Afedersiniz tradutor Inglês
11,526 parallel translation
Afedersiniz.
Oh, uh, excuse me.
Afedersiniz.
- "N" to the "O"? Oh, sorry, got it.
Afedersiniz.
Oh! Excuse me.
Afedersiniz... biraz hastalıklı, siyah saçlı bir kız arıyorum...
Excuse me... I'm looking for a girl with black hair, a bit sickly...
Afedersiniz...
Excuse me...
Afedersiniz!
Excuse... Excuse me!
Afedersiniz!
Excuse me!
Afedersiniz, Bay Luschek.
Ooh! Excuse me, Mr. Luschek.
- Afedersiniz?
- Excuse me?
- Afedersiniz.
- Excuse me.
Afedersiniz.
Excuse me?
Afedersiniz.
Excuse me.
- Afedersiniz, nereden arıyorum dediniz?
- Excuse me, where did you say you were?
Afedersiniz?
Sorry?
Afedersiniz, Diwedi Bey.
Forgive me, Mr. Diwedi.
- Afedersiniz.
- No, it's not.
Afedersiniz.
Excuse me
Afedersiniz.
Mr. Lawrence?
Afedersiniz.
Pardon me, then.
- Afedersiniz. - Evet? Bu kat ile siz ilgileniyorsunuz, değil mi?
Excuse me, you're the resident assistant on this floor, right?
George yolda. Afedersiniz!
- George is on his way.
- Afedersiniz.
Excuse me.
Beyler afedersiniz.
Gentlemen, I'm sorry.
- Afedersiniz.
Sorry! - Excuse me, hey!
Afedersiniz, aferdersiniz.
Excuse me. Excuse me.
Afedersiniz..
Excuse me.
Afedersiniz.
I beg your pardon.
- Afedersiniz, sadece film mi izleyeceğiz?
I'm sorry. We're just gonna watch a movie? No.
Afedersiniz hocam.
Excuse me, Teach?
Afedersiniz, Kimmy'yi arıyordum da.
Excuse me. Hey, I'm looking for Kimmy.
- Afedersiniz?
- Excuse me.
Afedersiniz, 5330 nolu oda dolu mu?
- Excuse me, has room 5330 checked out already?
Afedersiniz?
Excuse me?
Afedersiniz.
I'm sorry.
Afedersiniz.
A couple hours?
Afedersiniz, bölüyor muyum?
Sorry, am I interrupting?
Şunu tutuver, afedersiniz.
Hold that for me. Excuse me.
Afedersiniz.
Oh, I'm sorry.
Afedersiniz... anlamadım?
I'm sorry... excuse me?
- Afedersiniz, ne?
- I'm sorry, what?
Afedersiniz?
Excuse me, miss?
Afedersiniz.
( Sniffles, clears throat ) Excuse me.
Afedersiniz.
Sorry.
Afedersiniz, biraz karanlık gibiydi.
Sorry, it was kind of dark in here.
Afedersiniz, Amirim.
_
Afedersiniz, nazik bey, yalvarırım bana yardım edin.
_
Afedersiniz, Bay Solano.
Oh, uh, sorry, Mr. Solano.
Afedersiniz, General?
Excuse me, General?
Afedersiniz, bunları alabilir miyim?
'Scuse me, sorry, can I take those for you?
Afedersiniz!
Sorry!
- Afedersiniz...
- SCOTT :