90larda tradutor Inglês
14 parallel translation
'90larda bunlardan bir sürü yapmışlardı.
They built so many in the early'90s.
Sana dikkatlice baktım, 90larda bir kaç tane, çizgi roman yazdığını öğrendim.
I looked you up on the net, found out that you had written a couple graphic novels in the'90s.
90larda New York'ta hayat zordu.
See, back in the'90s, times were tough in New York.
'90larda çok küçük belirtilerini görmeye başladım ancak... 2003'te hastalığın teşhisi konulmuştu.
I started to have tiny symptoms going back to the'90s, but I was actually diagnosed in 2003.
Siz, diğer zengin ukalalar, 90larda takılmaya devam edin!
All you other rich poseurs, just continue with the'90s!
-'90larda hep buluşmalara geç kalan biriydin.
You became a compulsive latecomer in the'90s.
Hatırlar mısın, 90larda herkes sebzelerini kendi turşu yapardı? Kendi biralarını mayalarlardı.
You remember the'90s when everyone was pickling their own vegetables and brewing their own beer?
- 90larda mı?
- The'90s?
'90larda medya, Amerika'nın en iyi iki müzik grubunu birbirine düşürdü ve pop kültüründe destansı bir çarpışma yaşandı.
In the'90s, the media pitted two of America's hottest music groups against one another in an epic clash for pop culture supremacy.
Hayır. Bu Lyndsey'nin 90larda yaptığı cinsel birleşme içermeyen erotik film.
No, it's that soft-core flick that Lyndsey made back in the'90s,
Ama sen 90larda doğmamıştın bile. Biliyorum.
But you weren't even born.
Sana şunu diyeyim ev çocuğu, 90larda arabaları yeterince hızlı kaldıramazdın.
Yeah, I'ma tell you, homeboy, in the'90s you couldn't jack them cars fast enough, man.
Birilerinin onu tanıyıp sahip çıkmasını ummuş. Ama onun portresi Parisli artistin dikkatini çekmiş. Ve, Yellow tarafından'90larda, kendine saygısı olmayan bohemin tavanarası
But her likeness caught the imagination of fashionable Parisians and, well, by the Yellow'90s, no self-respecting Bohemian garret could truly lay claim to being part of La Belle Epoque without one.
İyi Seyirler... 90larda Shinchon, sokakları modaya uygun olarak rock kafeler ve gençlerle dolu olan bir yerdi.
Inthe 90s, Shinchon was the place to be Streets were filled with trendy rock cafes and young people