50 sent tradutor Inglês
522 parallel translation
Parayı bozdurduğumda 50 Sent'ini vereceğim.
I'll give you the 50 cents when I change the buck.
Eğlence yolundaki en muhteşem gösteri sadece 50 sent.
You will see the greatest show on the midway for only 50 cents.
Bay Ziegfeld'e her mesaj götürdüğümde bana 50 sent verir.
Because every time I take Mr. Ziegfeld a message, he gives me 50 cents.
Siz de adam başı 50 sent koyun.
You put up 50 cents piece.
ªöyle geçip 50 sent yapamaz miyim?
Couldn't I move over here and make it 50 cents?
- Kalan 50 sent nerede?
- Where's the other 50 cents?
Arabada 50 sent tutarında eski bir fıçı var.
Well, there's an old barrel in the wagon that might be worth 50 cents to some folks.
Ek bir dakika için 50 sent atın.
Deposit 50 cents for an additional minute.
Yoksa 50 sent mi kullansak?
Or maybe even a 50-cent piece?
Kendimi bahçende, elimde çapa ot ayıklarken..... görebiliyorum. Cebimde 50 sent ve terliklerimle.
I can see myself roaming around your estate... with a weedsticker, 50 cents a week and a pair of new slippers for Christmas.
50 sent atın, lütfen.
Deposit 50c, please.
Sana 8 dolar 50 sent borcum var.
I owe you $ 8 and 50 cents.
Peder, hemen hemen zengin olduğuna göre... 50 sent alabilir miyim?
I wish he'd been here. Father, now that you're practically wallowing in wealth... do you suppose I could have a half a dollar?
Biletler sadece 50 sent.
The tickets are only 50 cents.
Mesele 50 sent olup olmaması değil.
It isn't the 50 cents.
Bana 50 sent sözü verdi.
He promised me 50 cents.
Kalacak yer ve yemek parası ödemeden... Sigara için haftalık 50 sent... Ara sıra bir gösteri ya da konsere bir bilet.
Room and board free... fifty cents a week for cigarettes... an occasional ticket to a show or a concert.
Potter hissedeki her bir dolara 50 sent veriyor.
- Fifty cents on the dollar! - Yes, cash! Well, what do you say?
Tabii ki. 50 sent var mı?
-... six... - They'll never close us up today!
Bir gecelik yataklar sadece 50 sent.
The cots are only 50 centavos a night.
'Sert bakışlı askerler, günlük 50 sent maaşlı düzenli profesyoneller, burada bulunan Amerika Birleşik Devletlerinin öncüleri,'
So, here they are, the dog-faced soldiers, the regulars, the 50-cents-a-day professionals, riding the outposts of a nation.
Kasa başına 50 sent.
Four bits a box.
- Bak, koca oğlan. Haftada 50 sent alman gerekiyor.
Now, look, old boy, you're supposed to get 50 cents a week.
- 50 sent.
- 50 cents.
50 sent bahis yapıyor musun?
You take 50 ¢ bets?
Ülkelerini, güçlerini, milyonlarını. - 50 sent.
Their countries, their power, their millions.
- 2 dolar 50 sent, lütfen.
- Two dollars and 50 cents, please.
- 2 dolar 50 sent mi?
- Two-dollars-50?
Sonra durdu ve 50 sent karşılığında madalyonu bir günlüğüne bana vereceğini söyledi.
Then he stopped and said I could wear the medal all day... if I gave him 50 cents.
50 sent verdim o da madalyayı takmama izin verdi.
I gave him 50 cents, and he let me wear the medal.
50 sent'in konu ile herhangi bir alakası yok.
The 50 cents doesn't - doesn't make any difference.
Sadece 50 sent limitli oyun.
It's only a fifty cent limit.
İlk olarak, saate 50 sent alırım.
Number one, I take 50 cents an hour.
- Eğer gece kalırsa 50 sent olur.
- It'll be four bits if he stays the night.
İki limonata, 50 sent.
Two lemonades, fifty cents.
Ve 50 sent.
And 50 cents?
Tanesi sadece 50 sent. 2 dolarlık çok özel bir fiyata...
For only 50 cents apiece, and the very special price of $ 2...
- 50 sent baylar.
- 50 cents, gentlemen.
Dün 50 sent kazanmıştı.
He sure earned his 50 cents a day yesterday.
Büyükbabası Güney Kanada'ya geldiğinde cebinde sadece 50 sent varmış.
His grandfather started out with 50 cents.
- 30 sent.
Thirty out of 50.
Hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim.
Just tell them to bring their shares over here, and I will pay 50 cents on the dollar. You never miss a trick, do you, Potter?
- 12 dolar 50 sent.
- $ 12.50.
Bu taksi şirketinin kazandığı en büyük ücret. İki yüz seksen yedi dolar, elli sent.
And the biggest fare this cab company has ever had : $ 287.50
Anca, her sent başına bir onluk olabilir, Söyleyebilirim ki, 50 $?
Ten per cent of this would be, I should say, $ 50?
Rıhtıma giren veya çıkan her 50 kilo başına altı sent alacaksın. Hem de parmağını bile kıpırdatmadan.
It pays six cents on every 100 pounds that goes in and every 100 pounds that goes out and you don't have to lift a finger.
50 gönderdi ama düzenli olarak değil.
Well, he sent fifty, but not regular.
50, 75 sent, 5 dolar, bir beş daha 10.
$ 0.50, $ 0.75, $ 5, and $ 5 are $ 10.
Bana elli sent verirsen işlem tamam.
Give me 50 cents and help yourself.
Limandan kalkıp Capri üzerinde havadan şehir turu yapan... bir teleferik var. Bir bilet tam 50 liret, yaklaşık 8 sent.
There's a funicular railway that takes you sightseeing... from the harbour to the town of Capri... for exactly 50 lire, about 8 cents.
- Korkmak mı? Elli sent yapıyorum.
- I'll make it 50 cents a ball.