English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Ahırda

Ahırda tradutor Inglês

945 parallel translation
İşsiz ve evsiz geçen üç ayın sonunda hancı ahırda yatmamıza müsaade etti.
Without work and without a home for three months... The hotel owner allowed us to sleep in the stable.
Ben ahırda yatacağım ".
I'm going to sleep in the barn.
"Ahırda yatıyor"
Sleeping in the barn.
Üç numaralı ahırda.
Stall Number 3.
Ama yemek ve ahırda kalmak için para ödeyebilirim.
But I can pay for food, for a bed in your stable.
Ah, hayır, ahırda değil.
Oh, no, not a stable.
Ahırda Bayou Belle ve Donna Cona vardı.
There's Bayou Belle and Donna Cona in the stables.
Bütün gece ahırda kalmak isteyecektir.
He'll want to stay right out here in the barn.
Lennie gene ahırda yavrusunun yanında olmalı.
I bet Lennie's out there in the barn with his pup.
- Slim'i gördün mü ahırda. - Evet. Köpeği artık bu akşam okşama dedi.
Yeah = He told me not to pet that pup no more tonight.
Hem ne işin var senin ahırda anlamadım.
Don't see what you'd do in the bar anyway.
Lennie ahırda mıydı?
You seen Lennie in the barn?
Ahırda bazı adamlar ondan bahsediyordu.
Some fellas at the livery stable were talking about him.
Ahırda mı buyüdün sen! Kapıyı kapat.
Were you brought up in stables?
- Ahırda. Beni izle.
- In the barn.
Kardeşim aşağıda ahırda bulunuyor.
My brother's down at the stables.
Ahırda iki bisiklet bulacaksınız.
In the cowshed, you'll find two bicycles.
Ahırda.
In a cowshed.
Ahırda kalabilirsiniz. - Yaşasın!
You can stay in the stable.
Çiftlikteki boş bir ahırda.
In an empty stable at the home farm.
Bu ahırda ne yapıyorsun söyler misin?
What are you doing out here in the stable?
Mısırları dikimi bitince, çiti yükseltene kadar ahırda Bayrakla kalacaksın.
Soon as I get the corn planted, you'll stay in the barn till the fence is up.
- Atlar zaten ahırda.
- Horses are already in the barn.
Ahırda sanırım, kuru elbiselerini giyiyor.
He's in the barn, I guess, putting on those dry clothes.
Ahırda işaretimi bekle, Morris.
You wait in the mews for my signal, Morris.
Ahırda başladım işe, yıllarca orada çalıştım.
I started with very little boy.
Benim ahırda çalıştığı mı?
I grew up in a stable.
Ahırda birisi var.
There's someone in the barn.
Ahırda çok takılıyorsun, öyle mi?
You been hanging around the stable quite a bit, huh?
- Ahırda biri var.
- Hey, somebody's in the barn.
Ahırda yok.
He's not in his stall.
Dört sente ahırda bakarız.
Four bits to stall'em!
- Ahırda kimle olduğunu.
- Who you were with in the barn.
Ben ahırda yatacağım.
I'm gonna sleep in the barn.
Ahırda mı büyüdün?
Were you raised in a barn?
Onunla bir ahırda buluştum.
I met him in a corral.
Ahırda hiç at yok.
There isn't a horse in the corral.
Hogan'ın ahırda verdiği partide kimse yanıma uğramadı.
At that shindig at Hogan's stable, none of them came around.
Ahırda koşumları var.
You'll find harness in the barn.
Kendinizi yanan bir ahırda vurmak gibiydi.
It was like you to get yourself shot down in a burning barn.
Ahırda uyuyacağım.
I'll sleep in the stable
O gece, tüm hayvanlar, Bay Jermans yattığında yaşadığı yıllar göz önünde tutulursa hayvanların en akıllısı olarak takdir edilen... İhtiyar Önder'in... büyük ahırda düzenleyeceği gizli toplantıya katılmaya karar vermişlerdi.
On this night, all the animals had agreed that as soon as Mr Jermans was in bed they would gather in the main barn for a secret meeting called by Old Major the pryest bullhog who because of his years
Ürünün güvenle ambara yığılmasıyla hayvanların geleceklerini düşünmek için büyük ahırda bir toplantı düzenlediler ve onlarca fikir önde sürdüler.
With the harvest safely home the animals had time to think of the future and at a meeting in the big barn many resolutions were put forward.
Yani kışın ağıllarımız ısınabilecek, her ahırda, kümeste ve tünekte ışık olacak.
It will mean a worm pound in winter, a light in every stall, hutch and roost.
Bir ahırda samandan bir yatakta yatan, ve çocuğunun doğmasını bekleyen, Mary adlı bir kadın vardı.
Well, there was a woman named Mary lying on a bed of straw in a stable, waiting for her child to be born.
Geri kalanlar ahırda.
The rest of the men are out on the ranch.
Ahırda yatar.
He sleeps in the shed.
- Ahırda.
- In the shed.
Eğer aktörler olursa, ahırda yemek zorunda kalacaklar.
If it's actors, they'll have to eat in the stable.
Biz ahırda yatacağız.
We're moving out to the stable.
- Ben ahırda mı kalsam acaba?
I could sleep in the stable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]