Afiş tradutor Inglês
577 parallel translation
Afiş asanlar bile.
The bill poster too.
- Afiş yapıldı, ama üzerinde yüz yok.
- Frame's built, and no face to go in it.
- Bay Fox afiş sırasına itiraz ediyor.
Mr. Fox objects to his billing here. What's wrong with the billing?
Cam afiş üstündeki dolu taneleri.
The hailstones on the banners of glass.
Şehre gidip ödül avcıları için bir afiş asacağım.
I'm going into town and post a reward for bounty hunters.
En son aradığımda buraya gelip afiş kitabını alacağını söyledi.
And finally on his last call... he said he was going to come and pick up his press book.
- Afiş kitabını burada mı bıraktı?
He left a press book here?
Sanki hayatının yarısını gördüklerini afiş kitabına yazarak geçirmişti.
Seems like he spent half his life... pasting his little heart away in his press book.
Bunun gibi insanlar afiş kitaplarını kaybetmek yerine kollarını kaybetmeyi seçerler.
Oh, sure. You know, guys like that would rather lose their right arm... than lose their press clippings. Do me a favor, will you?
- Zaten yeterince afiş kitabı var. - Elbette.
I'm loaded down with press books.
- Benim için afiş sözü vermişti.
- Promised to letter some posters for me.
Afiş mi?
Poster?
Burayla Rio Bravo arasındaki her ağaca, her kütüğe afiş çakılmış.
Gotten tacked to near every tree'n stump'tween here'n Rio Bravo.
Yeni afiş.
New poster.
Gece boyunca, heryere yüzlerce afiş yapıştırılmış.
During the night, hundreds of notices were secretly posted everywhere.
Arkadaki duvarda garip bir afiş var.
There's a strange poster on the wall back there.
Afiş asılmak için saçma bir yer.
A stupid place to put a poster.
En azından afiş doğru.
Well, at least the billing is right.
Biliyor musun, ben kıza da bir afiş gösterdim.
You know, I showed one to her.
- "Afiş Taşıyan Komünist Sapık"!
- "Card-carrying Commie pervert"!
İnsanlar sizin için resim ve afiş hazırlıyorlar.
People are working... printing flyers with your picture.
Oh, Crackers, bu afiş çok komik.
Oh, Crackers, this copy's hysterical.
Afiş açıklaması :
Poster description :
Bunu istiyorsan afiş yaptıracaksın.
You better do a job on the four-sheets.
Afiş provaları.
The proofs.
Ve o afiş zihnime... bazı görüntüler getiriyor.
And that poster brings some images back to mind.
Şey, bir afiş için bir harabenin fotoğrafını satmışsınız.
Well you sold a photograph of some ruins for a poster.
Siyasi afiş yok, reklam yok, hiçbir şey yok...
No political signs, no advertisements, no noth...
Tepede bu bez afiş varken, karım sahneye çıkmayacak.
She ain't gonna appear here with that sign up there!
Bir afiş hazırlatalım diyor orkestrayı... orkestranı temsil edebilecek bir alıntı dışarıya da asarız.
He said that we should take one of the quotes- - like the best quote about the--your band- - and put it outside.
Afiş :
Banners :
Asmam için bir afiş verdi.
He gave me a poster to put up.
Büyük bir afiş bulup yola asacaksınız.
Find a big banner and hang it across the road.
Bu afiş çocuğu genellikler mavi yakalılar tarafından sevilir.
EDDIE : You see? I'm the one that's having a nightmare here.
Çalıştığı dönemlerde afiş ressamlığı yapardı ama pek sık çalışmazdı.
He was a sign painter, when he had work. Which wasn't very often.
Gözlerim kapatsam bile bundan daha iyi afiş çizerim.
I could paint a better sign than that with my eyes closed.
Bir afiş yüzünden, ve Sukarno afişi görmedi bile.
Over a banner, and Sukarno didn't even see it.
Bir afiş basabilir misiniz?
Can you print a poster?
İkisi dün uğradı ve bir afiş bıraktılar.
Well, two of them came by today, and they left off a poster.
Fred'de sevdiğim, onun miyop bakışı ve afiş koleksiyonu dik kafalı halı, ve içe dönük biri diyorsun, nedenini bilmiyorsun.
What I liked about Fred was his one-track mind. His poster collection, his obstinate ways. You know?
- Afiş nerede?
Where's the poster?
"Başka birisiyle düzüşüyorum" diye kocaman bir afiş taşımasına gerek yok.
Didn't need to, she's been carrying around a giant placard saying, "I'm fucking somebody else."
Korkunç bir şey madam! Her yere afiş asmışlar!
There are bills posted on the square.
Ne bu afiş mi?
Is this a stick-up?
Hatıra yok, sadece afiş!
No mementos, just this!
Ama bir afiş var.
But, there's a poster.
Sistemde taratınca bir komşuya ait olduğunu buldum.
I AFIS-matched them to a neighbor.
Afiş için?
For a poster?
- Hepsi de sistem de var mıydı? - Evet.
They're all in AFIS?
Yani, sisteme farklı sebeplerle kaydedilebilirsin.
Yeah. I mean, you can be in AFIS for a lot of reasons.
Tümü de sisteme kayıtlı bir şüpheli listem var.
I have a list of suspects, all in AFIS.