80lerde tradutor Inglês
32 parallel translation
80lerde, esas vuruşunuzu yaparsınız.
The 80s, you'll have a major stroke.
Hayır, 80lerde.
No, there was the'80s.
Çünkü ben 80lerde çengelli iğneyi cool görünmek için kullanırken sen altın kuru kalsın diye takıyordun.
Well, for one thing, in the Eighties, when I was wearing safety pins to look cool, you were wearing them to stay dry.
80lerde izleyicileri böyle eğlendiriyordum, Araba kaputlarına zıplıyorlardı.
I entertained viewers everywhere in the'80s, jumping on car hoods.
80lerde AIDS'ten öldü.
He died of AIDS in the'80s.
O laf 80lerde kaldı, Bill.
That was the'80s, Bill.
80lerde bir üniversite basketbol maçına şike karıştırmakla suçlandı ama hüküm giymedi.
He was charged, but never convicted of fixing a college basketball game back in the'80s.
70ler ve 80lerde, bu bir alım satım işiyken, sonradan kesinlikle büyük ölçüde değişti. 90'lardan bu yana artık ev içi üretime dönüştü.
It's certainly changed a great deal from the'70s and'80s when it was an import - export business to the domestic-production business of the'90s and beyond.
Bu gece "80lerde olanların savaşında" öğreneceğiz.
Tonight we find out on Battle of the'80s Has-Beens.
Bu yüzden programın adı 80lerde olanların savaşı
That's why the show is called Battle of the'80s Has-Beens.
İçinizde geçen gece 80lerde olanların savaşını izleyen var mıt?
Anyone see Battle of the'80s Has-Beens the other night?
Bu salı CW'de 80lerde olanların savaşında Tiffany, dönen şampiyon Debbie Gibson'la savaşı Hemen ardından Adam Ant ve Nilly Idol arasındaki gövde gösterisi.
This Tuesday on The CW, it's Battle of the'80s Has-Beens featuring Tiffany battling reigning champion Debbie Gibson followed by a bout between Adam Ant and Billy Idol.
Sahip olduğumuz yatırımlar ve, ve 80lerde aldığım bazı hisse senetleri, Bizi buduruma taşıyan bunlar. Para hakkında endişen olmasın.
It's the investments we own and, yeah, some stocks I bought in the'80s, all of which put us in a position never to have to worry about money.
O günlerde, 70ler, 80lerde, Kuzey Jersey'de bu adam olmadan kılınızı kıpırdatamazdınız.
Back in the day,'70s, fucking'80s, you didn't make a move in North Jersey without this one up your ass.
Chris Tsangarides'ten bu yana da iyi olmadı. Onunla 80lerde birlikte kayıt yapmıştık.
And we haven't sounded good since Chris Tsangarides recorded us back in the early'80s.
80lerde mi?
The'80s?
İki kez hayati belirtileri kaybettik, ama kan basıncı 80lerde.
Lost vitals twice, but B.P.'S holding in the low 80s.
Presto ve Roll The Bones'80lerde neler olduğunu gösterdi bana.
Presto and Roll The Bones for me were very much indicative of what was going on in the'80s.
Şimdi, artık yaşlandık ve'70lerde'80lerde Rush'tan nefret ediyorduysan bile artık vazgeçmek zorundasın, vazgeçmelisin, yoksa eski kafalının tekisin demektir.
Now, it's like we're all so old that even if you hated Rush in the'80s and'70s, you gotta give it up for them, you just got to, or you're just being an old dickhead.
Eğer 80lerde 14 yaşındaki bir kızsan.
RYAN : If you're a 14-year-old girl in the'80s.
Birçok film yıldızının da kır saçı var, mesela 80lerde sevdiğimiz tüm kadınların saçı kır.
A lot of movie stars have gray hair, like all those women we loved in the'80s.
Evet, 80lerde TV seyretmiş.
Yeah, he watched TV in the'80s.
80lerde Rock'n'Roll camiasının en çılgın ismi bendim.
In the'80s, I was the craziest guy of rock'n'roll.
80lerde sevecen bir aile ile yaşayan ufak bir robot kızla ilgili sitcom.
It's an'80s sitcom about this little girl robot who lives with a loving family.
Unutma ama 80lerde değiliz
We agreed to move with the times, although it does not turn 80. I do not complain about the new hits and says, Devo is much better.
Yani 80lerde bununla ilgili bir sürü film yapılmış.
I mean, there's, like, 50'80s movies about it.
80lerde Beyrut büyükelçiliğini yönetiyordu. Ama geri çağırılınca ortadan kaybolmuştu.
He worked out of the Beirut consulate in the eighties, but when they recalled him, he vanished.
80lerde akşam yemeği için bir kız da tutarlarmış.
Back in the 80s they used to hire a girl for the dinner.
Tabiki böyle bir şey mümkün değil, 80lerde de değildi. Fakat meclis üyeleri için yeterince inandırıcıymış ki Bilgisayar Sahtekarlığı ve İstismarı Yasası'nı geçirmişlerdi.
You know, that's not actually possible, and it certainly wasn't possible in the'80s but apparently this movie scared Congress enough to pass the original Computer Fraud and Abuse Act.
Zehir, Rusların 80lerde yaptığı berbat bir şey...
The poison is some nasty stuff that the Russians concocted in the 80s.
Firma 80lerde kapandı ve bunları özel bir olay için saklıyordum.
Company went out of business back in the'80s, and I've been saving them for a special occasion.
Artık 80lerde değiliz ki.
You know, they've got distractions.