Ailen tradutor Inglês
9,630 parallel translation
Ve görünüşe göre senin ailen Strix'im sayesinde Lucian'ın ve onun çeşitli ilgilerine zarar verdi.
Well, as it happens, your line, thanks to my strix, has wreaked all manner of havoc on Lucien and his assorted interests.
Sen ve ailen, hiçbir zaman hasta değilsiniz ve eğer yaralanırsanız Niklaus'un Lucien'a kanıyla yaptığı gibi yapar iyileşirsiniz.
You and your family, you're never ill, and if you are wounded... You heal like Lucien after Niklaus fed him blood.
Biliyor musun ailen ve arkadaşların tamamen yanında?
This is your family and friends all around you, you know?
Kimse seni ailen kadar sinir edemez.
Well, no one knows how to get under your skin like family.
Peki ailen, çalıştığın işte getirdiğin paraya muhtaç mı?
- And your family, they depend on your job, on the money your job brings in?
Ailen doğa üstü dünyaya karıştı.
Your family got mixed up in the supernatural world.
Hiç kendi ailen olmamış.
You've never had a family of your own.
Kariyerin, ailen, tüm hayatın hepsi gider.
Your career, your family, your whole life, all gone.
Ailen burada güvende değil.
Your family's not safe here.
Ailen var mı?
Have you a family?
Tüm ailen burada.
Well, the family's all here.
Jack senin ailen oldu ve belki sana ihtiyaçları vardır ama eşinin de sana ihtiyacı var.
Jack became your family, and maybe they need you, but your husband needs you, too.
- Ailen bir seçim yapmaya zorlanacak.
Your family will be forced to choose. Kindzi will obey me.
Artık senin gerçek ailen Müslüman ailen.
Your Muslim family is your true family now.
Ailen hayatta olduğunu öğrendi.
Your family has discovered that you're still alive.
Bir ailen olmadığını biliyorum.
I know you don't have any family.
Bir keresinde biri bana "eğer ailen tehlikedeyse sakın tereddüt etme" demişti.
Someone once told me never hesitate when my family is threatened.
Ailen nerede?
Where are your parents?
Bak ne tür bir ailen olursa olsun, gerçeklik görecelidir.
- Well, look, whatever kind of family you have, reality is relative.
Ailen üstümüzdeki yörüngede uyuyor Eksu Tsuroz T'evgin.
Your family sleeps in orbit above us, Eksu Tsuroz T'evgin.
Ailen gibi olamayız.
We don't all have your family.
- Ailen nasıl?
- How are your parents?
Ailen geliyor, değil mi?
Your parents are coming, right?
Çünkü onlar senin ailen onları davet eden sendin, ama sabahtan beri onlara yalnızca "merhaba" dedin.
Because it's your family, and you invited them, but you barely said so much as "hello" the entire night.
Millet bir ailen olduğunda yaşIı hayatından vazgeçmen gerektiğini düşünüyor.
Everybody thinks that, uh, when you have a family, you have to give up your old life.
Bunlar senin ailen.
This is your family.
Dur bakalım ailen olmadığını söylemiştin.
Wait a minute. I thought, uh... I thought you said you didn't have any family.
Bu yüzden işte sana seçenek şirketin mi yoksa ailen mi?
So you have a choice, your firm or your family.
Benim bildiğim ailen her pazar günü buraya gelirdi ve o üniformalar için para bağışlardı çünkü eğitim almak için buraya gelmeni istiyorlardı ve tabi dersleri asmamanı.
What I do know is that your parents came here every Sunday and donated money to pay for that uniform because they wanted you to be here getting an education and not cutting class.
Peki ya ailen?
What about your family?
Ailen doktormuş ve biyolojik silahlara karşı aşı geliştiriyorlarmış.
Your parents were doctors who developed vaccines against bio-weapons.
- Ailen mi?
Your parents?
Ailen bırakmaya çalıştığını biliyor mu?
Your parents know you're trying to get sober?
İşbirliği yaparsan, sen ve ailen Essex'teki evinize sorunsuz olarak dönersiniz.
Now, if you cooperate, you and your family can go back home to Essex, no problem.
Ailen ne yaptığını biliyor mu?
Do your parents know what you're doing?
Ailen sana yıllardır tepeden bakıyorsa bunu nasıl durdurursun?
When your family's been looking down on you for years, how do you get it to stop?
Hadi ailen hakkında konuşarak başlayalım.
So, why don't we start with your parents.
Ailen yüzlerce yıl mührü koruyarak, bir şeyin ortaya çıkmasını beklemiş.
Your family have spent hundreds of years guarding the seal, waiting for something to emerge.
Ailen?
Your parents?
Ailen sana daha gelişmiş bir eğitim vereceğimi bilseler heyecanlanırlar.
Your parents would be thrilled I could give you such an advanced education.
Sen de ailen olduğunu düşündüğün kişilerle yemek yiyebilirsin gönül rahatlığıyla.
I guess I should leave now. Dad, you can eat with people who you think are family members... Happily...
Sen de, ailen de Dr. Harris'in elinde güvendesiniz Shelby.
You and your family are in great hands with Dr. Harris, Shelby.
Ailen için üzüldüm.
Sorry about your family.
Ona açıkça "sen yada ailen" diyorsun.
You make it clear that it's him or them.
Ailen nerede?
Uh, where are your parents?
İyi bir ailen var mıydı Sam?
Did you have nice parents, Sam?
Jordie kalabileceğin bir ailen var mı?
Jordie, you have any, uh, family you can stay with?
Ailen nerede dedim?
I said, where are your parents?
- Ailen yok mu?
Gonna need some, uh, cefazolin, gentamicin, pen "G,"
- Ailen.
Your family.
- Ailen nerede?
Hey. Where are your parents?