Aga tradutor Inglês
1,122 parallel translation
Bak ağa, şehir işi başkadır.
Look agha, work in the city is different.
Elinde doğmuştur. Abuzer Ağa.
He was born to your hands, Abuzer Agha.
- Abuzer Ağa da kim lan? - Aaa... Baba ya.
- Who is Abuzer Agha?
Arkadaşın Kıllı Muzo Ağa'nın oğlu.
Son of your friend hairy Muzo Agha.
Ağa, durumumuz bu sene çok kötüdür.
Agha, we are in bad shape this year.
Yağmur duası ağa. Son ümidimiz.
Rain prayer is our last hope.
İşte burası boktur ağa.
That part is shit, Agha.
Şıh dedi ki ; "Ağa elimi öpmeden yağmur duasına çıkmam".
Seyh said "I would not pray for rain unless the Agha kisses my hand".
Ağa el öpmez!
- Agha do not kiss hands! - Agha do not kiss hands!
Bedirhan Ağa'nın merhabasıymış.
He was a peasant of Bedirhan Agha.
Ağaya git dediler, o uludur ağa mağa değildir o cömerttir o en büyüktür, o marabasını korur, doyurur dediler.
They said Agha would not let us starve. Please Agha! they said he is great, he is merciful, he would protect his peasant, he would feed...
Bedirhan Ağa'nın yanında hırsızlık yapmasaydın şimdi yerimizden, yurdumuzdan olmazdık.
If you did not steal from Bedirhan Agha we would not be away from our home.
- Ya koca Abdi Ağa, hiç namahreme bakar mı?
- You are great Abdo Agha, what are you doing?
Daha seni çok yalvartacağım Abdi Ağa'nın oğlu.
I will make you beg more Abdo Agha's son.
- Babam Abdi Ağa ile senin karıyı samanlıkta nasıl yakaladığımı.
- How I busted my father Abdo Agha and.. your wife in the hay store.
Ağa, bizim durumumuz burada iyidir ha.
Our support here is good Agha.
Daha kötü ya, ağa dediğin namahreme göz dikmez.
It is worse. An agha do not set his eyes on things unrightfuly.
Yarın ağa babamın evine gidiyorum.
I'm going to my father house tomorrow.
En büyük ağa, başka büyük yok. En büyük ağa, başka büyük yok.
# # # cheers for Agha # # #
Rol yapıyor, tiyatro oynuyor herif, ağa çakmasın diye.
He is acting. So that Agha would not realize.
Ağa gidiyor.
Agha is loosing!
En büyük ağa, başka büyük yok. - En büyük ağa, başka büyük yok. En büyük ağa, başka büyük yok.
# # # cheers for Agha # # #
- En büyük ağa, başka büyük yok.
# # # cheers for Agha # # #
- Bence sen geç bile kaldın ağa.
- I think you are even late agha.
- Ağa doğru söylüyor.
- Agha is right.
Ne de olsa bir ağa babasıdır. Sözü emirdir ağam.
He is an Agha's father his word is my order Agha.
Ağa.
Agha!
Ey Abuzer Ağa, sarhoşken araba seni eve götürür mü?
Hey Abuzer Agha, can your car take you home when you are drunk?
Hadi ağalar kadehler kalksın Apdo Ağa'nın şerefine.
Aghas! Raise your glass for Abdo Agha's honor.
Vakti gelmiştir, götürelim Apdo Ağa'mızı.
It's time. Let's escort our Abdo Agha.
Apdo Ağa öldü.
Apo Agha is dead!
Apdo Ağa öldü!
Apo Agha is dead!
Hangi cesaretle Ağa buğdayı çalınmıştır?
Who can steal agha's property?
Ulan marabasız ağa olur mu hiç?
How can I be an Agha without peasants?
Ağa duydum köyü satıyormuşsun.
Agha, I heard you are selling the village?
Kes ulan Hırpıt, buğdayımı çalarken, ağa mağa dinlemediniz. [HAPŞIRIR]
Shut up Hırpıt, you should have though before stealing my wheat.
Nerede kaldın be ağa?
Where were you agha?
Lafı mı olur be ağa?
You should not worry about that agha.
O da bir ağa sayılır.
He is more or less an agha now.
- Ağam, az dur az dur ağa.
- Agha, stop for a sec.
- Araba yanıyor ağa.
- The car is on fire Agha!
- Ne yapayım bunları Ağa'm?
- What should I do with them Agha.
Benim gibi bir ağa kızı bu hallere düştü.
An agha's daughter like me, look what state I am in.
Benden ağa olur mu hiç?
I do not think I deserve to be an Agha.
Her kızın gönlünde bir ağa vardır.
There is an agha in every girls heart.
Kız bu ağa, züğürt ağadır.
Girl, this agha is broken.
Osman Ağa, bu atı kendi ellerimle seçtim.
I've chosen this horse for you myself.
Adım Osman Ağa.
It's Osman-aha.
Bu haçı Osman Ağa verdi.
Osman-aha gave me a cross.
Sağ olsun Osman Ağa.
Thank you, Osman-aha.
Osman Ağa!
Osman-aha!