Acilen tradutor Inglês
3,388 parallel translation
Pak Ha'nın dünkü kaza yüzünden acilen karaciğer nakline ihtiyacı var.
Park Ha... She eeds a transplant surgery because of the accident last night.
Takibi varsa acilen bildirin.
Let me know if there is more.
- Acilen o binadan taşınmalısın kanka.
You've got to move out of that building, man.
Acilen yeni yazılar gerekmektedir.
Submissions urgently required.
Acilen halletmem gereken bazı işlerim var.
I have some... some pressing business I'm dealing with.
Acilen her şeyi almalıyım.
I need everything in a hurry!
Acaba biri onu acilen dışarı mı çağırdı?
Did someone call him out urgently?
Acilen bir şeyler bulmamız lazım.
We need something fast.
- Benim gibi. Batı Jutland'deki bazı karakollar acilen sizinle görüşmek istiyor.
Some of the districts in west Jutland really need to speak to you, and Mathias Borch...
Acilen daha fazla adama ihtiyacımız var.
- Tell Lund to stop and come back now.
Ussing'in Başsavcı Yardımcısıyla görüştüğünü gösteren kanıtlar var. Sadece acilen nedenini bulmamız gerekiyor, tamam mı?
We have proof Ussing met with the deputy attorney general, we just need to find out why, in a hurry, ok?
O her şeyden acilen kurtulmamız gerektiğini söylüyor.
She says to get rid of everything... immediately.
Sven, o fıçıya acilen ihtiyacımız var.
Sven, we need that barrel now!
İlk önce acilen bunu bitirin.
Urgently finish this first.
Üzgünüm geciktim. Mesajda, acilen Jedi depo odasında buluşmam söyleniyor sandım. Orası da neresiyse artık.
Sorry I am late, I thought the message said to meet in the Jedi Storeroom, whatever that is.
Onların acilen tamir edilmesini istiyorum.
I need them repaired immediately.
Acilen... yamaçlardan...
than we thought... have to...
Hem de acilen.
Somewhat urgently.
Acilen erkekler tuvaletine gitmeliyim.
I must go to the men's room right now.
Ganodi, acilen ayrılmamız gerekiyor.
Ganodi, we need a quick evac.
Şerif son 24 saatte kayıp ilanı verilen 13 yaşında bir çocuk var mı bakar mısınız ve bir de Ted Sissler'in ailesinin olduğu bölgeye acilen koruma maksatlı memurlar gönderin.
Sheriff, check to see if any 13-year-olds went missing in the last 24 hours, and if Ted Sissler has any family in the area, put them into protective custody immediately.
Tekrar ediyorum, hastaneyi acilen boşaltın.
Repeat--leave the building immediately.
İfademi alman gerektiğinin farkındayım acilen hastaneye gitmem gerek.
Commander, I know you'll need a statement from me right away, but I just need to get to the hospital.
Parti planlama komitesi. Acilen toplantıya.
Party planning committee, emergency meeting.
Acilen yangın fıskiyesi sorunu ile ilgilenmemiz gerek.
We have to check the sprinkler for water.
Buna rağmen Taesan'ı mümkün mertebe koruyabilmek için acilen bu meseleyi çözmek adına...
However, my duty is to normalize Tae San as quickly as possible.
Yönetmenim, acilen gitmemiz gerek!
We have to get out of here!
Acilen ortadan kaldırılması gerek.
I am at your disposal immediate.
Acilen ameliyathaneye.
Quickly to the operating room.
- Acilen tuvalete gitmem gerekti.
- I had to urgently go to the toilet.
Acilen operasyon komutanıyla konuşmalıyım.
I need to speak to the C.O. immediately.
Acilen hızlı harekât gücü istiyorum!
Request immediate QRF!
Dr. William Wright, acilen bekleniyorsunuz.
Paging Dr. William Wright.
Beyler, başkanımızın acilen izne ayrılması gerekti.
Gentlemen, our chairman has had to take a sudden leave of absence.
Sözleşmesi fesh edildi. Daireyi de acilen boşaltması gerekiyor.
Lee wants you to inform Mr. Scott Thorson his employment has been terminated and he must vacate the apartment immediately.
Acilen o uçağa bunu iletmeliyiz.
We have to immediately alert that plane.
Acilen hava desteği lazım!
Request immediate air support!
Tekrar ediyorum! Acilen hava desteği lazım!
I repeat, immediate air support!
Ve bunu sona erdirmek için yoldaşlarım dünya liderlerini nükleer silahsızlanmayı acilen tartışmak üzere toplantıya davet ediyorum.
And to that end, I call upon my fellow world leaders to convene immediately to discuss nuclear disarmament.
Acilen Firefly ve Kobra'yı izlemeliyiz.
We need eyes on Firefly and Cobra ASAP.
Acilen bir şey mi yemeniz gerekiyor?
Are you having a hunger emergency?
Ambulans ve doktor geldi. Adriana acilen hastaneye kaldırıldı.
The ambulance and the doctor came and Adiana was rushed to hospital.
Yani bunu acilen laboratuvara götürürsen minnettar olurum.
So if you can get this to the lab, pronto, I'd appreciate that.
Seni acilen eğitmek niyetindeyim.
I intend to trade you ASAP.
Hayır, hayır, aslında fotokopiye acilen ihtiyacım var, evet.
No, no, no, no, I actually need the copy pretty urgently, yeah.
Acilen yardıma ihtiyacımız var.
We need help immediately, okay?
Acilen terk edin.
Please move away at once.
Acilen yardımınıza ihtiyacımız var.
We need your help and it's urgent.
Mickey ve Dalton'u acilen Kanada'ya götürmek zorundayız.
We have Mickey and Dalton immediately bring to Canada.
Böyle acilen gitmek zorunda kaldığım için kusura bakma.
I'm sorry to rush out.
Ve acilen ameliyat yapmaları gerektiği, ve sonra...
And they had to operate immediately, and then...