English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ 5 ] / 500 dolar

500 dolar tradutor Inglês

2,652 parallel translation
Para hakkında, Carter bak, beysbol kartı koleksiyonumu sattım ama orospu çocuğu bana yalnız 1500 dolar ödedi bu yüzden biraz daha zamana ihtiyacım olabilir.
About the cash, Carter... Um, look, I sold my baseball-card collection, but the stupid son of a bitch only gave me 1,500, so I might need a little bit more time.
Sekiz top, 500 dolar.
Eight ball, $ 500.
500 dolar mı?
$ 500?
Dostum, o şişe 500 dolar.
That's $ 500, man.
Kamyonet için en iyi teklifi 500 dolar.
Best he can offer you is, uh... $ 500 on that truck.
Bir de düğüne bin 500 dolar harcadım.
Spent $ 1,500 on the wedding.
Şunu 2500 dolar yapabilir misin?
Can you do that, $ 2, 500?
500 dolar kazanmışlar.
On an instant scratcher ticket in 2004.
- Tatlı Çocuk'un idmanı hakkında uğrayıp bilgi vereyim diye Funk bana haftada 500 dolar ödüyordu.
Funk paid me $ 500 a week To stop by and inform him on honey boy's training. So I'd be in his office
2500 dolar.
$ 2,500.
Seninle bir buluşma ayarlamam için bana 500 dolar teklif etti.
He offered me 500 bucks if I can set up a meeting with you.
- Neden bana... - 1.500 dolar veremem.
Why don't you just let me- - I can't give you $ 1,500.
Sana tam olarak 500 dolar vereceğim.
I will give you... $ 500.
500 dolar.
$ 500.
Bu zarfın içinde 1500 dolar var.
I've got $ 1,500 in this envelope...
Mallar geri döndüğünde o kişiye 1500 dolar vereceğim.
And I will give that person the 1,500 bucks When the goods are returned.
Yani, senin gibi kaynaklarımız olup 1500 dolar ödül koyabilseydik, bilirsin...
I mean, if we had your resources And could offer a $ 1,500 reward, then, you know...
Bir tane rulo bile eksik değildi, ayrıca Lawrence kayıp 500 doların sayım hatası olduğunu fark etti.
Not a single roll of toilet paper was missing and Lawrence realized that the $ 500 was an accounting error.
1500 dolar.
1,500 dollars.
1500 dolar şoförlük için fazla bir para.
$ 1,500 is a lot for a driver.
500 dolarım yok benim.
I don't have $ 500.
Oldukça basit bir iş gibi duruyor. Gir ve çık, 500 dolar.
Sounds like a pretty routine job... in and out, 500 bucks.
Annene gelince, eline 500 doları verdiğinde paranın nereden geldiğini sormayacaktır.
And, uh, as for your mom, you show up, give her 500 bucks, she's not gonna ask you where you got it.
500 dolar alacaksın ve büyük ihtimalle tek yapacağın şey onunla akşam yemeğine çıkmak.
You get $ 500 and all you have to do is probably have dinner with her.
- Akşam yemeği için 500 dolar mı?
- 500 for dinner?
Gel ve 500 dolar al.
Just... Go and get 500.
O gece için olan 500 doları bile almadı.
He won't even take the 500 bucks for the date.
Bize sadece 500 dolar vereceklermiş.
He's only giving us 500 bucks.
500 dolarına bulamazsın diyorum.
500 bucks says you can't.
Lan şu kızlarla duşa girip sırf fotoğraf çekinmek için 500 dolar verirdim.
Man, I'd pay $ 500 just to get a picture of those girls in the shower.
Eğer 2500 dolar ödeseydim, sadece sevişmeyi ummazdım.
If I were paying $ 2,500, I wouldn't just be hoping to get laid. Hmm!
Bu taahütler her kilometre başına, Bu da demek oluyor ki Bayan Bingham 10 km tamamladığında, aslında 1500 dolar borçlu olacaksınız.
These pledges are per kilometer, which means that when Mrs. Bingham completes her 10k, you'll, in fact, owe $ 1,500.
Yani ona 500 dolar mı ödedin?
So you paid her $ 500
Ona 500 dolar ödedim.
I paid her $ 500
Saydığımızda 500 dolar eksik çıkmıştı.
When we counted it up, $ 500 was missing.
500 dolar.
$ 500?
Yani 500 dolar için Elmer Conway'i mi öldürdüğümü söylüyorsun?
You're saying that I killed Elmer Conway for $ 500?
- 20,000 dolar ödeyecekler. - Teknik olarak 17,500 dolar.
- And they're going to pay us twenty grand.
5 Dakikada 500 dolar kazanma şansını geri çevireceğini söyleme sakın.
Don't tell me you don't wanna earn $ 500 in five minutes.
Evet, 500,000 dolar yapmak istiyorum.
Yeah, I'd like to bet $ 500,000.
- 500,000 dolar, burada mı?
$ 500,000 here?
- Döneceğini hiç sanmıyorum çünkü buradan ayrılmadan önce ceketimin cebinden beş yüz dolar çaldı.
Seriously doubt it. Before he left, he stole 500 bucks and my jacket.
Biraz önce Toby'nin banka hesabındaki tüm parasını çektiğini öğrendik. Ölümünden bir saat önce 500 bin dolar civarında parayı hayır işine yatırmış.
Well, we just found out that Toby wired all of the money from his bank account, about 500 grand, to a charity an hour before his death.
Bir şey hariç. 500 bin dolar vererek oyuna getirdiği genç avukat reddedilen dava dosyası ile karşılaşınca fikrini değiştirmiş.
See, the young lawyer that he paid 500 gs to to set up this guy, had a change of heart once he came across the dismissed-case file.
Yargıç Garza'nın kumarda kaybettiği 500.000 dolar borcu olduğu konusundaki habere yorum yapıp yapmayacağını soruyorlar.
They would like to know would justice Garza care to comment on a reliable report that he has half a million dollars in gambling debt?
Orada 500.000 borcum olduğu yazıyordu, doğrusu 250.000 dolar.
They said I owed half a million. It's only 250,000.
500 bin doların var mı?
- Do you have 500 thousand dollars? - Excuse me?
500,000 dolar.
$ 500,000.
Yok etmek için 500 bin dolar istiyor.
He wants $ 500,000 to destroy it.
Pekâlâ, nakit 125 bin doları var komitede de 500 bin dolar var.
All right. Well, he's got 125,000 dollars liquid. And $ 500,000 in the pac.
Ve değeri 500.000 doların biraz altında, Bunun tüm boğaların en muhteşemi olduğu bariz.
And at just under $ 500,000, it's clear that this is the greatest bull of them all.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]