmak üzere.
{ \ pos ( 192,245 ) } Including our friend.
Ona bu şekilde hitap etmeyi kes.Bu tuhaf.
{ \ pos ( 192,245 ) } Stop calling him that. It's weird.
- Ona ne demek istersin?
{ \ pos ( 192,245 ) } - What do you want him to call him?
- Bilmem, en iyisi... Todd diyelim.
- I don't know, let's go with... { \ pos ( 192,245 ) } Todd.
Wraith konsoluna giriyorum.
{ \ pos ( 192,245 ) } Patch into the Wraith console.
İç planları buldum.
{ \ pos ( 192,245 ) } I've got internal schematics.
Ne?
{ \ pos ( 192,245 ) } What?
Eğer bu okuduklarım doğruysa, yüzeyeden gördüğümüz şey sadece buzdağını görünen kısmı.
{ \ pos ( 192,245 ) } If I'm reading this right, what we saw from the surface { \ pos ( 192,245 ) } was just the tip of the iceberg.
Bunun gibi başka odalar da var mı?
{ \ pos ( 192,245 ) } Are there any other chambers like this?
Yüzün üzerinde.
{ \ pos ( 192,245 ) } Over a hundred.
Oh, adamım.
{ \ pos ( 192,245 ) } Oh, man.
Ben şoklandık.
{ \ pos ( 192,245 ) } I got stunned.
Evet, hepimiz bayıldık, Rodney.Hepimiz.
{ \ pos ( 192,245 ) } Yeah, we know, Rodney.
Öyle mi?
We all did. { \ pos ( 192,245 ) } You did?
Savaşçıları klonlamaya başlamışlar.
{ \ pos ( 192,245 ) } They started to clone the warriors.
Unut şunu.Sadece ZPM'leri bul.
{ \ pos ( 192,245 ) } Forget that.
- Daha fazla zaman ihtiyacım var!
Just find the ZPMs. { \ pos ( 192,245 ) }
Yüzlerce sayfa bilgi var ve hepsi Wraith dilinde.
- Rodney. { \ pos ( 192,245 ) } There are hundreds of pages of information and it's all in Wraith.
Pekâlâ benim daha iyi bir fikrim var.
{ \ pos ( 192,245 ) } All right.
- Hadi burdan gidelim.
{ \ pos ( 192,245 ) } - You do? - Let's get out of here.
Teyla, sen iyi misin?
{ \ pos ( 192,245 ) } Teyla, are you okay?
- Binbaşı Lorne.
{ \ pos ( 192,245 ) }
Yüzü kanadı, vahşi darbelerden midem yanıyordu ama bu kalbimdeki kanamanın yanında hiç birşeydi. sayfa 245.
My face bled, my stomach burned, from the savage blows but it was nothing to the bleeding of my heart, page 245.
İşaretimle birlikte hızınız saniyede 10.742 metre olacak.
And on my mark, your velocity... will be 35,245 feet per second.
PO-2, 45.
PO-245.
Üç kilometre sonra bu yoldan ayrılıp Mariah Hill'e giden 245 numaralı yola sap.
Two miles down, get off this and on County Road 245 to Mariah Hill.
Saatte 90 km hızla, 10-12 saniyede... 245 metre yol gidiyorsunuz.
At 55 miles an hour, you will travel over 800 feet... in 1 0 to 1 2 seconds. So will an oncoming truck.
253, 254, 255.
253, 245, 255.
Hava bozduğunda zirveye 245 m kalmıştı.
Was 800 feet from the top when weather closed in.
245 Doğu 73. cadde. - 23. bölge.
It's 245 East 73rd street.
120 kiloluk bir çeliğe ve o cılız kıçını tekmeleyecek adama bakıyorsun.
You are looking at 245 pounds of steel... and drop-your-bony-butt-to-the-curb appeal.
Trilobit. 245 milyon yıl önce nesli tükenmiş bir tür.
Trilobite. A species that became extinct 245 million years ago.
245, 215 değil!
- At 45, not 15.
Kraliçeyi buldular.
{ \ pos ( 192,245 ) } They found the queen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]